Lord Vahid Ali ve İngiliz Charlie Parsons |
Toplantının ardından büyük bir telaşla arkadaşlarının yanından ayrılıyor.. Giderken ‘Survivor başlayacak. Acelem var! Yeah!’ diyor.
Böylece uzun zamandır yazmak isteyip bir türlü vakit bulamadığım Survivor’ın sırası geliyor..
*-*-*
Dünyada onlarca milyon kişi interaktif tv oyunları izliyor..
… Son 10 yılda ekranlara damga vuran REALİTY showlar aslında toplumda ‘algı yönetimi’ sağlıyor. Survivor 1997’den beri ortalığı kasıp kavuruyor. Fikir İngiliz Charlie Parsons’a ait… Şimdi İngilterenin en zengin medya figürlerinden biri. Hayat arkadaşı ve ortağı Lord Vahid Ali .
Lord Ali İngiltere İşçi partisinde ve Lordlar kamarası mensubu. Gay hakları konusundaki çıkışlarıyla ünlü, medya devi Rupert Murdoch’un kızıyla ortak, İngiltere’nin mülti milyarder medya baronu. Lordlar kamarasında bir dönem Tony Blair’in temsilcisi oldu.
Survivor yapımcısı Mark Burnett yine İngiltere doğumlu. 17 yaşında İngiliz ordusuna katıldı. Kuzey irlanda ve Falkland savaşında İngiliz paraşüt birliğinde yeraldı 22 yaşında Amerikaya göçetti. Beverly Hills’de şöför ve güvenlik elemanı olarak çalıştı. Şimdi dünyanın en zengin yapımcısı.
Time dergisi tarafından ‘Dünyanın En etkili şahısları listesinde yeraldı. Hemen her yıl bir Emmy ödülü kazandı… Küresel sermaye ve uzantılarının en gözde adamı.
Survivor’ın ana fikri: ‘Hayatta kalmanın tek şartı var: Kazanmak isteyen her şeyi yapar, herkesi harcar!’ dır.
Bu kapitalizmin de ana kuralıdır.
Kapitalizm orman kanunudur. Güçlü olan öbürlerini yok eder. Kural budur!
Bunun için ekonomiyi, siyasi mekanizmaları, silahlı gücü, bilimi ve medyayı kullanır.
Soğuk savaş döneminde propaganda araçlarının, ve medyanın kullanımını konu alan binlerce çalışma vardır.
Amerikalı bilim adamları ‘yeni dünya düzenine’ geçmek için, işgal kadar ‘kültürel üstünlük yaymanın farz olduğunu’ söylemişlerdir. Buna göre ‘uluslar arası piyasalar genişleyecek, ideolojik taarruz buna eşlik edecektir’..
İdeolojik taarruz!
İdeolojik taarruz’un en önemli araçları eğitim ve medyadır. Medyanın en etkili dalı görsel olandır.
Görsel medyanın toplum şekillendirmesinde önemli rolü vardır.. Algı değişimini en kolay yoldan sinema ve tv yapmaktadır.
Algı yönetimi, ‘görünmez’ bir süreçtir ve ideolojik taarruzun en önemli ilkesidir.
Amerikalı antropolog Nader, şöyle der: ‘Görünmez faktör, kontrol süreçlerinin ve mekanizmalarının toplamıdır. Görünmezlik zihinlerin sömürgeleştirilmesi yoluyla başarılmaktadır!Buna göre yanlış olan, doğru görünür. .. Düşünülemeyecek davranışlar normalleşir. İtiraz eden bağımsız düşünceliler, kavgacı ‘çatışmacı’ sayılır…’
Toplumlara çeşitli ‘tipolojiler’ dayatılır ve medya vasıtasıyla o tiplemelerle oynanır.
SURVİVOR ya da benzeri tv programları, son 10 yıldır onlarca ülkede milyonlarca kişiyi ‘Yeni Dünya Düzeni’nin toplum mühendisliği için formatlamaktadır.
Küresel sermaye için, ‘Güc’ün silahlı kullanımı (hard power) yanısıra, ‘yumuşak’ kullanımı da (soft power), had safhada önemlidir
*-*-*
Oyun iki takıma ayrılmış yarışmacıların birbirini kırıp dökmesine dayalıdır.. Açlık soğuk, psikolojik gerginlik ortamında en çok direnen parayı ve ödülleri kazanır.. Arkadaşlarına en sinsi davranan parsayı alır..
Oyunun dekorundan, sunucunun tarzına kadar, ekrana ‘yeni dünya düzeni’ kalıpları damga vurmaktadır.
En yakın dostlar birbirine karşı yırtıcı bir mücadeleye girişir ve işin psikolojik boyutu yarışmacıların insani duygularının törpülenmesini gerektirir.. Bir bir elenirlere ve kalanlar birbirine karşı diş biler……Oyunlar giderek sinsileşir.
Ekranda ‘yeni dünya düzeni’nin yırtıcı, aktörleri.. vardır.Gelecek çağın duygusuz robotlarını üretmek için mükemmel bir ekran denemesidir Survivor…
Mesela sevecen karakter Pascal Nouma, Survivor’ın Türkiye versiyonunda, ülkemizde belli bir kesimi temsil eden karikatür tiplemelerce kışkırtılınca oyun dışına itilivermiştir.
‘Dobra’ Asena, dobra olmasının bedelini ödemektedir. Yani bu gibi özellikler ‘iyi’ değildir..
Bu gibi oyunlarda kapitalizmin arkadan vurma yöntemleri geçerlidir. Ve o yöntemleri en iyi benimseyenler model olarak gösterilir.
İyi niyetle bu gibi yarişmalara yem olan kişiler, ‘dürüst, insanca değerleri savunan’ bireyler olmayı hedefleyebilirler… Ama unutmasınlar , oyun ‘KÜRESEL’.
Kim küresel jungle’a uygunsa o zirveye gider! Giderler de ne mi olur.. Biraz para, biraz ekran söhretine ulaşır ve yeniden sistemin karanlıklarına dönerler. Survivor iştahla yeni kurbanlarını bekler..
Mark Burnett’in, Charlie Parsons’ın ve eşi Lord Alinin banka hesapları ve Survivor pazarlayan yerel şirketlerin hacmi biraz daha genişler!
Ekrana yapışmış milyonlar her geçen saniye yoksullaşır, ve yokluktan çıkmak için gerekli iradeleri bu ve benzeri medya oyunlarıyla felce uğratılır. !
Genç kardeşlerim, ekranlardan üzerinize boşaltılan algı bozucu yayınlara karşı kalkanlarınızı yükseltin!
Orman kanunlarıyla ‘hayvanlar’ yaşasın, biz insanca bir düzen için uğraşalım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder