7 Kasım 2012 Çarşamba

Hilâfet'e karşı harp oyunları-M.Latif Salihoğlu

Saltanat kaldırıldığında (1 Kasım 1922), Osmanlı Hanedanının siyasî statüsü de sona ermiş oldu.


Millet Meclisi'nin bu tasarrufuna karşı, hiçbir yerde ve hiçkimseden ne ciddî bir itiraz geldi, ne de tehlikeli bir muhalefet hareketi görüldü.

Son padişah Sultan Vahdeddin, Meclis'in bu kararından sonra yurdu terk ederek, hazin bir sonla noktalanacak olan gurbet yolculuğuna çıktı.

1923 yılı sonlarında (29 Ekim) Cumhuriyet ilân edildiğinde, Hilâfet'in mânâ ve makamı da muhafaza olundu. Tâ ki, 1924 yılı Şubat'ına kadar.

TTK yayınları ve Karabekir Paşanın "Günlükler"i başta olmak üzere, yakın tarihimize dair pekçok kaynak, M. Kemal'in 14 Şubat 1924'te İzmir'de olduğunu ve burada başlatmayı düşündüğü "Harp Oyunları" için yüksek rütbeli paşaları İzmir'e çağırdığını gösteriyor.
Zaten, bu gerçeği gözler önüne seren gerçek fotoğrağlar var; harita etrafında toplanmış paşaların resim tablosu var.

Bunlar, az–çok bilinen şeyler.
Pek bilinmeyen, hatta bazı noktaları zifirî karanlıkta kalan, lâkin fevkalâde ehemmiyet taşıyan birkaç husus var ki, bunları bir bir dikkat nazarlarına sunmak gerekiyor.
İşte o önemli noktalar.

İsmet Paşa yan çiziyor

1924 yılı Ocak ayı başında Latife Hanımla birlikte İzmir'e giden M. Kemal, burada planlayıp başlatmak istediği "Harp Oyunları" meselesini görüşmek üzere, 9 Şubat'ta İsmet, Fevzi ve Kâzım (Özalp) Paşaları da İzmir'e çağırır.

Gariptir, bu gidişattan Karabekir Paşanın haberi dahi olmaz. Bilâhare öğrenir ve kendisi de gitmeye karar verir.

Bu tuhaf durum hakkında "Hatırat"ında şu bilgileri verir, Kâzım Karabekir:
"Daireye gittim. Hayrettir ki, bu sabah İsmet ve Kâzım (Özalp) Paşalar İzmir'e gittikleri halde, hiçbiri haber vermedi. Teşyie (uğurlamaya) gidemedim.
"İsmet'in bana karşı ilk yan çizmesi!

"İzmir'de harp oyunu var..." (Günlükler, s. 906)

Olağanüstü bir durum var

Karabekir Paşa, aynı eserinde 13 Şubat akşamı yatsı vakti İzmir'e vardığını ve 14 Şubat'ta ise Harp Oyunları meselesi hakkında önce malûmatlar, brifingler, ardından da bir dizi emirler verildiğini ifade ediyor: Askerin toplanması, mıntıkaların tesbiti, stratejilerin tatbiki için 24 saat süre veriliyor.
Karabekir'in tâbiriyle "Erkân–ı Harbiye–i Umumiyenin hazar mesaisi..."
(O gece İsmet Paşa ile başbaşa bir görüşme yapan M. Kemal, Hilâfetin kaldırılması hususunda mutabık kalır.)
Ertesi günün mesaisi daha da yoğunluk kazanır.
TTK'nın hazırlayıp yayımladığı TC Kronolojisi'ndeki bilgilere göre, 15 Şubat'ta İzmir Orduevi'nde M. Kemal başkanlığında yapılan toplantıda Harp Oyunlarının açılış merasimi yapılır. Açılışta konuşan M. Kemal, şunları söyler: "Arkadaşlar! Ehemmiyet ve ciddiyetle beyan ederim ki, Türkiye Cumhuriyeti, mukaddes tanıdığı istiklâl ve hakimiyetini müdafaada müsamahakâr olamaz." (Age, s. 408)

Siyasî ve askerî mütalâalar

Kâzım Karabekir, "15 Şubat 1924 Cuma" tarihli günlüğünde ayrıca şunları yazar:
"Askerî mahfilde içtima. (Orduevinde toplantı) Vaziyet–i siyasiye münakaşası.
"Haricî vaziyetimiz hakkında İsmet Paşanın beyanatı.
"Benim mütalâatım: On yıl harp ihtimâli yok gibidir. Sonra, İtalyanlar silâhlanacak. Almanlarla anlaşarak Arnavutluku işgale kalkarlar. Sonra Tunus." (Günlükler, s. 907)
Bütün bunlar, her ne kadar dünyadaki siyasî ve askerî gelişmeler hakkında bir nevî öngörü mahiyetinde anlaşılmakla birlikte, meğerse asıl mesele başkaymış...

Hilâfetin lağvı için askerî nümâyiş

Karabekir Paşa, o tarihte günlerce devam eden "Harp Oyunları"nın asıl maksadını, yine aynı eserinin aynı sayfasında şu sözlerle vüzûha kavuşturuyor: "Harp oyununda maksat, Meclis'e karşı Hilâfetin lağvı için nümâyiş imiş! Sonradan anlaşıldı."
Evet, sonradan (3 Mart'ta) anlaşıldı ki, İzmir'de startı verilen ve memleketin her tarafında yaygınlaştırılan bu olağanüstü askerî hareketliliğin asıl maksadı, Hilâfetin kaldırılması çabasına yönelik bir manevradır.
İşte bu manevra, başarıyla yürütülmüş ve istenen sonuca da varılmıştır.
Üstelik, bu manevra öylesine kamufleli bir tarzda ve öylesine bir gizlilik hali içinde yürütülmüştür ki, Karabekir Paşa gibi dâhiyâne bir şahsiyet bile, ancak iş işten geçtikten sonra asıl maksadın farkına varabilmiştir.

Tam diktatörlük

Harp Oyunları bittikten sonra, M. Kemal ile diğer paşalar Ankara'ya dönerken, Karabekir Ege taraflarında kalıyor.
Ankara'daki gelişmeleri gazetelerden takip eden Karabekir, günlüğünde şu notları kaydediyor:
"29 Şubat 1924; İzmir'deyim: Millet Meclisi'nde Osmanlı Hanedanının memleketten çıkarılması ve Hilâfetin Meclisçe intihabı (seçimi) müzakere olunduğunu gazetelerde yazıyor.
"3 Mart 1924; Balıkesir'deyim: Valiye, Meclis'in Hilâfet'in (lağvı) hakkında vereceği karar tebliğ olunmuş.
"Yeni Erkân–ı Harbiye Kànunu çıktı. (Tam diktatörlük)." (Age, s. 909)
Bu tarihte, Hilâfet kaldırıldığı gibi, medreseler kapatıldı ve Fevzi Paşa resmen yeni bir statü ile kurulan Genelkurmay Başkanlığına getirilmiş oldu.
Karabekir Paşa, bütün bu olup bitenlerin tam bir diktatörlüğe yol açtığını ifade ediyor.

Hiç yorum yok: