30 Mart 2012 Cuma

Zalim Herod ve Herodium


Kudüs’ün yaklaşık 13 kilometre güneyinde, tek tük bodur zeytin ağaçları ve taşlı mısır tarlalarının Yahuda Çölü’nün çıplak toprakları üzerinde solarak gözden yittiği yerde, koniyi andıran, tepesi bir yanardağ gibi kesik bir tepe yükselir. Burası kar beyazı taştan yüksek bir abide içine bir tepecik kondurup, çevresini zevk köşkleri, şatafatlı havuzlar ve taraçalı bahçelerle kuşatan Yahuda Kralı Büyük Herod’un muhteşem mimari yapıtlarından biri olan Herodium’dur.
Kurnaz ve cömert bir hükümdar, zeki bir komutan ve antik dünyanın en yaratıcı ve enerjik kurucularından biri olan Herod, krallığına yepyeni bir refah ve kudret kazandırmış bir isimdir. Ancak o günümüzde daha çok, Matta İncili’nin ifadesiyle geleceği önceden haber verilen Yahudi Kralı bebek İsa’yı öldürmek için yaptığı başarısız bir girişim sonucunda Beytüllahim’deki tüm erkek bebekleri katleden, sinsi ve ölüm saçan bir hükümdar olarak tanınır.
Ortaçağda bir Deccal imgesi olarak algılandı Herod. Minyatürlü elyazmalarında ve Gotik dönem canavar tasvirlerinde, çılgınca bir hiddetle sakalını yolan ve şeytan kulağına fısıldarken bahtsız bebeklere kılıç sallayan biri olarak resmedildi. Herod’un,  karısı, karısının annesi ve birkaç saray erbabının yanı sıra, kendi oğullarından üçü de dahil olmak üzere çeşitli katliamlar gerçekleştirdiği de şüphesiz.
İsrailli arkeolog Ehud Netzer son yarım yüzyılını, gerçek Herod’u, sözcüklerde değil ama taş üstüne resmedildiği şekliyle Herod’u araştırmakla geçirdi. Herod’un Kutsal Topraklar’da yaptırdığı belli başlı pek çok eseri gün ışığına çıkardı, kralın yaşadığı sarayları, dövüştüğü kaleleri, kendisini en çok vatanında hissettiği toprakları inceledi. Herod’un çok sayıdaki yaratıcı inşaat projesi içinde Herodium, kendi adını taşıyan ve belki de yüreğine en yakın hissettiği tek yapıydı. Cüretkâr ve kanlı kariyerinin sonunda yüce bir anıtmezar içinde sonsuz uykusuna daldığı yer de yine burasıydı.
Kudüs’teki İbrani Üniversitesi arkeologlarından Prof. Ehud Netzer’in 35 yılık araştırmaları sonucu mezarın, Kudüs’e 12 kilometre kadar uzaklıkta, Kral Herod sarayı kalıntılarının bulunduğu Herodyum adı verilen tepedeki kazı çalışmaları sırasında bulunduğu bildirildi. Kral Herod ile ilgili çalışmalarıyla dünyada isim yapan ve alanındaki en önemli uzmanlardan biri olarak bilinen Netzer, 1972 yılından bu yana, söz konusu mezarı bulmak için bölgede kazılar yapıyordu.
Kudüs’teki İbrani Üniversitesinde basın toplantısı düzenleyen Netzer, bu keşfi “çok önemli bir olay” olarak niteledi. Üniversitenin Arkeoloji Bölümü Başkanı olan Prof. Netzer, lahtin, muhtemelen Herod’dan intikam almak isteyen biri tarafından, Kral Herod’un gömülüşünden kısa bir süre sonra tahrip edilmiş olduğunu söyledi.
“I. Herod” ve “Büyük Herod” adlarıyla da bilinen, Romalılar döneminde, Roma Senatosu tarafından “Yahudilerin Kralı” olarak atanan Herod’un (MÖ 74-4) bölgeye gömüldüğü, MS 1. yüzyıldaki Yahudi tarihçilerinden Flavius Josephus’un yazılarında yer almıştı. 34 yıl süreyle hükümranlık yapan Herod’un, Eriha’da uzun süren bir hastalığa yenildiği biliniyor.

Hiç yorum yok: