22 Şubat 2012 Çarşamba

Tarihimiz 3 Kuruşa Yabancılara Satılmış-Ahmet Çolak


Arşivler milletlerin hafızası hükmündedir ve muhafaza edilip tasnife tabi tutularak araştırmacıların hizmetine sunulması milli bir görevdir. Dünyanın en zengin belge ve defter koleksiyonlarına sahip olan arşivlerimiz 1931 yılı Mayıs ayında dünya arşivcilik tarihinde numunesi olmayan bir hadise ile karşı karşıya kalmıştır.
İstanbul Defterdarlığı’nın zemin katlarında depolanan Maliye Nezareti’ne ait evraklar “evrak-ı perişan” yani kullanılamaz kabul edilerek ihale ile kağıt hamuru yapılmak üzere satışa çıkarılmıştır. Evrakların kullanılamayacağına dair raporu hazırlayan iki maliye memuru ne tarihçi ne de arşivcidirler. İhaleyi Bulgaristan’ın Sofya şehri yakınlarında faaliyet gösteren İsveçli Berger ailesine ait Srnee Berger kağıt fabrikası İstanbul’daki aracı kurumları vasıtasıyla kazanmış ve ihale bedeli olarak okka başına 3 kuruş on para üzerinden anlaşılmıştır.
Ecdadımızın terekesi olan bu kıymetli materyal Defterdarlık binasından Sirkeci Tren Garı’na özensiz bir biçimde nakledilirken sokaklara uçan bir miktar belge, gazetelerine giderken aynı yokuşu kullanan Muallim Cevdet ve İbrahim Hakkı Konyalı gibi memleket sevdalısı münevverlerimiz tarafından görülmüştür. İşin aslını araştırıp vehametini kavrayan adı geçen merhumlar konuyu büyük bir infial ile gazetelerindeki köşelerine taşımış ve hafızamızın satılıyor olduğunu duyurmuşlardır.
Fakat ne yazık ki kimliğimiz olarak kabul edebileceğimiz evrakın mühim bir kısmı Sofya’ya intikal etmiştir. Bu köşe yazıları sayesinde Bulgar yetkililer de satıştan haberdar olarak belgelerin kağıt hamuru yapılması işlemi durdurulmuştur. Kağıt fabrikasına gitmek ve kağıt hamuru yapılmak üzere yola çıkan dede yadigarı belgeler Sofya Cyril Methodius Kütüphanesi’ne konulmuş ve Şarkiyat Koleksiyonu birimi oluşturularak tasnife tabi tutulmuştur.
Kütüphane müdirelerinden Zorka İvanova’nın ifadesi ile kuru ot fiyatına alınan bu vesikalarla Bulgarlar dünyanın üçüncü büyük arşivine sahip olmuşlardır. İşin teselli olunacak yönü, evrakların kağıt hamuruna dönüştürülmekten kurtarılması ve Bulgarlar ile 1993 yılında yapılan protokol gereğince mikrofilmlerinin arşivimize kazandırılmaya başlamış olmasıdır.


Hiç yorum yok: