12 Şubat 2012 Pazar

Tarihi Değiştiren Stalingrad Savaşı


2. Dünya Savaşı’ndaki Stalingrad çarpışmalarından 100 yıldan daha fazla bir zaman önce aynı hatayı Napoleon da yapmış, Rusya’nın en güçlü silahını hesaba katmadan savaşa girişmişti. Ve bu hesaba katılmayan silah, önce Napoleon’u ardından Hitler’i yerle bir edecekti. Silahın adı soğuktu.

1942 ve 1943 yıllarında meydana gelen Stalingrad çarpışmaları, 2. Dünya Savaşı’nın kaderini belirleyen çarpışmalar olmakla kalmadı, aynı zamanda 20. yy.’ın geri kalan kısmının politik ortamının da belirlenmesinde önemli rol oynadı. 1942 yazında Alman orduları, savaşta Amerika’nın müttefiki olan Sovyetler Birliği’ne yönelik yoğun bir işgal hareketine başladı. Ancak olağanüstü bir lojistik desteğe sahip olan Alman orduları, Volga ırmağı kıyısındaki endüstri merkezi Stalingrad’aulaşabilmek için bin millik bir yolu kat etmek zorunda kalırken beklenmedik bir şey oldu ve tüm bir Rus ulusunun direnişiyle karşılaştı. Bu direnişe Rusya’nın dayanılmaz soğuğu da eklenince savaşın seyri değişti. Stalingrad’ı savunan asker ve sivil halk, bir kaç düşmanla birden savaşıyordu: Almanlar, soğuk ve Almanların yanında yer alan anti-komünistler.

Almanlar bu kenti ele geçireceklerinden ve Güney Rusya ile bağlantısını keseceklerinden çok emindiler. Böylelikle Kafkaslardaki petrol yataklarına açılan çok önemli bir noktayı da ele geçirmiş olacaklardı. Ayrıca Stalin’in ismini taşıyan bu kenti ele geçirmek, Hitler için çok önemli bir propaganda malzemesi olacaktı. Bütün bunları gören Stalin, her ne pahasına olursa olsun kentin düşmemesini istedi. Eğitimleri zayıf ve çoğu da silahsız olan Sovyet askerleri savaş alanına sürüldü.Rus gizli güçlerine de emir verilerek savaş alanından kaçmaya ya da geri çekilmeye niyetlenen askerleri öldürme emri verildi. Bu arada Sovyet yetkilileri, sivil halkı kentte kalmaya, askerlere sonuna kadar destek vermeye ikna etti. Kenti savunmak için kalanlardan birisi de ünlü keskin nişancı Vassili Zaitsev’di.
Alman Asker ve Rus Tutsak – Stalingrad – 1943


Stalingrad çarpışmalarındaki ölü sayısı korkunç boyutlara vardı. Hitler de Stalin de en son asker kalıncaya kadar savaşmalarını istiyordu. Almanya, Romanya, İtalya ve Macaristan’dantoplanan 800 bin asker Alman ordusu saflarında çarpışırken hayatını kaybetti. BunlaraSovyetler birliği’ndeki komünist rejimi devirmek isteyen ve bu nedenle Almanların safında yer alan sayısız anti-komünist Rus Birliğini de eklemek gerek. Sovyetler Birliği’nin kaybı ise daha büyük boyutlardaydı. Yaklaşık 1 milyon 100 bin Sovyet askeri çarpışmalarda hayatını kaybetti.Çarpışmalarda ölen sivil halkın sayısı da inanılmaz boyuttaydı. Kuşatmadan önce 500 bin olan Stalingrad nüfusu, savaş bitiğinde bine inmişti.

Sovyetlerin sergilediği olağanüstü direniş, Hitler’in hesaplarını alt üst etti. Stalingrad kenti, Alman ordularının 2. Dünya Savaşı’nda doğuda ulaşabildiği en son nokta oldu. Bu yenilgi Alman tarihinin en büyük askeri felaketi oldu. Almanya Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı iki koca ordunun bu savaşta kaybedilmesi hem moralman hem lojistik olarak büyük bir kayıptı. Sovyet halkının Almanları yenmesi, savaşta da büyük bir dönüm noktası oldu. Almanlar bu tarihten sonra yayılmalarını durdururken, Sovyetler Birliği ve diğer müttefik halklar, Almanların yenilebileceğini görüp, büyük bir moral kazandılar.

Hiç yorum yok: