el Mabhuh |
Döndüğünü haber alsam da "daha sonra ararım" diye düşündüm. Dün gazeteye geçerken telefonuma bir SMS düştü.
Çantanın içindeki telefonu çıkarıp baktım. Mesajı gönderen kayıtlı bir numara değildi. Zorlanarak da olsa okuduğum SMS'te "Boş dönmedim.
Çok güzel kahve getirdim. Her şey aynı sadece numaram yeni..." yazıyordu. Sevinçle gittim. Sarılıp oturd
uk. Kendi eliyle kahve yaptı.
Gerçekten son zamanlarda içtiğim en güzel kahveydi. Çok konuştuk.
Londra'dan, Washington'a kadar ne varsa konuştuk. Daha doğrusu ben sordum o cevapladı. Bazı konularda ayrı düşsek de çok önemli ve bilinmeyen noktaları işaret etti. İşte uzun görüşmenin kısa özeti...
-Avrupa'da uzun zaman kaldın. Neler oluyor?
Dünya yeniden kuruluyor. Herkes yerini almaya çalışıyor.
-Şablon bir tanım oldu sanki...
Evet ama gerçek böyle. Yapılacak bir şey yok. Karar verildi. Her ülke üzerine düşeni yapacak.
-Karar verenler neye KARAR verdi?
Senin de sık sık yazdığın gibi Avrupa ve ABD arasında büyük çekişme var. ABD'nin bir kanadı da Avrupa'nın yanında. Daha açık söylemek gerekirse Londra, Paris, Berlin ve ABD'deki Musevi patronlar, Obama, Putin ve Erdoğan arasındaki ittifaktan rahatsız.
-Neden? Ölüm kalım maçı da ondan. Türkiye tam ortada, BÜYÜK DENGENİN TAM ORTASINDA. Hani ortaokulda öğretmenlerimiz "Türkiye stratejik bir öneme sahiptir" derdi ya! İşte tam bu durumu yaşıyoruz. Obama, Türkiye olmadan Londra merkezli BEYİN ile mücadele edemeyeceğini biliyor. Zaten Obama, vizyona konulacak filmi hayata geçirsin diye ikinci kez seçildi. ABD tarihinin Müslümanlar'a en yakın ismi.
-Ne istiyor karar verenler?
Ortadoğu'da çok güçlü bir ülkenin bütün bölgeyi kontrol etmesini.
-Bu Türkiye mi?
Başkasının olma ihtimali yok. Bu formül aynı zamanda bazı ülkelerin Türkiye'ye olan düşmanlığını iyice artırıyor. Çünkü uzun yıllardır kurdukları OYUN bitecek.
-Açar mısın biraz?
Türkiye RESMİ İDEOLOJİ ile bölgeden uzaklaştırıldı. Şimdi yeni kurulan RESMİ İDEOLOJİ ile bölgeye iniyor. Müslümanlar'ı birleştirmek için. Hem onları koruyacak hem de petrol ve gazdan pay alıp zenginleşecek. İşte bu formül Avrupa'yı frenlerken ABD ve RUSYA'nın dünyanın diğer yerlerinde rahat hareket etmesini sağlayacak.
-ABD, İsrail'i bırakıp bizi mi tercih etti yani?
Evet. Çünkü mecbur. İsrail, Londra'nın ürünü. Yeni Washington "şimdi Türkiye" zamanı diyor. Yani Obama...
-İnanmıyorum İsrail'le ilişkilerin koptuğuna...
Yanılmıyorsam 2010'da Dubai'de filmlere konu olabilecek bir cinayet işlendi. Otel odasında öldürülen HAMAS'ın önemli komutanlarından Mahmud el Mabhuh'du... HAMAS yani İslami Direniş Hareketi, Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in Filistin kanadıydı...
Mabhuh da bu yapının çok önemli bir ismiydi.
Avrupa'nın çeşitli yerlerinden yola çıkan MOSSAD ajanları Dubai'ye farklı pasaportlarla indi. 11 MOSSAD ajanının kılık kıyafeti ve dış görünüşü tamamen farklıydı.
Birbirine benzemeyen 11 kişi seçilmişti. Pasaport kontrolünden geçen ajanlar farklı araçlarla aynı otele doğru yola çıktılar.
-Ne oldu sonra?
Hedef Mabhuh'tu...
İki ajan yan odasına, diğerleri de yakın odalara yerleşti. O kat kimsenin fark edemeyeceği şekilde MOSSAD'ın yönetimine girmişti.
Önce Mabhuh'un kimlerle temasta olduğu izlendi. O çıkınca odaya girildi. Belge bulmak için saatlerce arama yapıldı. Ancak KOMUTAN dönünce işler karıştı.
-Nasıl yani? İçerideki iki ajandan güçlü ve atletik olan, elindeki iğneyi Mabhuh'un boynuna sapladı. Ölüm kaçınılmazdı.
Nereye geldik peki?
Olaydan sonra Dubai polisi cinayetin fotoromanını ilgililere verdi. Bütün hareketler, bütün konuşmalar kayıt edilmişti.
Birileri MOSSAD'a "aklınızı başına alın.
Attığınız her adımı biliyoruz" diyordu.
-Kim bu?
Elbette CIA... Ama MOSSAD geri adım atmadı.
Bundan kısa bir süre sonra İran'ı arayıp "Sizin çok aradığınız CUNDULLAH'ın lideri Abdulmelik Rigi, şu an Dubai'den havalanıp, Kırgızistan'a giden uçağın içinde" mesajı verdi. İran'ın ÖCALAN'ı olarak bilinen Rigi, 20 yıldır ABD tarafından korunuyordu!
Zaten Amerikan pasaportu taşıyordu. MOSSAD böylece rövanşı almış oldu. Anlayacağın ilişkiler iyice koptu. Baksana Şimon PERES, Putin'e sığındı. Tel Aviv yeni bir yol arıyor. Rusya, Suriye konusunda son kararını verince işler değişir.
-Moskova, galiba Ankara'ya çok güvenmiyor?
Adamlar haklı... Türkiye'nin potansiyeli ortada.
Akdeniz'den tamamen çekilmelerinin ileride ne getireceğini hesap etmeye çalışıyorlar. Bunlar normal.
Ama sonunda onlar GAZI biz de petrolü kontrol edeceğiz. Ama kritik bir süreçten geçtiğimiz de ortada...
-Nasıl yani?
Bölgede bazı ülkelerin liderleri ZEHİRLENME olayları ile karşı karşıya kaldı. Londra merkezli güç Türkiye'yi kaybetmeyi göze alamıyor. Bunun için 2003'te ABD'deki bir kanatla DARBEYE soyundular.
-Balyoz mu?
Evet... Avrupa tamamen işin içindeydi. İçerideki birliği parçalama gayretindeler. Türkiye karışırsa ne ABD ne Rusya kafasındaki planı hayata geçiremez.
-Merak ediyorum KÜRTLER ne olacak?
Ya Türkiye alıp büyüyecek ya da onlara yeni patron bulunacak. Londra "Türkiye Kürtler'i bırakıp AB'ye gelsin. Çünkü Kürtler AB çıtasını aşağı çeker" diyor. ABD ise "Türkler, kardeş Kürtler'i kucaklasın" ilkesinden hareket ediyor. İngilizler Irak petrolünü, büyük şirketlerle avucuna alırken, Türkiye'nin bölünmesini istiyor. ABD ise "Rakibim olan Avrupa'yı Türkler'in kontrol ettiği petrolle dizginlerim" fikrinde...
Mücadele büyük. Bugünden yarına sonucu görmeyi bekleme. Tarih hemen bir günde yazılmaz çünkü.
-Şemdin Sakık konuştu, neden?
Ergenekon içinde değişik isimler var. Mesela önemli bir isim aslında FRANSIZLAR'a çalışıyor. Onların ağzıyla konuşuyor. Hatta bir gün KÜRTLERLE konuşurken önemli bir isim "Yahu siz Türk gibi konuşuyorsunuz. Ama o Kürt gibi konuşmakta ısrar ediyor. Bu yüzden sizi tanıyoruz. Ama onun kim olduğunu bir türlü çözemiyoruz" demişti...
Ama unutma, bu operasyonlarda elma ile armut karıştırıldı. İstenmeyen bazı operasyonlar yapıldı... Bu yüzden SAKIK'ın dediklerine bakılmalı. Kimi işaret ediyor acaba...
-Kimi yahu?
Bilemiyorum. Ama izlemekte fayda var...
Yakında ilginç sürprizler görürüz diye düşünüyorum...
Gerçekten son zamanlarda içtiğim en güzel kahveydi. Çok konuştuk.
Londra'dan, Washington'a kadar ne varsa konuştuk. Daha doğrusu ben sordum o cevapladı. Bazı konularda ayrı düşsek de çok önemli ve bilinmeyen noktaları işaret etti. İşte uzun görüşmenin kısa özeti...
-Avrupa'da uzun zaman kaldın. Neler oluyor?
Dünya yeniden kuruluyor. Herkes yerini almaya çalışıyor.
-Şablon bir tanım oldu sanki...
Evet ama gerçek böyle. Yapılacak bir şey yok. Karar verildi. Her ülke üzerine düşeni yapacak.
-Karar verenler neye KARAR verdi?
Senin de sık sık yazdığın gibi Avrupa ve ABD arasında büyük çekişme var. ABD'nin bir kanadı da Avrupa'nın yanında. Daha açık söylemek gerekirse Londra, Paris, Berlin ve ABD'deki Musevi patronlar, Obama, Putin ve Erdoğan arasındaki ittifaktan rahatsız.
-Neden? Ölüm kalım maçı da ondan. Türkiye tam ortada, BÜYÜK DENGENİN TAM ORTASINDA. Hani ortaokulda öğretmenlerimiz "Türkiye stratejik bir öneme sahiptir" derdi ya! İşte tam bu durumu yaşıyoruz. Obama, Türkiye olmadan Londra merkezli BEYİN ile mücadele edemeyeceğini biliyor. Zaten Obama, vizyona konulacak filmi hayata geçirsin diye ikinci kez seçildi. ABD tarihinin Müslümanlar'a en yakın ismi.
-Ne istiyor karar verenler?
Ortadoğu'da çok güçlü bir ülkenin bütün bölgeyi kontrol etmesini.
-Bu Türkiye mi?
Başkasının olma ihtimali yok. Bu formül aynı zamanda bazı ülkelerin Türkiye'ye olan düşmanlığını iyice artırıyor. Çünkü uzun yıllardır kurdukları OYUN bitecek.
-Açar mısın biraz?
Türkiye RESMİ İDEOLOJİ ile bölgeden uzaklaştırıldı. Şimdi yeni kurulan RESMİ İDEOLOJİ ile bölgeye iniyor. Müslümanlar'ı birleştirmek için. Hem onları koruyacak hem de petrol ve gazdan pay alıp zenginleşecek. İşte bu formül Avrupa'yı frenlerken ABD ve RUSYA'nın dünyanın diğer yerlerinde rahat hareket etmesini sağlayacak.
-ABD, İsrail'i bırakıp bizi mi tercih etti yani?
Evet. Çünkü mecbur. İsrail, Londra'nın ürünü. Yeni Washington "şimdi Türkiye" zamanı diyor. Yani Obama...
-İnanmıyorum İsrail'le ilişkilerin koptuğuna...
Yanılmıyorsam 2010'da Dubai'de filmlere konu olabilecek bir cinayet işlendi. Otel odasında öldürülen HAMAS'ın önemli komutanlarından Mahmud el Mabhuh'du... HAMAS yani İslami Direniş Hareketi, Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in Filistin kanadıydı...
Mabhuh da bu yapının çok önemli bir ismiydi.
Avrupa'nın çeşitli yerlerinden yola çıkan MOSSAD ajanları Dubai'ye farklı pasaportlarla indi. 11 MOSSAD ajanının kılık kıyafeti ve dış görünüşü tamamen farklıydı.
Birbirine benzemeyen 11 kişi seçilmişti. Pasaport kontrolünden geçen ajanlar farklı araçlarla aynı otele doğru yola çıktılar.
-Ne oldu sonra?
Hedef Mabhuh'tu...
İki ajan yan odasına, diğerleri de yakın odalara yerleşti. O kat kimsenin fark edemeyeceği şekilde MOSSAD'ın yönetimine girmişti.
Önce Mabhuh'un kimlerle temasta olduğu izlendi. O çıkınca odaya girildi. Belge bulmak için saatlerce arama yapıldı. Ancak KOMUTAN dönünce işler karıştı.
-Nasıl yani? İçerideki iki ajandan güçlü ve atletik olan, elindeki iğneyi Mabhuh'un boynuna sapladı. Ölüm kaçınılmazdı.
Nereye geldik peki?
Olaydan sonra Dubai polisi cinayetin fotoromanını ilgililere verdi. Bütün hareketler, bütün konuşmalar kayıt edilmişti.
Birileri MOSSAD'a "aklınızı başına alın.
Attığınız her adımı biliyoruz" diyordu.
-Kim bu?
Elbette CIA... Ama MOSSAD geri adım atmadı.
Bundan kısa bir süre sonra İran'ı arayıp "Sizin çok aradığınız CUNDULLAH'ın lideri Abdulmelik Rigi, şu an Dubai'den havalanıp, Kırgızistan'a giden uçağın içinde" mesajı verdi. İran'ın ÖCALAN'ı olarak bilinen Rigi, 20 yıldır ABD tarafından korunuyordu!
Zaten Amerikan pasaportu taşıyordu. MOSSAD böylece rövanşı almış oldu. Anlayacağın ilişkiler iyice koptu. Baksana Şimon PERES, Putin'e sığındı. Tel Aviv yeni bir yol arıyor. Rusya, Suriye konusunda son kararını verince işler değişir.
-Moskova, galiba Ankara'ya çok güvenmiyor?
Adamlar haklı... Türkiye'nin potansiyeli ortada.
Akdeniz'den tamamen çekilmelerinin ileride ne getireceğini hesap etmeye çalışıyorlar. Bunlar normal.
Ama sonunda onlar GAZI biz de petrolü kontrol edeceğiz. Ama kritik bir süreçten geçtiğimiz de ortada...
-Nasıl yani?
Bölgede bazı ülkelerin liderleri ZEHİRLENME olayları ile karşı karşıya kaldı. Londra merkezli güç Türkiye'yi kaybetmeyi göze alamıyor. Bunun için 2003'te ABD'deki bir kanatla DARBEYE soyundular.
-Balyoz mu?
Evet... Avrupa tamamen işin içindeydi. İçerideki birliği parçalama gayretindeler. Türkiye karışırsa ne ABD ne Rusya kafasındaki planı hayata geçiremez.
-Merak ediyorum KÜRTLER ne olacak?
Ya Türkiye alıp büyüyecek ya da onlara yeni patron bulunacak. Londra "Türkiye Kürtler'i bırakıp AB'ye gelsin. Çünkü Kürtler AB çıtasını aşağı çeker" diyor. ABD ise "Türkler, kardeş Kürtler'i kucaklasın" ilkesinden hareket ediyor. İngilizler Irak petrolünü, büyük şirketlerle avucuna alırken, Türkiye'nin bölünmesini istiyor. ABD ise "Rakibim olan Avrupa'yı Türkler'in kontrol ettiği petrolle dizginlerim" fikrinde...
Mücadele büyük. Bugünden yarına sonucu görmeyi bekleme. Tarih hemen bir günde yazılmaz çünkü.
-Şemdin Sakık konuştu, neden?
Ergenekon içinde değişik isimler var. Mesela önemli bir isim aslında FRANSIZLAR'a çalışıyor. Onların ağzıyla konuşuyor. Hatta bir gün KÜRTLERLE konuşurken önemli bir isim "Yahu siz Türk gibi konuşuyorsunuz. Ama o Kürt gibi konuşmakta ısrar ediyor. Bu yüzden sizi tanıyoruz. Ama onun kim olduğunu bir türlü çözemiyoruz" demişti...
Ama unutma, bu operasyonlarda elma ile armut karıştırıldı. İstenmeyen bazı operasyonlar yapıldı... Bu yüzden SAKIK'ın dediklerine bakılmalı. Kimi işaret ediyor acaba...
-Kimi yahu?
Bilemiyorum. Ama izlemekte fayda var...
Yakında ilginç sürprizler görürüz diye düşünüyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder