Iddia şöyle:
"""Hz. Muhammed'in mezarını yıkıp, yerini degiştirmek isteyen zamanın Suud kralına Atatürk'ün kendi el yazısı ve imzasıyla çektigi telgraf:
Not: Yazıya başlarken Krala sayın kelimesini kullanmıyor..
" Suud kralının dikkatine !! Tarafımıza ulaşan haberlere göre Allah'ın sevgili ve özel kulu, elçisi peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın kabrini yıkıp yerini degiştirecekmişsin. O mezarın tek taşına dokunursan Kurtuluş Savaşı'nı bırakır ordularımla aşağı inerim."
26 Haziran 1919 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
(Cumhurbaşkanlığı Atatürk Özel Arşivi)"""
***
Birde düştükleri "not"ta; Krala "sayın" kelimesi kullanmadığını belirtmişler... Ne kadar da gururlanıyorlardır kimbilir.
Gelelim cevabımıza...
1 - "Sözde" telgraf "el yazısıyla" çekilmiş... Faks mı bu mübarek, el yazısıyla çekilebilsin? Telgraf sisteminde mürekkepli kalem bir kağıt şerit üzerine nokta (.) veya çizgi (-) şeklinde şekiller çizer. Daha sonra ise Samuel Morse ve yardımcısı Vail bu sistemi geliştirdiler. "Nokta ve çizgilerden" oluşan bir kodlama sistemi ortaya çıkardılar. Bu kodlama sistemi, daha sonra tüm dünyada kabul gören Mors alfabesiydi.[1]
2 - "Sözde" telgraf; "Mustafa Kemal *Atatürk*" imzasını taşıyor. Halbuki "Atatürk" soyadı taa 24 Kasım 1934 tarih ve 2587 sayılı kanunla kendisine verilmiştir.[2]
3 - Dışişleri ile ilgili yazışmalar "Dışişleri Bakanlığı" arşivinde muhafaza edilir. Oysa bu "sözde" telgrafın kaynağı "Cumhurbaşkanlığı" arşividir. Üstelik "sözde" belgenin hangi dosya ve numarada olduğu hakkında bilgi de verilmemiş. Böyle kaynak olur mu? Zaten böyle bir belge olmadığı için numarası verilemiyor olsa gerek. Eğer böyle bir belge varsa çıkarın ortaya. Şayet bulamıyorsanız yok hükmündedir, olmayan bir belge nasıl delil olur?
4 - "Suud Kralına" çekildiği iddia edilen telgrafın tarihi "26 Haziran 1919'dur. Oysa Suudi Arabistan Krallığı taa 23 Eylül 1932 tarihinde kurulmuştur.[3]
Bazıları da telgrafın 1926 yılında çekildiğini iddia ederler... Ancak bu tarih "sözde" telgrafın içeriği ile çelişmektedir. Zira metinde:
"O mezarın tek taşına dokunursan **Kurtuluş Savaşı'nı** bırakır ordularımla aşağı inerim."
ifadeleri yer alıyor. 1926 yılında Kurtuluş Savaşı mı vardı? Kurtuluş Savaşı 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir.
Kısaca bu iddianın aslı yoktur, saçma bir iddiadır.
Nevzat Yalçıntaş, bunu M. Kemal Atatürk'ü müslüman göstermek için uydurduklarını Kadir Mısıroğlu'na itiraf etmiş ve Kadir Mısıroğlu'da bunu televizyonda açıklamıştır. Nevzat Yalçıntaş'ın Kadir Mısıroğlu'nu yalanladığını da duymadık.
Söz konusu videoyu izlemek için şu linke tıklayınız:
(Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed Ve Ala Ali Seyyidina Muhammed.)
***
KAYNAKLAR:
[2] T.C. Resmî Gazete, 24 Aralık 1934, sayı 2888, sayfa 4565.
[3] Konya Ticaret Odası, Suudi Arabistan Krallığı Ülke Raporu, Etüd-Araştırma Servisi Ocak 2009, sayfa 1.
**********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder