21 Şubat 2013 Perşembe

Aman Tanrım!Ku Klux Klan’dan zenci bir papaya-Abdurrahman Dilipak


O, “Tanrının yeryüzündeki temsilcisi” idi!. O, Tanrının yeryüzündeki gölgesiydi! Ve şimdi görevlerinden istifa ediyor.
Olacak şey değil..
Tanrının yeryüzündeki ruhani temsilscisi Papa 16. Benediktus’un istifası beraberinde yeni bir teoloji tartışması yanında kehanet tartışması da getirecek..
Tarihe bak. 28 Şubat! Tam da “Post Modern bir darbe”nin yıldönümünde..
Tanrıyı papa, Sezar’ı 1925 doğumlu komünist, 15 Mayıs 2006’da göreve gelen Giorgio Napolitano temsil ediyor!..
Tanrının hakkını Tanrıya, Sezar’ın hakkını Sezar’a vereceksin ya, peki ne olacak şimdi.. Başbakan ise Mario Monti. Coca Cola’nın danışmanı ve Bilderbergci.. Bir akademisyen, Nobel ödülü var. komünist Napolitano tarafından Kasım 2011 de ömür boyu senatör seçildi. Yani bir komünist - kapitalist dayanışması. Sonuçta “Maksat vatan kurtulsun. Her şey vatan için”.
Monti olmasa kazanova Berlusconi olsa daha mı iyi idi..
Ah Roma, vah Roma. Fellini’nin “Roma”sını hatırladım birden..
Al Papayı, vur Sezar’a. N’olacak bu Katoliklerin hali. Tapınak şövalyeleri ne diyorlar bu işe..
Haber ciddi mi diye baktım, ciddi gözüküyor: 2005 yılında Katolik dünyasının 265. Papa’sı seçilen Papa 16’ncı Benedict’in istifa edeceği ileri sürüldü. İddianın kaynağı ise İtalyan Haber Ajansı ANSA. Habere göre Benedict 28 Şubat’ta istifa edecek. Vatikan, Papa 16. Benedict’in görevi bırakacağını doğruladı.
Bakalım 266. papa kim olacak.. 2+6+5’in toplamı 13 ediyor. Batılılara göre zaten bu bir uğursuzluk işareti idi..
Basın haberi “Dünya şokta! İstifa etti!” diye duyurdu.. Katolikler için böyle bir şey tam bir felaket. Evengalişlere, Protestanlara, Anglikanlara gün doğdu! Ama öte yandan Hıristiyan dünyasında bu olay derin bir düş kırıklığına sebeb olacak gibi gözüküyor. Zaten giderek daha kırılgan hale gelen Hıristiyan dünyası için bu olay yeni teolojik tartışmalar ve kıyamet kehanetleri için yeni bir başlangıç olabilir..
Kahinlere göre bu papanın ölmesi gerekiyordu. Ölmedi, manen intihar etti bu adeta!
Papa kiliseden bir şekilde boşanmış oldu! Gerekçesi yaşlılık sebebi ile görevini yapmada yetersiz kalması.. Tabii, bu ayrılığın asıl sebebi ne, onu bilmiyoruz..
Papa bakalım bu görevinden sonra ne yapacak! Herhalde inzivaya çekilecek değil.. Emekli de olmayacak.. Hatıralarını yazar mı bilmiyorum..
Son zamanlarda ilginç mesajlar veriyordu. Mesela ribayı eleştiriyordu. Hıristiyanların ruhani bir hayat yaşaması gerektiğini söylüyordu, Daha çok ibadet etmekten, ailenin güçlendirilmesi gerektiğinden söz ediyordu..
Koskoca papalık, koskoca Hıristiyan dünyası ile el ele verip İtalya’daki krizi bile önleyememişti.. Müslüman dünyasındaki dayanışmayı kıskanan bir hali vardı..
Sezar da, kilise de aciz kalmıştı.. Papa tanrısal yetkisini ve gücünü kullanamıyordu. Yoksa, papa imanını kaybetmiş olabilir mi idi? Biyografisine bakınca, bunu söylemek de mümkün!
Papanın garip bir hayat hikayesi var. “1927’de orta sınıfa mensup Bavyera’lı bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası polisti. 14 yaşında, Nazilerin gençlik kollarına katıldı; ama hiçbir zaman aktif bir katılımcı olmadı. Savaş patlak verince ilahiyat eğitimine ara vermek zorunda kaldı ve kendini Münih’teki bir uçaksavar birliğinde buldu. Savaşın sonlarına doğru ordudan kaçmasına rağmen 1945’te bir süre müttefikler tarafından esir olarak tutuldu. Ratzinger’in muhafazakar, gelenekçi görüşleri, 60’lardaki liberal akımlar süresince daha da pekişti. 1966’da Tübingen Üniversitesi’nde dogmatik teoloji kürsüsüne getirilmesine karşın, öğrencileri arasındaki yaygın Marksist görüşler onu bir hayli şaşırtmıştı. Hatta üniversitedeki bir dersinin politik bir gösteriden dolayı yarıda kalması, üzerinde derin bir iz bırakmıştı. Ona göre din, totaliter, zalim ve de gaddarca gördüğü herhangi bir politik ideolojiden daha üstün bir kavramdı. Daha sonradan bu konuyla ilgili olarak, “Bu deneyim bana dinin hor görülmesi ile sürekli bir mücadele içinde olmamız gerektiğini bir kez daha gösterdi” diyecekti. 1969’da memleketi Bavyera’daki Regensburg Üniversitesi’ne geçti ve nihayetinde dekan ve başkan yardımcılığına yükseldi. 1977’de Papa tarafından Münih Kardinali olarak atandı. 1981’de II. Jan Pol tarafından Roma’ya getirildi ve o tarihten itibaren sıkı arkadaş oldular. Papalığa seçilmesi, statükocu eğilimin başarısı olarak görülmektedir.”
Bu papanın yerine kim gelecek? Şimdi cevabını arayan soru bu. Zenci bir papa mümkün mü?
Bu soruların cevabı bugünki köşeye sığmayacak. Biz bu konuya yarın da devam edelim, en iyisi.. Selâm ve dua ile..

Ku Klux Klan’dan zenci bir papaya

Haberlere göre; tahminlerin favorisi ise Ganalı Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson. Papa 16’ncı Benedikt, Turkson’u 2009 yılında Vatikan’ın adalet işlerine bakan dairesinin başına getirmişti. Bu atamanın ardından 64 yaşındaki siyahi din adamı, gelecekteki muhtemel papa adayları arasında gösterilmişti.


Turkson, Barack Obama ABD başkanı olduktan sonra kendisinin ilk siyahi papa olmasında bir sorun görmediğini söylemişti. Benedikt’in istifası, 1595’te tarihçi Arnold de Wyon tarafından yayınlanan “Papalar Kehaneti”ni akla getirdi. Papalık tarafından aziz ilan edilen Malachy, bundan 863 yıl önce, bir dizi kehanette bulunmuştu.



Malachy’nin bu kısa el yazması Vatikan arşivlerine kondu ve metinler burada yaklaşık 400 yıl boyunca okunmadan kaldılar. Bu kehanetlerde 1143 yılından bugüne kadarki zamanda, görev yapacak olan tüm papaların kimler olacağı, sadece birkaç sayfada, alt alta sıralanmış, kısa kısa kelimeler hâlinde yazılmıştı.



Kehanetin sonu 7 tepeli şehrin yıkımına işaret ediyor. İddiaya göre geleceğe dönük papaların isimlerine ilişkin bilgiler aynen gerçekleşmişti. Yani İstanbul’a.. Hem de TÜRKSON isimli bir papanın görevi sırasında..



Kehanetin gerçekleşmesi; bir savaş sonucu mu, yoksa deprem işareti mi bilinmiyor.. Herkes Turkson’un papa olacağına kesin gözü ile baktığına göre, kehanette adı geçen “Romalı Peter” Turkson mu? İlginç bir tesadüfe bakar mısınız, papalık tarihi boyunca; 2005 yılında 2’nci Jean Paul’ün yerine geçen Kardinal Ratzinger, 1415’te görevinden ayrılan 12’nci Gregory’den sonra istifa eden ilk papa oldu. Yani ikinci müstafi papa, hem de yaklaşık 600 yıl sonra..



Ve yerine bir zenci aday! Kuşkusuz tek kehanet bu değil.. Dünya istifanın şokunu yaşadığı saatlerde St. Peter Kilisesi’nin kubbesine yıldırım düştü. Papanın istifasının ardından Kardinaller Koleji Dekanı Angelo Sodano’nun “Sakin gökten sanki bir yıldırım düştü” sözlerinden sonra yaşanan olay kimileri tarafından kutsal bir işaret olarak algılandı. Batı toplumu kahinlere, kehanete önem veren bir toplum.. Kahin, onların gözünde büyücü, falcı değil, ermişin karşılığı, “kalp gözü açık” ya da “peygamber varisi” gibi algılanıyor..



Tacizden papalıktan bilgi sızdırmaya kadar birçok skandal yaşandı bu papa döneminde.. Ve masum olduğu kabul edilen papa bir konuşmasında, “hepimiz günahkar insanlarız” demişti. Papalık ile ilgili iddialar yanında bir de yeni papa olacağı söylenen Turkson’un bir kehaneti var. Kardinal Turkson, daha önce Avrupa’da Müslüman nüfusun artışıyla ilgili söylediği sözlerle gündeme gelmişti. Turkson, kısa sürede Avrupa’da Müslüman nüfusun çoğunluğa geçeceğini söylemiş ve “Fransa 39 yıl sonra bir İslam ülkesi olacak” demişti.. Önümüzdeki günlerde bu konu ile ilgili bir sürü iddia gelecek gündeme..



Her olay bu olayla ilişkilendirilecek.. Güneşteki patlamadan meydana gelecek, deprem ve afetlere kadar her şey! Bir zencinin papa olması Ku Klux Klan örgütü için ölümcül bir darbe olacak. Zaten örgüt 1960’dan bu yana sesini çıkarmıyordu. Obama’nın başkan olması ile de ağır bir yenilgi almıştı.. Örgüt eski şekli ile varolmasa da ABD’de ırkçılığın son zamanlarda giderek arttığı da bilinen bir gerçek. Ku Klux Klan (KKK), Masonlukla da ilgili, şövalye geleneği ile kökleri, İllimunati bağlantılarından kiliseye kadar uzanan bir örgüt.. 24 Aralık 1865 ABD’de Tennessee’de kurulan siyahi karşıtı ırkçı gizli örgüt.



Kurucuları Büyük Büyücü olarak bilinen Nathan Bedford Forrest, Yüzbaşı John C. Lester, Binbaşı James R. Crowe, John D. Kennedy, Calvin Jones, Richard R. Reed, Frank O. McCord’dır. “Birth of a Nation” filmi ile kendilerini bildirmişlerdir. Örgüte katılanlar arasında da, iç savaş öncesi kurulmuş olan “Knights of the Golden Circle” (Altın Çember Şövalyeleri) adlı gizli cemiyetin üyelerinin çokluğu dikkat çeker. “Yeni bir ulusa yaratmak” fikri ile örgütlenen faşist, ulusalcı bir yapılanma idi bu örgüt.



Michael Bensen, “Gizli Topluluklar Sözlüğü”nde Altın Halka Şövalyeleri hakkında şu bilgiyi verir: “1854’te Cincinnati, Ohio’da Dr. George W. L. Bickley tarafından kurulan örgüttür. Kurucu üyelerinin birçoğu aynı zamanda Cincinnati Farmasonlarıydı. İlluminati’nin bir kolu olduğu söylenen Mevsimler adlı bir Fransız gizli grubuyla arasında sıkı bağlar bulunuyordu. Farmasonlar gibi, Altın Halka Şövalyelerinin de gizli tokalaşmalar ve parolalar da dahil olmak üzere birçok ritüeli vardı. Bütün üyeler, katılmak için, başlarının üzerinde canlı bir yılan tutularak korkutulurken aşağıdaki yemini etmek zorundaydı;



“Her kim ülkümüzü açığa vurmaya cüret ederse bizim, / Sınayacaktır gücünü şövalyenin sert çeliğinin; / Ve bu işkence giderek çok sıkıcı olduğundan, / Kazıyacağız beynini onun kafatasından / Ve bir lamba yerleştireceğiz boş kafatasının içine / Aydınlatmak için ruhunun yolunu buradan cehenneme.



” Bickley’in Altın Döngü’sü için esas plan ABD’nin güneydoğusu, Küba ve Batı Hint Adaları, Meksika ve Orta Amerika’yı kapsayacak yeni bir ulus yaratmaktı. Kurtarıcı, kendi bedeninin kendini taşımasından acze düştü, şimdi kurtuluş için arkadaşlarından yardım istiyor..



Papanın ve kardinallerin beyninde ve ruhunda kopan fırtınaları yaşamak istemem! Belki birilerinin çıkıp bunları İslam’a davet etmesi gerekir.. Bakarsınız Müslüman olurlar! “Müslüman olan bir papa” neden olmasın böyle bir şey! Hiç de kötü bir fikir değil.. Papa eski bir antikomünist, gençlikte ılımlı bir Nazi..



Faşizmden antikomünizme, oradan papalığa savrulan fırtınalı bir ömür, neden İslam’da sükun bulmasın ki! Allah (cc) da, İsa Mesih (Ali İmran’a ve Mesih’in havarilerine selam olsun) de böyle bir değişiklikten dolayı kendilerini ödüllendirirdi şüphesiz!

Selâm ve dua ile..

Hiç yorum yok: