14 Şubat 2012 Salı
İsimsiz çocuklar nasıl tarih yazdı? -Yavuz Bahadıroğlu
Dedik ya: Tarihimiz başarı öyküleriyle doludur...
Başarı öykülerinden birinin kahramanı ise Cezzar Ahmed Paşa'dır...
Meşhur Fransız komutan Napolyon Bonapart'ı Akkâ'da durduran ihtiyar kahraman...
Bosna'dan İstanbul'a kimsesiz bir devşirme olarak getirilmişti...
Önce İstanbul'da bir berberin yanına çırak girdi. Zekâsı sayesinde zanaatı çabucak öğrendi, berberlikte âdeta devrim yaparak, zaman zaman kendisine tıraş olmaya gelen Hekimoğlu Âli Paşa'nın dikkatini çekmeyi başardı...
O devirde, Osmanlı Devleti'nin her mensubu, yitik zekâ ve kabiliyetleri ortaya çıkarmaya memur bir "yetenek avcısı"dır...
Âli Paşa, genç berber çırağını saraya önerdi, bunun sonucu olarak da Enderun'a alındı, eğitildi, yetiştirildi, yükseldi ve seksen yaşında Akkâ'yı Napolyon Bonapart'a karşı kahramanca savundu...
Adını dünya tarihine yazdırdı: Yenilmez Fransız komutanı yenen Osmanlı Paşası!
Fransızların "yenilmez" dediği mağrur general Bonapart'a ilk mağlubiyetini tattıran ve "Bir ihtiyara maskara olduk... Akka'da durdurulmasaydım, belki Şark İmparatoru olurdum" dedirten Osmanlı Veziri, eski bir berber çırağıdır.
Ve Köprülü Mehmed Paşa...
Osmanlı Devleti'ni derleyip toparlayan meşhur Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa da, saray bulaşıkçılığından sadrazamlığa yükselen bir yetenektir (Bu konuda daha geniş bilgi isteyenler, Tayyâr-zâde Atâ'nın "Enderûn Târihi" isimli eserine bakabilirler).
Saraydaki ilk işi bulaşıkçılık, ikinci işi aşçı yamaklığıdır. Çalışkanlığıyla göze girdi. Hızla yükseldi. Çorum Sancak Beyliği, derken "Beylerbeyi" payesi ile Trabzon valiliğine atandı.
Köprülü Mehmed Paşa'nın hayatına bakınca, insan, kararlılığın, çabanın, çalışkanlığın, fedakârlığın, sabrın, gerektiğinde risk almanın ve kişisel inisiyatif kullanmanın ne anlama geldiğini anlayabiliyor.
İçeriden ve dışarıdan bir sürü örnek daha verebiliriz. Sonuçta hepsi aynı kapıya çıkar: Çalışmayanın başardığı görülmemiştir.
İnsan kabiliyetine sınır yoktur. Ama kabiliyetin eğitimle geliştirilmesi ve çaba ile cilalanması gerekir. Ondan sonra sıra "isteme"ye gelir: Çok isteyeceksiniz. İnanacaksınız ve başaracaksınız.
Her insan Allah'ın izniyle yapabileceğine inandığı her şeyi yapabilir!
Belki her adım atışta risk alacaksınız: Risk almazsanız, kendinizi gerektiğinde zora sokmazsanız, yorulduğunuz anda çekilirseniz, kaybedersiniz! (Kaplumbağa kabuğunun içinde güvendedir, ancak bir yerlere gidebilmek için başını kabuğundan dışarı çıkarmak zorundadır, bu ise risktir; risk almadığı taktirde hiçbir yere gidemeyeceğini kaplumbağa çok iyi bilir ve hedefe ulaşmak için risk alır)
"Yapamam-başaramam" demeyin, yapanlar nasıl yaptı, başaranlar nasıl başardı? Başkaları başardığına göre siz neden başaramayasınız?
İnsanlar bir birlerine benzerler: Herkes zaman zaman bıkar, usanır, korkar, incinir, her şeyi yüzüstü bırakıp kaçmak ister. Bazıları kaçar, bazıları sabrının son kırıntılarını da kullanarak dayanırlar... Bilin ki son ana kadar sabredip dayanabilenler hayatı kazanırlar.
Unutmayın ki, başarılı insanlar da zaman zaman ümitsizliğe düşmüş, kaç kez bıkmış, usanmış, kırılmış, vazgeçmeyi düşünmüşler. Ama sabretmişler, dayanmışlar...
İşin sırrı yılmamak, yıkılmamak, bıkmamak, umutsuzluğa kapılmamak ve asla vazgeçmemektir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder