20 Mart 2013 Çarşamba

Yalnız Leonardo da Vinci değil Michelangelo da Galata'ya köprü yapmak istemişti-Erhan Afyoncu


Leonardo da Vinci, II. Bâyezid'e müracaat ederek Haliç'e ve Boğaz'a köprü yapmak istemiş ancak ünlü sanatçının bu arzuları gerçekleşmemişti
Leonardo da Vinci, 1452'de İtalya'da Pisa ile Floransa arasında bir kasaba olan Vinci'de doğdu. Dükün emriyle Milano'da 1495 ile 1497 yılları arasında Santa Maria dele Grazie Manastırı'nın duvarlarına yaptığı "Son Yemek" tablosu ile şöhret buldu. Da Vinci'nin 1503 ile 1506 yılları arasında yaptığı "Mona Lisa" tablosu sanatkârın ikinci önemli eseriydi.

Osmanlı hizmetine girmek istedi

Ünlü ressamın Rönesans resmine damgasını vurduğu "Mona Lisa" tablosu ve "Son Yemek" freski, bugün hemen hemen herkes tarafından bilinir. Ancak Vinci'nin çok bilinmeyen yönü bir zamanlar Osmanlı hizmetine girmeyi düşünmesiydi.

Fatih Sultan Mehmed yalnız doğunun değil batının da âlim ve sanatkârlarına sahip çıkan bir hükümdardı. Hristiyan bilim adamlarını ve sanatkârlarını sarayına davet etmiş, onlara iltifat ve ikramlarda bulunmuş, birikimlerinden istifade etmişti.

Fatih'in oğlu II. Bâyezid, Cem Sultan meselesi yüzünden İtalya'daki devletlerle iyi ilişkiler kurmuştu. Avrupalı sanatkârlar, Fatih zamanında birçok sanatçının Osmanlı Devleti'nde faaliyet göstermiş olması ve İkinci Bâyezid'in da Batı'yla bu kadar ilgilenmesinden dolayı araştırmalarına maddi destek sağlamak için sultanla temas kurmaya çalıştılar. Sanat tarihçiliğinin en önemli ismi Prof. Dr. Semavi Eyice'nin Belgelerle Türk Tarihi Dergisi'nde 1969'da yazdığı "II. Bâyezid Zamanında Davet Edilen Batılılar" isimli makalesi, Leonardo da Vinci ve Michelangelo'nun Osmanlı İmparatorluğu'yla olan ilişkilerini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca Zeynep Dramalı'nın, "Tarihi Tersten Okumak" isimli kitabında da Rönesans sanatçılarının Osmanlı İmparatorluğu'na gelme düşünceleri anlatılır.

Boğaz Köprüsü

Leonardo da Vinci, 16. yüzyılın başlarında yapmayı tasarladığı işleri bir mektupla Sultan İkinci Bâyezid'e bildirdi. Da Vinci, mektubunda gemilerdeki suyu çekmek için şimdiye kadar yapılmamış bir pompa ve sadece rüzgârla çalışan yeni bir değirmen yapabileceğini söylüyordu. Sanatkârın asıl önemli teklifi, Haliç üzerine Eminönü ile Galata arasına yapacağı bir köprüydü. Rönesans sanatçısı, sultanın Haliç üzerinde bir köprü yaptırmak istediğini ancak bunu becerebilecek bir mimar bulamadığını duyduğunu, emredilirse köprüyü kendisinin yapacağını söylüyordu. Leonardo da Vinci'nin yapacağı köprü, tek gözlü ve gemilerin geçebilmesi için çok yüksek olacaktı.
İtalyan sanatkârın sultana gönderdiği mektuptaki en çarpıcı tasarısı ise bizim 38 yıl önce gerçekleştirebildiğimiz Boğaz Köprüsü idi. Leonardo da Vinci, talep edildiği takdirde İstanbul Boğazı'nın iki yakası arasında ulaşımı sağlayabilecek bir köprü bile yapabileceğini söylüyordu. Ancak Leonardo da Vinci'nin bu tekliflerine ne cevap verildiğine dair elimizde bir bilgi yok.

Michelangelo'nun Osmanlı macerası

Leonardo da Vinci kadar ünlü bir diğer Rönesans sanatkârı olan Michelangelo da II. Bâyezid zamanında Osmanlı İmparatorluğu'na gelmek için harekete geçmişti.

6 Mart 1475'te İtalya'da Caprese'de doğan Michelangelo, ressam, heykeltıraş, mimar, bilgin ve şairdi. 1501 ile 1505 arasında Floransa Akademisi için kendisine büyük şöhret sağlayacak olan Davud heykelini yaptı. Yedi metre yüksekliğindeki heykel Rönesans sanatının en önemli sembollerindendir. Michelangelo, 1513'te ünlü "Musa" heykelini yaptı. Heykel o kadar canlıydı ki, sanatkâr karşısına geçip, Musa heykelinin dizine vurarak "Konuş" diye haykırmıştı.

Michelangelo, 16. yüzyılın başlarında Papa ile arası açılınca Roma'dan kaçmış ve Papa'nın ulaşamayacağı tek yer olan Osmanlı İmparatorluğu'na sığınmayı düşünmüştü. Michelangelo da, Leonardo da Vinci gibi, Galata Köprüsü'nü yapmaya talipti. Ancak Michelangelo'nun dostları, Papa7yla arasını bulunca, ünlü sanatkâr İstanbul'a gitmekten vazgeçti.

Michelangelo'ya bu olaydan yıllar sonra, Osmanlı İmparatorluğu'na gelmesi için bir çağrı yapıldı. İtalyan tüccar Tommasodi Zolfo, Yavuz Sultan Selim zamanında 1519'da, Michelangelo'ya bir mektup yazarak, "Osmanlı topraklarına gelme konusunda eski fikri devam ediyorsa, Ragüza'dan yola çıkmasını, Türkler tarafından iyi karşılanacağını ve kazançlı çıkacağını" söylemişti. Tommasodi Zolfo, padişahın sıradan bir heykeli beğenmesi üzerine Michelangelo gibi büyük bir sanatkârı Osmanlı ülkesine getirtirse, Yavuz Sultan Selim'in gözüne gireceğini düşünmüştü. İtalyan tüccar, sultanın fikrini onaylaması üzerine daha önce Floransa'da birkaç kez görüştüğü Michelangelo'ya bu mektubu yazmıştı. Ancak artık İtalya'da el üstünde tutulan ünlü sanatkâr Osmanlı ülkesine gelmedi.

Mathias Enard ise ''Savaşları, Kralları ve Filleri Anlat Onlara" isimli romanında Michelangelo'yu İstanbul'a getirtir ve burada kaldığı günlerin onu etkilediğini hikâye eder. Romana göre San Pietro'nun kubbesi Ayasofya ve Beyazıt Camii'nden, Medici Kütüphanesi ise Beyazıt Kütüphanesi'nden etkilenerek yapılmıştır.

Köprü nereye yapılacak?

Leonardo da Vinci, köprüyü Eminönü ile Galata arasına yapmayı düşünmüştü. Ancak buraya 19. yüzyılın ortalarında köprü yapıldı. Köprü tahrip olunca da Cumhuriyet döneminde yenisi inşa edildi. Bu yüzden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin köprüyü, ünlü sanatkârın düşündüğü yere, yani Eminönü ile Galata arasına yapma ihtimali zor gözüküyor. Bundan birkaç yıl önce de gündeme gelen köprünün Sütlüce ile Eyüp arasında inşa edileceği yazılıp çizilmişti. Eğer öyle olursa köprü Leonardo da Vinci'nin tasarladığı yere değil başka bir yere yapılmış olacak.

Rönesans insanı

Leonardo da Vinci, Avrupa kültüründe "Rönesans insanı" yani her işi yapabilen evrensel insandı. Da Vinci, heykeltıraş, ressam, bilim adamı, mimar ve mühendisti.

Gündemden hiç düşmedi

Leonardo da Vinci, resimleri ve projeleri ile tarih boyunca hep gündemde kalmıştır. Son birkaç yıldır ise önce Dan Brawn'ın "Da Vinci'nin Şifresi" isimli romanı, ardından da romanın filmiyle Leonardo da Vinci sürekli gündemdeydi.

Hiç yorum yok: