Bitlis’te tarih
CUMHURBAŞKANI Gül, Ahlat-Malazgirt ve civarındaki tarihi eserleri himayesine aldı. Koruma, restorasyon, kültür merkezlerinin inşası gibi projeler yürüyor. Gelecek sene Malazgirt zaferinin 940. yıldönümünü büyük etkinliklerle kutlamak için hazırlık yapılıyor.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Mustafa İsen’in Bitlis, Ahlat, Malazgirt gezisindeyim.
Önce Bitlis... Bölgenin “Anadolu Kaplanı” Bitlis’tir diyebilirim. Bitlisli zenginler illerini unutmamış. Onların eğitime yaptıkları gönüllü yatırım, bu sene Bitlis’i ÖSS’de birinci yaptı. Her adımda bu ailelerin açtığı bir üniversite binasını, fen lisesini, özürlüler okulunu, kız okullarını görüyorsunuz: Başta Bitlis-Eren üniversitesini inşa eden Eren ailesi olmak üzere, Özgür, Gencer, Kiler, Albayrak ailelerini kutluyorum.
Her ilin zenginlerine örnek olmasını diliyorum.
Kürt Şeref Han
Bitlisli Şeref Han’ın “Şerefname” adlı iki ciltlik eseri, Kürt tarihinin ilk yazılı kaynağıdır ve Türklerle Kürtlerin ne kadar iç içe geçtiğinin belgelerinden biridir. Şeref Han’ın 1529’da yaptığı camii, maalesef ihmal yüzünden hayli zarar görmüş. Devlet el atmış restore ediyor. Tamamen eski haline getirilecek, etrafındaki çirkin yapılanmalar da kaldırılacak.
Prof. İsen, tarihçilerden Şeref Han’ın “Şerefname”si ile İdris-i Bitlisi’nin “Heşt-Behişt” adlı eserlerinin tıpkı basım ve bugünkü Türkçe ile yayına hazırlanmasını istedi. İdris-i Bitlisi TürkmenAkkoyunlu sarayında tecrübe kazanmış bir Kürt âlimidir ve Yavuz Selim’in elçisidir.
Bitlis’in içinde 18 tane tarihi köprü var, binalar arasında gözden kaybolmuş. İskender’den kalan Bitlis kalesi restore ediliyor. Proje gerçekleştiğinde Bitlis bir müze-şehir olacak. ‘Yeni Bitlis’ bu tarihi alanın yanında modern bir şehir olarak gelişiyor. Bitlis’in çalışkan valisi Nurettin Yılmaz, bu Bitlis’te daire kiralarının aylık 450-500 lira olduğunu, bu yüksek kiranın gelişmeyi yansıttığını söyledi, eğitim kaplanı olan Bitlis’in ekonomi kaplanı olmaya yöneldiğini anlattı.
Restorasyon çalışmaları süren Şeref Han Camii ve Şeref Han’ın Şerefname adlı eserinin Türkçede Ant Yayınları’ndan çıkan ilk baskısı.
Alpaslan şehri Ahlat
Ve sevgili Ahlat... Selçuklu’nun Doğu Anadolu’daki askeri ve kültür üssü... Bizans ordusuna karşı Alpaslan, kumandanları Afşin, Gümüştekin, Ahmetşah ile birlikte Ahlat’tan yola çıkarak Malazgirt’e gitmişti.
Malazgirt’i yarın yazacağım.
Ahlat sadece askeri üs değil, yüz binlik orduyu besleyen ticaretiyle, zanaatkârlarıyla, mimar ve âlimleriyle 11. yüzyılda 300 bin nüfuslu bir şehir, o zaman Avrupa’da bu büyüklükte şehir yok.
Ve tabii bugün Ahlat’ı, Zeki Ergezen’siz düşünmek zordur. Bakanlığı sırasında bütün Bitlis’e hizmet akıtmış. Hemen her yere duble yollarla gidiliyor. “Selçuklu’nun çakıl taşını pırlanta gibi koruyacağız” diyor.
Ergezenler köklü bir aile. Adlarına mahalle, cami ve okullar var. Ahlat’a geldiğimiz akşam, 200 kişiye iftar yemeği verdi, benim şato dediğim büyük bahçeli konağında.
Kalkınma için bölge liderlerinin ortaya çıkması ve lokomotiflik yapması konusunda en iyi örnekler bu Bitlisli aileler olsa gerek.
Ahlat’ta Osmanlı
Ahlat esasen Selçuklu kenti. İki üç metreye kadar yükselen Selçuklu mezar taşlarıyla Ahlat emsalsiz bir tarih müzesi. Ahlat’taki kümbet sayısının Kayseri’den fazla olduğunu Zeki Ergezen söylüyor. Ahlat’ta babası Prof. Haluk Karamağaralı’nın başlattığı kazıları idealistçe sürdüren Doç. Dr. Nakış Karamağaralı anlattı, Anadolu’daki çeşitli Selçuklu eserlerini, mesela bunlardan en muhteşemleri olan Konya Alaattin Camii ile Divriği’deki Ulu Cami’nin inşasında Ahlatlı Selçuklu mimarlarının göz nuru var. Selçuklu’nun Mimar Sinan’ı olan Hürremşah bunlardan biri.
Ahlat’ta arkeolog Nakış Karamağaralı, dünyanın en geniş tarihi hamamının kazısını yapıyor. Ahlat’ın Efes’ten geniş ve Efes’ten zengin bir arkeolojik site olduğunu belirtiyor ama bir derdi var: Sponsor yani mali destek veren kuruluş yok! Zenginlerimize ve kültür vakıflarımıza buradan duyururum. Doğu’daki bu büyük kültür mührümüze sahip çıkmalıdırlar.
Ahlat’taki en büyük Osmanlı eseri Yavuz Selim’in yaptığı kale. İçinde Kanuni devri sadrazamlarından İskender Paşa’nın camiinden başka Osmanlı eseri olarak şifahane ve hamam var. Prof. Mustafa İsen, İskender Paşa’nın Osmanlı döneminde bütün sanatlara büyük destek veren, himaye eden bir devlet adamı olduğunu anlattı. Eserlerde Yavuz ve Kanuni’nin kitabeleri var.
Yarın Malazgirt’ten yazacağım.
İdealist arkeolog Nakış Karamağaralı ile Ahlat’taki hamam kazısında... Kadınlar bölümü de olduğu için ‘Çifte Hamam’ da deniliyor. Genişliği, mimarisi ve ısıtma sistemiyle bir ‘harika’ olduğu belirtiliyor. Yerin 4. metre altından çıkarılıyor.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Mustafa İsen’in Bitlis, Ahlat, Malazgirt gezisindeyim.
Önce Bitlis... Bölgenin “Anadolu Kaplanı” Bitlis’tir diyebilirim. Bitlisli zenginler illerini unutmamış. Onların eğitime yaptıkları gönüllü yatırım, bu sene Bitlis’i ÖSS’de birinci yaptı. Her adımda bu ailelerin açtığı bir üniversite binasını, fen lisesini, özürlüler okulunu, kız okullarını görüyorsunuz: Başta Bitlis-Eren üniversitesini inşa eden Eren ailesi olmak üzere, Özgür, Gencer, Kiler, Albayrak ailelerini kutluyorum.
Her ilin zenginlerine örnek olmasını diliyorum.
Kürt Şeref Han
Bitlisli Şeref Han’ın “Şerefname” adlı iki ciltlik eseri, Kürt tarihinin ilk yazılı kaynağıdır ve Türklerle Kürtlerin ne kadar iç içe geçtiğinin belgelerinden biridir. Şeref Han’ın 1529’da yaptığı camii, maalesef ihmal yüzünden hayli zarar görmüş. Devlet el atmış restore ediyor. Tamamen eski haline getirilecek, etrafındaki çirkin yapılanmalar da kaldırılacak.
Prof. İsen, tarihçilerden Şeref Han’ın “Şerefname”si ile İdris-i Bitlisi’nin “Heşt-Behişt” adlı eserlerinin tıpkı basım ve bugünkü Türkçe ile yayına hazırlanmasını istedi. İdris-i Bitlisi TürkmenAkkoyunlu sarayında tecrübe kazanmış bir Kürt âlimidir ve Yavuz Selim’in elçisidir.
Bitlis’in içinde 18 tane tarihi köprü var, binalar arasında gözden kaybolmuş. İskender’den kalan Bitlis kalesi restore ediliyor. Proje gerçekleştiğinde Bitlis bir müze-şehir olacak. ‘Yeni Bitlis’ bu tarihi alanın yanında modern bir şehir olarak gelişiyor. Bitlis’in çalışkan valisi Nurettin Yılmaz, bu Bitlis’te daire kiralarının aylık 450-500 lira olduğunu, bu yüksek kiranın gelişmeyi yansıttığını söyledi, eğitim kaplanı olan Bitlis’in ekonomi kaplanı olmaya yöneldiğini anlattı.
Restorasyon çalışmaları süren Şeref Han Camii ve Şeref Han’ın Şerefname adlı eserinin Türkçede Ant Yayınları’ndan çıkan ilk baskısı.
Alpaslan şehri Ahlat
Ve sevgili Ahlat... Selçuklu’nun Doğu Anadolu’daki askeri ve kültür üssü... Bizans ordusuna karşı Alpaslan, kumandanları Afşin, Gümüştekin, Ahmetşah ile birlikte Ahlat’tan yola çıkarak Malazgirt’e gitmişti.
Malazgirt’i yarın yazacağım.
Ahlat sadece askeri üs değil, yüz binlik orduyu besleyen ticaretiyle, zanaatkârlarıyla, mimar ve âlimleriyle 11. yüzyılda 300 bin nüfuslu bir şehir, o zaman Avrupa’da bu büyüklükte şehir yok.
Ve tabii bugün Ahlat’ı, Zeki Ergezen’siz düşünmek zordur. Bakanlığı sırasında bütün Bitlis’e hizmet akıtmış. Hemen her yere duble yollarla gidiliyor. “Selçuklu’nun çakıl taşını pırlanta gibi koruyacağız” diyor.
Ergezenler köklü bir aile. Adlarına mahalle, cami ve okullar var. Ahlat’a geldiğimiz akşam, 200 kişiye iftar yemeği verdi, benim şato dediğim büyük bahçeli konağında.
Kalkınma için bölge liderlerinin ortaya çıkması ve lokomotiflik yapması konusunda en iyi örnekler bu Bitlisli aileler olsa gerek.
Ahlat’ta Osmanlı
Ahlat esasen Selçuklu kenti. İki üç metreye kadar yükselen Selçuklu mezar taşlarıyla Ahlat emsalsiz bir tarih müzesi. Ahlat’taki kümbet sayısının Kayseri’den fazla olduğunu Zeki Ergezen söylüyor. Ahlat’ta babası Prof. Haluk Karamağaralı’nın başlattığı kazıları idealistçe sürdüren Doç. Dr. Nakış Karamağaralı anlattı, Anadolu’daki çeşitli Selçuklu eserlerini, mesela bunlardan en muhteşemleri olan Konya Alaattin Camii ile Divriği’deki Ulu Cami’nin inşasında Ahlatlı Selçuklu mimarlarının göz nuru var. Selçuklu’nun Mimar Sinan’ı olan Hürremşah bunlardan biri.
Ahlat’ta arkeolog Nakış Karamağaralı, dünyanın en geniş tarihi hamamının kazısını yapıyor. Ahlat’ın Efes’ten geniş ve Efes’ten zengin bir arkeolojik site olduğunu belirtiyor ama bir derdi var: Sponsor yani mali destek veren kuruluş yok! Zenginlerimize ve kültür vakıflarımıza buradan duyururum. Doğu’daki bu büyük kültür mührümüze sahip çıkmalıdırlar.
Ahlat’taki en büyük Osmanlı eseri Yavuz Selim’in yaptığı kale. İçinde Kanuni devri sadrazamlarından İskender Paşa’nın camiinden başka Osmanlı eseri olarak şifahane ve hamam var. Prof. Mustafa İsen, İskender Paşa’nın Osmanlı döneminde bütün sanatlara büyük destek veren, himaye eden bir devlet adamı olduğunu anlattı. Eserlerde Yavuz ve Kanuni’nin kitabeleri var.
Yarın Malazgirt’ten yazacağım.
İdealist arkeolog Nakış Karamağaralı ile Ahlat’taki hamam kazısında... Kadınlar bölümü de olduğu için ‘Çifte Hamam’ da deniliyor. Genişliği, mimarisi ve ısıtma sistemiyle bir ‘harika’ olduğu belirtiliyor. Yerin 4. metre altından çıkarılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder