20 Mart 2013 Çarşamba

Kanuni'nin kalbi kilisenin altında kaldı!Erhan AFYONCU


Kanuni'nin iç organlarının gömülü olduğu türbeyi 1693'te yıkan Avusturyalılar, yerine bir kilise inşa etmişlerdi...
TİKA, Macaristan'daki Zigetvar Belediyesi ile işbirliği yaparak bölgedeki Osmanlı eserlerini ihya edecek ve Kanunî'nin iç organlarının gömülü olduğu yeri araştıracak. Rahmetli Tayyip Gökbilgin, Kanunî'nin Sigetvar'daki türbesiyle ilgili kaleme aldığı bir makalede sultanın iç organlarının gömülü olduğu türbenin hikâyesini anlatır.

Son seferinde öldü

Kanunî, 1566'daki on üçüncü ve son seferi olan Sigetvar Seferi'ne çıkmıştı. Bir aylık kuşatma sonunda Sigetvar fethedilmek üzereyken 6-7 Eylül gecesi "Büyük Türk", "Muhteşem Süleyman" vefat etti. Sigetvar kuşatmasında ise sona gelinmişti. Böyle bir durumda padişahın ölümünün asker arasında duyulması bir aylık çabayı boşa çıkarabilirdi. Veziriazam Sokollu Mehmed Paşa, padişahın ölümünü gizledi. Kanunî'nin cesedi, iç organları çıkarıldıktan sonra, misk ve anber kokuları sürülerek tahtın altına geçici olarak defnedildi. Definden önce cenaze namazı da kılınmıştı.

7 Eylül'de Sigetvar tamamen fethedildi. Veziriazam, bu arada kalenin fethi bahanesiyle Kütahya Sancakbeyi ve tahtın tek varisi olan Şehzâde Selim'e babasının öldüğünü bildiren bir mektup göndererek şehzadeyi orduya çağırdı. Veziriazam padişahın ölümünü saklamaya devam etti. Daha sonra cenaze İstanbul'a götürülerek, Süleymaniye Camii'nin bahçesinde türbe için hazırlanan yere defnedildi.

Kanunî'nin türbesini yıktılar

Kanunî'nin Sigetvar'da iç organlarının gömüldüğü yere Budin Valisi Sokollu Mustafa Paşa tarafından mermerden bir türbe yaptırıldı. Türbe kısa sürede, bölgeden geçen herkesin ziyaretgâhı oldu. Sultanın oğlu İkinci Selim, türbenin muhafazası için 25-30 kişinin hizmet ettiği bir de vakıf kurmuştu. Vakıfla birlikte türbenin etrafı âdeta bir mahalleye dönüştü. Macarlar buraya "Turhek" derlerdi. Türbenin yanına bir mescit ile zaviye de inşa ettirilip, düşman saldırılarından muhafaza amacıyla etrafı duvarlarla çevrildi.

1664'te Avusturya kuvvetleri Şair Miklos Zrinyi'nin komutasında bölgeyi bir süreliğine ele geçirdiler. Komutan Sigetvar'ı savunurken ölen Zrinyi'nin torunuydu. Ancak askerlerin türbeyi tahrip etme isteğini, Miklos Zrinyi engelledi.

İkinci Viyana kuşatmasının ardından bölge tamamen elimizden çıkınca buraya gelen Fransisken rahipler 1689'da türbeyi kiliseye çevirmek istediler. Ardından Sigetvar'a Cizvitler geldi. Pater Frantzel, Kanunî'nin türbesini takdis ederek Hazreti Meryem'e ithaf etti. Türbenin yanındaki cami de ayinler yapıldı. 1693'te ise Gallo Tesch isimli bir iaşe subayı türbeyi amirlerinin haberi olmadan yıktırıp, kubbedeki kurşunları aldığı gibi altın yaldızlı yuvarlağı da Viyana'da satılması için gönderdi. Bu durum üzerine soruşturma açıldı. Sigetvar komutanı Kont Vecchia Viyana'ya gönderdiği raporunda "Bu muhteşem binayı barbarca yıktırmak ne ayıp, bunun sadece mermer taşları binlerce lira kıymetindeydi" diye yazmıştı. Harp meclisi tahkikat sonucunda türbeyi yıkan subayı tazminata mahkûm etti. Türbenin üzerine de Bir Katolik Kilisesi inşa edildi.

Bütün ordu ağladı

II. Selim'in Belgrad'a yaklaştığı haber alınınca Veziriazam Sokollu Mehmed Paşa, askere maaş dağıttıktan sonra orduyu 20 Ekim 1566'da Sigetvar önünden Belgrad'a doğru hareket ettirmişti. Kanunî'nin cesedi gömüldüğü yerden çıkarılıp gizlice hazırlanan ceviz tabuta konuldu. Tabut bir arabaya konulup, otağ-ı hümâyûn kaldırıldıktan sonra ordu törenle yola çıktı. Bir süre yol alındıktan sonra veziriazam güvenli topraklara gelindiğini söyleyerek birkaç yüz asker ve saray ağalarını bırakıp askeri padişahın arabasının yanından uzaklaştırdı. Ardından da emir verdi ve hafızlar Ku'ran okumaya başladı. Hafızların Ku'ran okumasından durumu anlayan padişahın yakın çevresindeki görevliler başlarına siyah sarıklar giydi. Haber dalga dalga yayıldı. Bütün ordu ağlayıp, dövünüyordu.

Öyle bir an oldu ki, asker yürümeyi bıraktı. "Hay Sultan Süleyman Han" diye feryada başladı. Bunun üzerine Sokollu Mehmed Paşa, askerlerin yanına gidip "Kardeşler, yoldaşlar niçin yürümezsiniz? Bunca yıllık İslâm padişahını Ku'ran ile uğurlayalım. Gaza ile Macaristan'ı İslâm ülkesi yaptı. Hepimizi ihsanlarıyla besledi. Karşılığı bu mudur ki, cesedini başımız üstünde götürmeyelim? Oğlu Sultan Selim Han Padişahımız 17 gündür Belgrad'da sizi bekler. Merhum padişahımız bütün bahşiş ve zamlarınızı ona vasiyet etti. Hafızlar durmayın acımızın devası Ku'ran'dır" diyerek askeri sakinleştirdi.

Son seferin tarihi

Kanunî'nin son seferi ve ölümü birçok müstakil tarihe konu olmuştur. Feridun Ahmed Bey, Nüzhet-i Esrârü'l-Ahyâr der-Ahbâr-ı Sefer-i Sigetvar'da kendisinin bizzat katıldığı ve hadiselere yakından şahit olduğu Kanunî'nin son seferi olan Sigetvar'ı anlatır. Minyatürlü olan bu eserde hem yazılı hem de görsel olarak son seferde olup bitenler teferruatlı olarak anlatılmaktadır. Tarihimiz ve kütür tarihimiz açısından son derece önemli olan bu eser Günhan Börekçi-Ahmet Arslantürk tarafından yayına hazırlandı. Zeytinburnu Belediyesi de "Feridun Ahmed Bey, Nüzhet-i Esrârü'l-Ahyâr Der Ahbâr-ı Sefer-i Sigetvar: Sultan Süleyman'ın Son Seferi" ismiyle yayınladı. Eseri hazırlayanları ve Zeytinburnu Belediyesi'ni tebrik ediyoruz. Zeytinburnu Belediyesi bu önemli eseri ehemmiyetine layık bir şekilde yayınlayarak kültüre hizmet konusunda örnek bir çalışma ortaya koymuştur. Kültürü sadece konser ve kalıcı olmayan boş eserler yayınlamak olarak gören belediyelerimize de örnek olmasını temenni ediyoruz.

Kanunî'nin ikinci cenaze namazı

II. Selim, Belgrad'da siyah kaftanla babasının cenazesini karşılamıştı. Kanunî'nin cenazesinin bulunduğu arabanın önünde II. Selim ve devlet adamları dualar etti. Daha sonra Kanunî'nin tabutu musalla taşına kondu. Burada ikinci defa padişahın cenaze namazı kılındı.

Kanunî'nin üçüncü cenaze namazı

Kanunî Sultan Süleyman'ın cenazesi, İstanbul'da Şeyhülislâm Ebussuud Efendi tarafından üçüncü defa cenaze namazı kıldırıldıktan sonra Süleymaniye Camii'ndeki türbesinin inşa edilmesi düşünülen yere götürüldü. Türbe henüz yapılmadığı için mezarın üzerine bir çadır kurulmuştu. Kanunî, Mimar Sinan'ın nezaretinde hazırlanan mezarına gömüldü.

Hiç yorum yok: