Turgut Özal zehirlenerek öldürülmüş. İlk bilgiler öyle.
Bana sorarsanız, Eşref Bitlis de öldürüldü, Muhsin Yazıcıoğlu da.
En son Yasir Arafat‘ın mezarı açıldı.
Bu işler sadece Türkiye’de değil; dünyada da bazı siyasi kişilerin ölümü şaibelidir.
Dün de bu işler böyleydi aslında. Fatih‘in de zehirlendiği söylenir.
Mustafa Kemal öldürülmüş olabilir mi?
Olabilir. Kim, niçin derseniz, sanırım bu soruların cevabını tartışmak için daha fazla özgürlük gerek.
10 Kasım, Saat 9′u beş geçe Atam Dolmabahçe’de.
Uzun uzun kavaklar.
Ya da Ankara’nın taşına bak
İşe bakar mısınız, Mustafa Kemal türbeleri kapattı, Kemalistler Anıtkabir’i türbeye çevirdiler, ya da ağlama duvarına!
Gün geldi adına Amentüler yazdılar, öldü arkasından mevlidler uydurdular. Şimdi Mustafa Kemal öldü mü, öldürüldü mü, onu tartışıyoruz.
Türkün Yeni Amentüsünü gördünüz mü, meraklısı internete girer bakar.
Doğum tarihi belli değil.
Peki ya ölüm tarihi. Aslında o da pek belli değil. Onu Mim Kemal Öke‘ye sormak gerek. O da artık yaşamadığına göre, bu sırrı, Masonik emanet sandığına gizlemiş olması büyük ihtimal. O nerde derseniz, Locanın kapısını çalmak gerek sanırım.
Ha Mustafa Kemal mi, Kamal mı? O zaman, matematik öğretmeninin ona bu adı verdiği hikayesi nereden çıkıyor? Herhalde öğretmeni senin adın Kamal olsun demedi! Resmi adı Kamal da!
10 Kasım sabahı değil de, bir gün öncenin gecesinde ne olduğuna bakmak gerek.
Mustafa Kemal’le ilgili daha birçok şeyi tam ve doğru olarak bilmiyoruz.
Bandırma Vapuru ile birlikte Seyir defteri de yok edildiği için gerçeği tam olarak bilemiyoruz. Sayıştay’a suç duyurusunda bulundum onlar da gitmediler olayın üzerine.
Mustafa Kemal’in annesi kim? Babası kim, dedesi kim, nenesi kim, amcası kim, dayısı kim?
Oğlu-kızı, kardeşleri var mı?
Mustafa Kemal’in nüfus kaydı niye Gaziantep‘te düzenlendi?
Bir internet sitesinde bir vatandaş şunları yazmış bu konuda: Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Selanik’te doğmuştur hepimizin bildiği gibi. Fakat nüfus cüzdanında, resimlerde de görüldüğü gibi, ili – Gaziantep, ilçesi – Şahinbey, mahallesi – Bey mahallesi yazmaktadır. Ve bu kimlik her Türk vatandaşında olduğu gibi, Atatürk’ün de nereli olduğunun göstergesidir. Bunun aksini söyleyen arkadaşlarım, Karamanlı demişler fakat T.C kimliğinde Karaman’la ilgili hiçbir iz ve emare yoktur. Bu nedenle Atatürk’ün Gaziantepli olmasına kimsenin de karşı çıkmaya hakkı olmadığı kesin ve gerçektir.
Hadi farz edelim ki Atatürk Karamanlıydı. Eminim sizlerin iddia ettiğinden çok daha iyi biliyordu Karamanlı olduğunu. Peki neden sizlerin iddia ettiği, aslı olan Karaman’ı yazdırmadı da, kimliğime Gaziantep yazın dedi. O arkadaşın yorumu şöyle: Vatan müdafasında kahramanlığı ile temayüz etmiş bir şehri, kendisi için doğum yeri olarak seçti! Sahi eğer Ataları Karaman’dan gelmiş olsa idi, Konya filan yazdırmak istemez mi idi. Ya da neden Gazi İzmir değil de, Antep!
Bir başkasına göre, milletvekili seçilmek için Misakı Milli sınırları içinde doğmuş olmak gerekiyordu. Onun için kendine bir il seçti, o il de Antep’ti.
Anaokulundan başlıyorlar Mustafa Kemal’i anlatmaya, üniversiteyi bitirene kadar o anlatılıyor. Her yerde heykeli, adına meydanlar, caddeler, binalar var. Her duvarda resmi asılı, her okulda büstü, köşesi, sözleri yazılı, ama yine de birçok gerçeği bilmiyoruz.
Birçok kişi İbrahim İhsan‘ı bilmez. Mustafa Kemal’in oğlu olduğu iddia edilen bir kişi vardı, Abdurrahim Tuncak. Öldü gitti. Kim olduğunu hâlâ bilmiyoruz. O kadar mal varlığını nasıl edindiği de ayrı bir soru.
Atadan, Atatürler kimler?
İbrahim İhsan kim mesela.
Kardeşi olduğu kişi birkaç ay önce huzur evinde vefat etti. Gazetelerde küçük bir haber ve bir cenaze ilanı o kadar.
Şimdi de Fatih Bayhan’ın ulaştığı yeni bilgiler var. Mahkeme kararları var. Mustafa Kemal Malatyalı imiş. Zübeyde hanım Mustafa Kemal’in teyzesi imiş. Selanik’e Malatya’dan gitmişler.
Mustafa Kemal’in gittiği, Abdulhamid’in evinde mecburi ikamete tabi tutulduğu Yahudi işadamı Alatini efendinin mali desteği ile Kabbalist Şimon Zwi (Şemsi efendi) mektebinden yola çıkarak Sabataylık iddiasında bulunanlar da var.
Çık işin içinden çıkabilirsen.
Peki gerçek ne? Onu bilmiyoruz. Atatürk’ü Koruma Kanunu ve devlet arşivlerinin hâlâ kapalı olması bu gerçeklere ulaşmamızın önündeki en büyük engel.
Fevzi Çakmak hakkında fazla bir bilgimiz var mı? Ya da İsmet Paşa hakkında.
Kim kimdir bilmiyoruz aslında.
Sahi Obama kim aslında. ABD de, Obama’nın aslını araştırıyor.
Ama hâlâ bilmediğimiz bir kişiye nisbet edilen fikirler ve ilkelere, bağlılık andı içmeye zorlanıyoruz, ilkokuldan milletvekiline, devlet memuruna kadar.
Bir 10 Kasım’ı daha geride bırakırken, gelişmeler doğru yönde ileri doğru olsa da, işler hâlâ bildiğiniz gibi. Selâm ve dua ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder