Giris2
potansiyel temalı güzergahlar haline getirilemedigi için gerekli ilgiyi görememektedir. Iste
İstanbul’da çok farklı türden temalı destinasyonlar ve bunlara iliskin gezi altyapıları olusturup
gezginlerin hizmetine sunmak gerekmektedir. Böylece İstanbul bu açıdan ciddi bir cazibe merkezi
haline gelecektir.
Yazıda İstanbul’daki iki bölgede Yahudi cemaatine ait bazı yapılara deginilerek anlatılan Yahudi
kültürü ülkenin önemli bir kaynagı ve parçasıdır. İstanbul’da Yahudi kültürüne ait yapılar ve
geçmiste cemaat üyelerinin yogun biçimde yasamıs oldugu bölgeler çok daha fazladır. İstanbul, sahip oldugu Yahudi kültürü ile, gerek Museviler gerekse baska ziyaretçiler için önemli bir çekim
merkezidir. Bu çalısma sözkonusu bu çekim merkezini temalı bir turizm güzergahına dönüstürmeye
Türkiye’de Musevi Cemaatler3
İstanbul tüm tarihi boyunca önemli bir metropol olmustur. 20. yüzyılın basına kadar Müslümanlar,
Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Levantenler ile sehirdeki yerlesik Avrupalılar İstanbul’da birlikte
yasamaktaydılar. Çokkültürlü, çokdilii ve çokdinli İstanbul kentinin sakinleri sehre ve onun kültürüne katkıda bulunmuslardır. Kültürleri ve varlıkları Türkiye’nin ve İstanbul’un ayrılmaz bir parçası olan kentin eski sakinlerinin sayısı çok az. Azalan sakinler arasında Museviler de var.
Türkiye’deki çesitli Musevi cemaatlerden Orta ve Kuzey Avrupa kökenli Yahudiler genellikle
Askenazdır. spanya’dan 1492’de, Portekiz’den 1497’de dinlerinden ve geleneklerinden ayrılmayı
kabul etmeyerek terke zorlanan ve Sultan II. Bayezıd’ın davet etmesiyle Osmanlı mparatorlugu’na
göç eden Yahudiler Sefarad’dır.4 Sefarad, İbranice spanya anlamına gelir. Ülkede Sefaradlar
çogunluktadır. Askenazlar ile Sefaradlar kaynasmıs olup birlikte ibadet ederler. Avrupa’daki
Askenazlar, Almanca ile İbranice’nin yogrulmus bir sekli olan Yidis dilini kullanırlar. Türkiye’de
halen Yidis kullanılmaz. Askenazların, cemaatin isleriyle ugrasan bir baskanı vardır. İstanbul’da
talya kökenli bir Musevi toplulugu ve Galata’da kendilerine ait talyan Sinagogu vardır. İstanbul
Hahambası Türkiye’deki bütün Rabbinik Musevilerin Hahambasıdır. Ayrıca Türkiye Musevi
Cemaati baskanı vardır.
Yahudilere yapılan baskıya karsı koymak, Yahudilerin egitimini ve gelisimini saglamak için Fransız
Yahudileri tarafından 1860’de Alliance Israelite Universelle örgütü kurulmustur. Örgüt Osmanlı
mparatorlugu topraklarında egitim kurumları açmıstır.5 Dolayısıyla özellikle 19. yüzyılda Fransız
etkisi ve kültürü Türkiye Yahudileri arasında yaygınlasmıstır. Halen Yahudiler tarafından kullanılan
dil tümüyle Türkçe’dir. Sefaradlar Judeo-Espanyol olarak adlandırılan Musevi spanyolcası, Ladino
kullanırlardı. Ladino eski spanyolca ile İbranice’nin yogrulmasından olusan bir dildir ve eski nesil
Sefaradlar tarafından konusulmaktadır. Ladino Türkiye’de kullanılan ve spanya’dan geldikten sonra
Yahudilerin aile içinde çocuklarına ögrettikleri 15. yüzyıl spanyolcasıdır. Latin dil grubunun
özelliklerini tasıyan ve yazıldıgı gibi okunan Ladino spanya’daki dil degisikliklerinden
etkilenmemistir. Gözlem Gazetecilik tarafından çıkarılan haftalık Salom Gazetesi'nin bir sayfası
Latin alfabesiyle Ladino dilinde basılır. Ladino talyanca, Fransızca, Rumca, Arapça ve Türkçe’den
kelime almıstır; örnegin fostan fistan, çarukas çarık demektir.6
Karaim Musevileri çok ilginçtir. Karaim Museviligi 8. yüzyılın sonunda, 9. yüzyılın basında,
Rabbinik Musevilikten ve kurulu düzenden ayrılan bir inanıstır. Karaim anlayısı Babil’de, ortaya
çıktıktan sonra Filistin’e tasınmıstır. Karaimler Kudüs’den, I. Haçlı Seferi (1096-1099) sonucunda,
ayrılmıslardır. Bir bölümü Kırım’a gitmistir, bir kısmı İstanbul’a gelmistir ve bir bölümü Mısır'a
yerlesmistir. Karaimlerin Müslümanlıga çok benzeyen yönleri vardır. Musevilikte ibadet öncesinde
fiziki temizlik yapılır. Sinagogun bahçesinde veya girisinde, elleri yıkamak için küçük bir tekne veya
çesme bulunur. El yıkamak bir anlamda manevi temizliktir. Tarihi Sart Sinagogu'nun girisindeki
küçük tekne gelenegin eskiligini gösterir. Karaimler abdest alırlar, kenessete, (Karaim sinagoglarına
verilen ad; toplantı evi) girerken ayakkabılarını çıkarırlar ve ibadet ederken namaz kılınırken yapılan
hereketlere benzer biçimde davranır ve secdeye varırlar. Bu çok sasırtıcı degildir, koyu Ortodoks
Ermeniler de secde ederler. İstanbul’daki koyu Ortodoks Ermeniler kilisede, ön tarafta giderler ve
baslarını absis yönüne dogru yere koyarlar. Karaimler yalnızca Eski Ahid’in Tevrat (Tora) adı verilen ilk bes kitabına inanırlar. Karaimler Tevrat’ı oldugu gibi görür ve kelimelerin anlamlarını oldugu gibi degerlendirirler. Karaimler Tevrat yorumuna, Talmud’a, inanmazlar. Rabbinik Museviler Karaimleri Musevi kabul etmezler. Karaimler Hahambası’nın otoritesini tanımazlar; kendi cemaat liderleri vardır.
Kanun demek olan Tevrat Hz. Musa’ya inmistir; dini ve sosyal hayatı örgütleyen bir kitaptır. Zebur
Hz. Davud’a inmistir. Tevrat ve Zebur’dan baska Rabbinik Musevilerin dini gelenekleri vardır.
Rabbinik Musevilerin onayladıgı edebi Tevrat yorumları, açıklamaları ve ögretileri Talmud’u
olusturur. Tevrat’ın sözlü anlatımı olan Talmud önceleri yazıya geçmemis, daha sonra derlenmis ve
yazıya aktarılmıstır. Talmud’un altı bölümü tarım kuralları, medeni hukuk kanunları, ceza kuralları,
evlilik ve bosanma, kutsal günler, kurban ve taharet ile ilgilidir. Bu bölümlerin toplamına Misna
denir.7
Karaimlerin toplu ibadetlerini cemaatten din bilgisine sahip bir kimse yaptırabilir. Bu yönüyle inanç
uygulamaları slam ile örtüsür. Karaim bir Musevi ile Rabbinik bir Musevi, evlenme ve bosanma
konusunda farklı dini inanıslara sahiptir. Türkiye’de bir Karaim ile bir Yahudi evlenemez. Evlilikleri
dinen geçerli degildir. Karaimler Bizans ve Osmanlı Dönemleri’nde Judeo-Rumca konusurlardı.8
İstanbul’da çok küçük bir topluluk olarak yasamlarını sürdüren Karaimler Bizans Dönemi’nde vardı,hatta 13. yüzyılda Bizans Dünya Karaizminin merkeziydi. Karaimlerin en bilinen yönü, Karaköy adının Karai Köy’den dönüsmesinin öne sürülmesidir. Yahudiler ve Karaimler Galata’da liman bölgesinde yasıyorlar, ticaretle ugrasıyorlardı. Yeni Cami’nin oldugu bölge ile Karaköy temelde Yahudi yerlesmeleriydi. Özellikle Dogu Avrupa'da, Litvanya’da ve Rusya'da Karaim vardır. Karaimler kenesset’lerini Tevrat uyarınca kısmen yer altında insa ederler. Hasköy’deki Karaim (Karay) Kenesset’inin bir bölümü yer altında insa edilmistir. Türkiye’de, baslarının iki yanından sakakları boyunca zülüf bırakan, koyu dindar, taassub sahibi Hassid Musevisi yoktur.
Babil Sürgünü sonrasında kuzeye yönelen ve Anadolu’ya gelen Yahudiler Dogu Musevileri olarak
adlandırılan Mizrahistlerdir. Mizrahistler zamanla Sefaradlar tarafından assimile edilmislerdir. Bir de
Roma Dönemi'nden kalan Bizans Yahudileri, Romaniyotlar vardı. Romaniyotlar kinci Süleyman
Tapınagı yıkıldıktan sonra ticaret, ziraat ve baska nedenlerle Anadolu’ya göç eden Yahudilerdir.
Uzun süre farklılıklarını koruyan Romaniyotlar zamanla öteki Yahudilerle karısmıs, erimislerdir.
Konstantinopolis Türkler tarafından alındıgında Yahudiler hosnut olmus, sevinç göstermistir.
Bizans, Musevileri hos görmüyor ve onlara haksızlık ediyordu. Bizans Dönemi’nde Yahudi aleyhtarı yasalar uygulanıyordu.9 Fatih Yahudilere imtiyazlı bir konum sagladı, sinagoglarının tamir
edilmesine izin verdi; Balkanlar’dan ve Anadolu’dan getirdigi Yahudileri İstanbul’a yerlestirdi.
Yerlestirildikleri bölgeler bugün Yeni Cami’nin oldugu bölge ile Balat’tır. Yeni Cami yapıldıgında,
Yahudiler bulundukları yerden çıkartıldılar ve Hasköy’e yerlestirildiler. Yeni Cami yakınındaki sur
kapılarından biri Porto Judeca - Yahudi Kapısı olarak adlandırılıyordu.
Balat
Eski bir Yahudi yerlesmesi olan Balat sokaklarındaki ve çarsısındaki binalar, evler çogu kez iki
katlıdır ve tugladan insa edilmislerdir. Balat’ta bugün yasayan Yahudi yoktur. Ahrida ve Yanbol
Sinagoglarında Sabat günü ibadet yapılabilmesi için sinagogda bulunması gereken Minyan,
(Rabbinik Musevilikte toplu ibadet için dinen gereken en az on kisilik yetiskin erkek toplulugu),
kentin baska semtlerinden gelenlerce olusturulmaktadır. 1948 yılında İsrail’in kurulmasıyla Türkiye
Yahudilerinin çogu, kurulusunu izleyen birkaç yılda, İsrail’e göç etmistir. İstanbul’daki ve
Türkiye’deki Yahudilerin büyük kısmı bu göçle,10 temelde azınlıklara uygulanan olaganüstü bir vergi cezası niteligindeki Varlık Vergisi uygulaması sonucunda, 1955’de 6-7 Eylül olayları sonrasında, 1971 darbe döneminde, 1970'lerin sonunda ve 1980 darbesi ile baslayan süreçte Türkiye’den ayrılmıslardır. Günümüzde çogunlugu İstanbul’da, 2.000’i zmir’de yasayan toplam 20.000 ile 22.000 kisi arasında tahmin edilen Türkiye Yahudisi vardır.11 Edirne 1934 Trakya Olayları’na kadar önemli bir Yahudi merkeziydi.12
Balat’taki yapıların çogu vaktiyle Yahudi ailelere aitti. Yahudilerin topluca birarada yasadıkları
mahallelerdeki yanyana sıralı evlere Yahudi evi anlamında Yahudhane denir. Yahudhaneler,
Yahudilerin biraraya gelerek ucuz ev sahibi olmak üzere kurdukları örgütlenmeyle insa edilmislerdir.
Evler oda ada kiraya verilir, sokaga bakan ön kısmı dükkan olarak kullanılırdı. Evlerinin türü,
büyüklügü ve birkaç katlı tas yapı olmaları bakımından Rumların yasadıgı Fener bölgesi Balat’a göre
daha iyi konumdadır. Fanaryot adıyla bilinen Fenerli Rumlar zengindir. Balat mütevazi bir
yerlesmedir. Tarihi Yarımada ile karsılastırıldıgında Haliç kıyısı eskiden, ticari etkinlikler ve liman
olması dısında, önemli bir sivil yerlesim bölgesi degildi. Osmanlı Dönemi’nde Fener’e Rumlar,
Balat’a, Hasköy’e Yahudiler ve Karaimler yerlesmistir. Sarayın bulundugu yüksek alanlara
gayrimüslimlerin yerlesmeleri uygun bulunmamıstır. Topkapı Sarayı’nın yakın çevresinde
Müslümanlar yer alırdı, sarayın etrafı, Tarihi Yarımada, Süleymaniye bölgesi ve benzeri yüksek
yerler Müslümanlara ve sultan camilerine ayrılmıstı.
Yanbol Sinagogu13
Yanbol Sinagogu'nun Bizans Dönemi’nde var oldugu bilinmektedir. Dıs kapısındaki kitabe en son
tamir edildigi tarihi Yahudi yılı ile belirtmektedir. Sinagoga Yanbol adı Bulgaristan'ın Yanbol
kasabasından gelen ve Balat'a yerlesenler tarafından geçmislerini hatırlatmak üzere verilmistir.
Yanbol Sinagogu son yıllarda tekrar ibadete açıldı. Daha önceki yıllarda yalnızca Sukot'ta (Çardak
Bayramı) açık bulunuyordu.
Sefaradlar önce, basta Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya ve Kuzey Afrika ülkeleri ve İstanbul gibi Osmanlı mparatorlugu’nun çesitli bölgelerine dagılmıslardır. İstanbul dısında yasayanların bir
bölümü daha sonraki yıllarda, ticari nedenlerle ve daha iyi yasam kosullarına kavusmak için,
İstanbul’a göç etmislerdir. Böylece Balat bölgesinde ve yakınında Yanbol, Ahrida, Kasturiya, stipol
ve Selanik sinagogları kurulmustur. Gelenek, Yahudi cemaatinin bir sinagogun etrafında yerlesmesi
ve topluluk olarak yasamasıdır. Cemaat kümelenmesi sultanlar tarafından yaptırılan selatin
camilerinin etrafında yerlesen Müslümanlar için de geçerlidir; örnegin Süleymaniye Mahallesi,
Sultan Selim Mahallesi, Bayezıt gibi. Bir yapılar toplulugu olan külliyeler, mahallenin, ticari
etkinligin ve sosyal yasamın merkezini olustururlar. Dini yapının etrafında kümelesme olur,
ekonomik etkinlik artar, cemaat içi kaynasma gelisir, hayat etkin ve canlı bir sekilde ibadethanenin
etrafında ve yakın çevresinde sürer. Küçük mahallelerde mescit veya cami de aynı islevi görür. slam
baskenti İstanbul’da her dini cemaat kendi mahallesinde yasardı. Ancak ticari etkinliklerin oldugu
bölgelerde, örnegin çarsı, pazar, bedesten gibi mekanlarda degisik dinden kisiler birarada
bulunurlardı.14
Ahrida Sinagogu
Balat’taki Ahrida (Ohrida) Sinagogu Bizans Dönemi’nde varlıgı bilinen eski bir ibadethanedir.
Ahrida Balat’taki en büyük ve en görkemli sinagogdur. Ohri (Ohrid) gül demektir. Ahrida adı
Makedonya’da bulunan Ohri adındaki gölden ve kıyısındaki aynı adlı kasabadan (Ohrida)
kaynaklanır. Sefaradlar önce Ohri'ye göç etmis, daha sonraki bir dönemde de İstanbul’a geldiklerinde göçedenleri birarada tutmak, kökenlerini ve Ohri’yi hatırlatmak üzere sinagoglarına Ahrida adını vermislerdir. İstanbul’da sürekli ibadete ve izin alınmak kosuluyla, ziyarete açık sinagoglardandır.
Sefarad göçlerinin 500. Yıl kutlamaları esnasında, 1992 yılında, sinagog restore edilmistir.
Sefaradların göçü kolay olmamıstır, servetlerini kaybetmis, zaman zaman korsanların ellerine
düsmüslerdir. spanyol ve Portekiz Yahudileri çok egitimli, kültürlü, bilgili insanlardır. Osmanlı
topraklarına ve İstanbul’a geldiklerinde ticaret, sanayi, maliye, atesli silah üretimi, topçuluk,
matbaacılık, tekstilcilik, mücevhercilik, tıp ve diger bilim alanlarında önemli katkılarda bulunurlar.
lk basım ve yayın evlerini, henüz 1493’de, İstanbul’da Sefaradlar kurmustur. Saray bas
mücevheratçıları, sultanın mali danısmanları, hekimbasıları, sultanların ve sarayın özel hekimleri
Yahudilerden olusmustur.
İki sinagogun birlestirilmesinden olusan Ahrida’nın iç mekanında tavan iki bölümlüdür. Tavanın bir
bölümü dısarıdan belli olmayan küçük bir iç kubbenin bulundugu alan, diger bölümü ise kare bir
alandır. Tevrat tomarlarının saklandıgı en kutsal bölüm Ehal, Süleyman Tapınagı, Kudüs yönündedir.
Müslümanlar da Mekke’den once Kudüs’e yönelerek ibadet ederlerdi. Ehal’e çıkılan üç basamak Hz. İbrahim’e ve karısı Sara’ya misafir olan üç melegi simgeler. Hz. İbrahim’in iki oglu vardır. Bir oglu cariyesi Hacer’den smail, diger oglu karısı Sara’dan shak'tır ki, shak’ın oglu Yakub (diger adıyla İsrail) İsrailogullarının atasıdır. Bir gün Hz. İbrahim çadırının önündeyken, yakında üç adam görür.
Sara ve Hz. İbrahim, Tanrı’nın haberci melekleri olduklarını bilmedikleri üç misafiri konuk ederler.
Hz. İbrahim konuklarına ayaklarını yıkaması için su getirir. Sara taze pide ile buzagı etinden olusan
bir yemekle adamları, gerçekte melekleri, agırlar. Meleklerin misafir edildigi ikonografik konu
Tevrat’ta yazılıdır (Tekvin: Bap 18). Konu Hz. İbrahim’in Konukseverligi veya Eski Ahid’deki
Kutsal Üçlü adıyla anılır. Melekler, o zamana kadar çocukları olmamasına ve ileri yaslarına karsın,
Sara’ya ve Hz. İbrahim’e bir ogul, shak, sahibi olacaklarını müjdelerler. Melekler Hıristiyanlık’ta
somutlasan Kutsal Üçlü’nün (Teslis: baba, ogul, kutsal ruh) Eski Ahid’deki habercileridir.15
Sinagogun önemli bir mekanı, dua kürsüsü Teva’dır. Bazı sinagoglarda Teva ile Ehal birlesiktir.
Teva’da Eski Ahid’in ilk bes kitabından olusan ve yenmesi mekruh olmayan hayvan derisine yazılı
Tevrat okunur. Bes kitap bütün yıla dagıtılıp, bitirilecek sekilde Sebt günü Sabat’ta Teva’da parça
parça okunur. Okuma yıl boyunca sürer ve yıl sonunda Tevrat tümüyle okunmus olur. Her semavi
dinde dinlenmeye ve ibadete ayrılan gün farklıdır. Hıristiyanlıkta Sebt gününün Sun-day / günesgünü
olması Ortadogu'daki Mithra anlayısından gelir. Mithra dini, sa’nın anlayısına yakındır. 25
Aralık Mithra'nın dogum günüdür, ki aynı zamanda 25 Aralık, bazı Hıristiyan inananlara göre,
sa’nın dogum günüdür. Bazı Hıristiyanlara göre Hz. sa 6 Ocak’ta dogmustur.
Sinagogun iç arka duvarındaki bezemeler ber’den göç edenlerden kalmıstır. Ahrida’nın Teva’sı bir
görüse göre Nuh’un gemisine benzetilir. kinci görüs ber’den gelenlerin II. Bayezıd’ın gönderdigi
kadırgalarla Osmanlı sınırları içindeki Kuzey Afrika ülkeleri ile Balkanlar’a ve İstanbul’a
getirilmesiyle ilgilidir. Bu görüse göre, Ahrida'nın Teva’sı Osmanlı kadırgalarının küpestesini
simgeler. spanya kralı Aragon’lu Don Ferdinand ve Kastilya kraliçesi Donia sabelle berik
Yarımadası’ndan Yahudilerin ayrılmasına neden olan bir ferman çıkarmıslardır. Sultan II. Bayezıd,
'Kral Ferdinand'a akıllı diyorlar, ne var ki kendi ülkesini fakirlestiriyor, benimkini zenginlestiriyor’
demistir.
Yahudilerin Osmanlı mparatorlugu'nda yogun olarak yasadıkları en önemli iki kent İstanbul ve
Selaniktir. 1920’lere, hatta kinci Savas’a kadar Selanik önemli bir Yahudi kenti, kültür ve kabala
merkeziydi. zmir önemli bir ticaret ve liman kentiydi. Yahudilerin zmir’e yerlesmeleri 17. ve 18.
yüzyılda gerçeklesir. 17. yüzyılda zmir’de baslayan Sabetay Sevi hareketi Süleyman Tapınagı’nın
yıkılmasından ve Simon bar Kohba hareketinden sonraki en önemli Mesihlik hareketidir. Kendisini
Mesih ilan eden Sabetay Sevi zmirli bir ailenin ogludur. Sabetay, nöbet geçirmesine, transa
girmesine ve psikolojik sorunlarına karsın haham olmak üzere dini egitim görür, yetenekli bir hatip
olur. Gazzeli Nathan'ın destegiyle önce zmir’de bir cemaat ve izleyici kitlesi edinir. Nathan, Sabetay
Sevi’nin beklenen Mesih oldugu inancını yayar. Sevi daha sonra İstanbul’a gelir.16 Bir görüse göre,
Ahrida Sinagogu’nda bir Cumartesi günü ögleden sonra Musevilere seslenir.17 Bazı Yahudiler
Avrupa'da ve Osmanlı topraklarında Sabetay Sevi’ye inanır ve Mesih kabul ederler. Polonya’dan ve
Dogu Avrupa'nın çesitli ülkelerinden Osmanlı ülkesine Mesih'e inanan Yahudiler gelir, Sabetay
Sevi'de kurtulusu ararlar. Bu gelismeler önce pek dikkat çekmez, daha dogrusu yöneticiler Yahudi
milleti içindeki anılan harekete önem vermezler. Osmanlı’da azınlık kavramı kullanılmaz. Yahudi
milleti, Ermeni milleti, Rum milleti seklinde Millet kavramı kullanılır. Osmanlı yönetiminin endisesi
Yahudilerin etkin oldugu ticari yasamın kesintiye ugramasıdır. Çok sayıda insan Sabetay Sevi’ye
iman edince ve Yahudilerin etkin oldugu ticari yasam durmaya yüz tutunca Sevi huzura, Edirne
Sarayı’nda Divan önüne, getirilir. Kendisine iki seçenek verilir. Görüslerinde israr ederse idam
edilecektir. kinci seçenek Müslüman olmasıdır. Sabetay Sevi ihtida eder, slam inancını kabul eder.
Sabetay Sevi’yi izleyenler Türkiye’de Sabetaist olarak adlandırılırlar.
Neve Salom Sinagogu
Eskiden önemli bir Yahudi yerlesmesi olan Galata’da birçok sinagog bulunmaktadır. Halen Galata’da yasayan Yahudi yoktur. Galata’nın en önemli sinagogu, Neve Salom ibadete ve izin alınması kosuluyla ziyarete açıktır. Sabat sabahları, dini günlerde, dügün, bar mitzva, bat mitzva ve benzeritörenlerin yapıldıgı günlerde açıktır. Brıs Vahası anlamındaki Neve Salom bir Sefarad sinagogudur.
Sinagogun adı Türkiye Yahudilerinin ülkede barıs içinde yasadıklarına iliskin bilgi verir. 1900’lerin
ortasında bölgedeki sinagogların çevredeki cemaatin ihtiyacına yetmemesi üzerine insa edilmistir.
İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu iki Yahudi genç projenin kendilerine verilmesini talep etmis,
projeleri kabul edilmis ve kendileri tarafından uygulanarak Galata, Büyük Hendek Caddesi
üzerindeki sinagog ibadete açılmıstır. Sinagogun vitray desenleri Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi’nde çizilmis, camları ngiltere’den ithal edilmistir. Naim Güleryüz, Neve Salom’un
bulundugu yerde daha önce spanya’dan göç edenlerin kurdugu Aragon Sinagogu’nun bulundugunun
öne sürüldügünü yazar.18
badet eden Musevi erkeklerin -Sabat ve bayram ibadetleri dısında- sol kollarına ve alınlarına deriden
yapılma Tefillin olarak adlandırılan küçük kutucuklar takılıdır. Tefillin içinde dini metin bulunur.
Museviler Tanrı sözüne uyar (Tesniye: Bap 6) ve Tefillin ile ibadet ederler. Sinagoglarda genellikle
bezeme ögesi olarak altıgen yıldız ve Ehal'in üstünde de, açık bir kitapla simgelenen On Emir
bulunur. Tarihsel olarak, On Emir tas levhalarının saklandıgı yer, Süleyman Tapınagı’nın Kutsalların
Kutsalı’na, en iç bölümüne konulan, Ahid Sandıgı’dır.19 Tanrı’nın Musa yoluyla İsrailogulları ile
yaptıgı ahid On Emir’i olusturur. Kudüs’te, Ahid Sandıgı’nın, en iç kutsal bölümde saklandıgı
Süleyman Tapınagı'ndan kalma, yine kutsal sayılan, Aglama Duvarı görülebilir. Tapınak milattan
önce 6. yüzyılda Babil kralı Nabukadnezzar tarafından yıkılmıs ve degerli esyaları Babil’e
tasınmıstır. Yahudiler Kudüs’ten çıkarılarak Babil’e diasporaya sürülmüstür. Daha sonra tekrar insa
edilen kinci Tapınak Roma mparatoru Titus tarafından milattan sonra 70 yılında tümüyle
yıkılmıstır. Aglama Duvarı olarak bilinen duvar, tapınagın batı duvarlarından günümüze kalan
bölümdür.
Süleyman Tapınagı'nın bulundugu alanda Müslümanlar tarafından kutsal kabul edilen ve Hz.
Muhammed’in gök yolculuguna basladıgı Kubbetü’s Sahra Camisi vardır. Kubbet-üs Sahra Hz.
İbrahim’in oglu shak’ı kurban sunmaya getirdigi yer olarak bilindiginden, Musevilerce kutsal kabul
edilir. Tapınak alanının yanındaki cami Hz. Muhammed’in Mirac’a çıktıgı Mescid-i Aksa’dır.
Aglama Duvarı’nın çevresinin altı eski Kudüs kentidir. Romalılarca yakılan kentin külleri ve yangın
izleri Kudüs’ün altında, günümüze kalan eski kent duvarlarında görülür. Eski Kudüs’ün yollarında
büyük olasılıkla Hz. sa yürümüstür. Gerçi Aziz Pavlus'un ve öteki havarilerin yürüdügü yolları
Anadolu'da izlemek olasıdır. Ancak, günlük güneslik Anadolu’nun açık havasında antik yolların
ruhaniligi kolay hissedilmiyor. Eski Kudüs’te, kutsal alanın altında insanların cennete en yakın
olabileceklerine inandıgı ve saygıyla dokundugu bir tas vardır.
Sinagogların iç bezemesi oldukça sadedir, eger resim varsa bu pastoral bir bezemedir, canlı
varlıkların resmi yapılmaz. slam anlayısına benzer biçimde, sinagoglarda insan ve hayvan motifleri
ile resmi bulunmaz ve yine Tevrat geregince heykel de bulunmaz (Çıkıs: Bap 20). Sinagogun içi
altıgen yıldız, Menora (yedi kollu samdan), On Emir ve lamba ile bezenir. Ahrida Sinagogu’nun arka iç duvarında oldugu gibi doga betimlemesi resim bulunabilir. slamiyet ve Musevilik en fazla
benzesen iki semavi dindir. Musevilikteki kaserut ile –beslenme ilkeleri, nelerin yenilip nelerin
yenilemeyecegi konusundaki dini kurallar- slam’ın helal gıda anlayısı hemen tümüyle aynıdır. Her
iki dinde de oruç tutulur. Üç büyük tektanrılı dinin ortak atası Hz. İbrahim’dir. Hz. İbrahim’in karısı
Sara’dan shak, cariyesi Hacer’den smail dogmustur. Hz. İbrahim’in, Tanrı’ya sunmaya yöneldigi
sırada yerine kurbanlık gönderilen oglu, slam inancına göre, smail, Musevilige göre, yerine koç
gönderilen ogul, shak’tır. Musevilik’te sünnet Tanrı ile Hz. İbrahim arasındaki sözlesmenin bir
simgesidir; slamiyet’e Musevilik’ten, Musevilige eski Mısır’dan geçmistir.20
Neve Salom’un giris koridorunda eski ve yeni Ketuba (evlilik sözlesmesi) örnekleri asılıdır.
Yahudilik’te evlilik dini törenle yerine getirilen bir antlasmadır. Ketuba, kadın lehine hazırlanan bir
evlilik sözlesmesidir. Bir tören sinagogu niteligindeki Neve Salom’da dügün, Bar Mitzva (erkek
çocukların ergenlige geçisi ve dini sorumluluklarını yerine getirme yükümlülügü altında olması), Bat
Mitzva (kız çocukların ergenlige geçisi), Berit Mila (sünnet), Vijola (kız çocuklara ad takma) gibi
törenler yapılmaktadır.21 Sinagogun kültür merkezi ve cemaat üyesi sanatçıların eserleri için sergi
salonu vardır. Neve Salom’da Tevila, (Tevila, bir kadının hem bedenen hem de manevi bakımdan
arınması için dinen yıkanmasıdır), uygulaması için bir Mikve salonu ve havuzu bulunmaktadır. Bir
gelin adayı da Tevila uygular. Tevila, din kurallarına uyan kadınlar tarafından Mikve’ye girilerek
yerine getirilir.
Askenaz Sinagogu
Yüksekkaldırım’da Askenazlar tarafından insa edilen sinagogun yapımına Avusturya Yahudileri
yardım etmistir.22 Askenaz cemaatinin sayısı Galata’da artınca bölgede bir sinagoglarının olmasını
isterler. ç mimari yapısı Avrupa tarzındadır. Ehal’i ve Teva’sı iç-içe olup, Batı tezyinatını yansıtır.
Ehal’indeki eski Tevrat tomarları baska sinagoglardan getirilmistir. Kadınlar mahfili Azara’da, dorik
düzeni anımsatan metoplar, dorik tarzda ve diger biçimlerde sütunlar kullanılmıstır.
Türkiye Yahudileri Ortodokstur, Musevilige dogru inanç olarak, Tevrat’tan sapma olmaksızın
inanırlar. Ortodoks inanısa baglı Musevilikte kadınlar ve erkekler ibadet esnasında beraber
bulunmazlar. Kadınlar mahfili sinagogda bir üst kat galerisi seklinde düzenlenir. Reformist
Musevilikte kadınlar ve erkekler sinagogda beraber otururlar. Kadın-erkek ayrımı her üç semavi
dinde ortaktır ve ibadet sırasında kadın ve erkek aynı anda aynı mekanda birlikte bulunmaz.
Camilerde kadınlar mahfili bulunur, ancak camiye gitmeleri gerekli degildir. Erken Hıristiyanlıkta
kadınlar kilisede ayrı bir mekanda bulunurlardı. Ayasofya’nın üst galerileri (Rumca gynaikon;
kadınlar mahfili) kadınlara ayrılmıstır. Her üç semavi dinde bu ayrımın ortak olması dogaldır;
hepsinin çıkıs yeri Ortadogudur; Arabistan, İsrail, Filistin bölgeleridir. Adlarına kutsal kitap inen
bütün peygamberler erkektir. lk yaratılan insan Hz. Adem, erkektir. Hz. İsa, yeniden dirilisiyle,
ikinci Adem olarak kabul edilir.
Askenaz Sinagogu’nun içten olan kubbesinde küçük yıldızlar, küçük yıldızların ve kubbenin tam
ortasında Hz. Davud Yıldızı vardır. Yıldızlar Tanrı’nın bulundugu semayı hatırlatır. Dolayısıyla
kubbe semayı, gökyüzünü; sema ise Tanrı’yı simgeler. Hıristiyanlıkta kubbede Tanrı’yı temsil eden
simge Hz. sa’dır. Altıgen yıldız İbranice Davud okunur. ç-içe geçmis, biri ters, biri düz iki üçgenin
bir anlamı vardır. Bir kelimenin anlamını gösteren bu tür bir simge, ideogram ya da bir monogram
olabilir. İç-içe iki üçgen aynı zamanda hem gökyüzünü hem de yeryüzünü simgeler. Üçgen toprak, su ve havayı, anne, baba ve çocuk iliskisini, geçmisi, simdiki zamanı ve gelecegi simgeler. Osmanlı’da camiler dahil, bezeme ögesi olarak altıgen yıldız kullanılır. Örnegin Gül Camisi’nin iç duvarlarında altıgen yıldız vardır. Altıgen ve besgen yıldız simgeleri kiliselerde de kullanılır. Altıgen yıldızın İsrail bayragında yer almasının nedeni Hz. Davud’un ilk İsrail devletinin kurucusu olmasıdır. Hz. Davud, On Emir tabletlerinin ve Tora’nın saklandıgı Ahid Sandıgı için bir tapınak insa ettirmeyi
düsünmüstür. Büyük Tapınak kendisinden sonraki ikinci önemli kral, oglu Hz. Süleyman tarafından
insa edilmistir. slam anlayısında altıgen yıldız Hz. Süleyman’ın Mührü’dür. Yahudi anlayısında Hz.
Süleyman’ın Mührü besgen yıldızdır. Hz. Süleyman’ın Seba Melikesi Belkıs ile bir iliskisi vardır.
Habesistan Prensesi Belkıs beraberindeki hediyelerle, bilgeligini, söhretini ve zenginligini duydugu
Hz. Süleyman’ı ziyaret eder. Siyahi Musevilerin, ki aslen Habeslerdir, varlıgı Hz. Süleyman ile Seba
Melikesi’ne baglanır. Öne sürülen bir açıklama, siyahi Musevilerin kökeninin Hz. Süleyman’ın Seba
Melikesi’nden dogan ogluna dayandıgıdır. Siyahi Museviler günümüzde Etiyopya’da ve İsrail’de
yasıyorlar. Ayrıca, belirli bir dönemde Museviligi kabul etmis Hazar Türkleri vardır. Dogal olarak
Musevilik anneden çocuguna geçer. Hazar Türkleri Yahudileri olusturan oniki İsrail kabilesi
dısındaki bir topluluktur. Karay Musevileri uzun süre Kırım’da yasadıkları için Hazar Türkleriyle es
tutulurlar. Hazar Türkleri onüçüncü kabile olarak da tanımlanmıstır.23
Sinagogun bemasının bulundugu alanda, müzik icra edilir, ilahiler ve Mezmurlar okunur. Dini
sarkıları, ilahileri okuyan kantor ya da hazan adıyla bilinen kisi din ve müzik bilgisine sahip din
adamıdır. Hazan toplu ibadeti de yaptırır. Askenaz Sinagogu’nun dıs ön cephesindeki lotüs yapraklı
sütunlar oryantalist anlayısı yansıtır. Cephe kemerleri, cephenin ortasındaki büyük at nalı seklindeki
kemer ile yanlarındaki iki küçük at nalı kemerli, üstü sivri biten pencereler oryantalist tarzdadır.
Sinagog Batı’nın Dogu’yu görmek istedigi sekilde insa edilen bir binadır. Binanın dıs ön yüzündeki
pencerelerin altındaki üçlü pencereler, sogan biçimli, ucu incelen kemerler Dogu motifleridir ve
oryantalist etkiler tasır.24 Yapının Dogulular tarafından oryantalizmin etkisiyle yapılması ilginçtir. Ön cephesinde stilize sekizgen yıldız yer alan yapının oryantalist özellikleri ibadethanenin dısından daha iyi anlasılır. Askenaz Sinagogu içten ve dıstan kubbelidir. Tanzimat Reformu’nun ilanıyla
gayrimüslimlere esitlik ve kubbeli ibadethane yapma izni tanınmıstır. Yeni yapılan, Bizans
Dönemi'nden olmayan kiliselerin ve sinagogların kubbeli insa edilmelerine, tüm Osmanlı tebaasının
esit sayıldıgı Tanzimat’a degin, izin verilmemistir. Sinagogun dıstan kubbeli olması özgün bir
örnektir. Varlıgı yaygın bilinen ilk kubbeli gayrimüslim ibadethanelerinden biri Askenaz
Sinagogudur. Çok bilinen diger bir yapı stiklal Caddesi’nin girisinin solunda, 19. yüzyılın ikinci
yarısında, eski bir kilisenin yerine yapılan, aynı zamanda çan kuleli Aya Triada Rum Ortodoks
Kilisesidir. Osmanlı yönetimi Tanrı’yı simgeleyen kubbe temsilini kendisi için uygun görmüstür.
Sultan camilerinin ana kubbesi Osmanlı mparatorlugu’nu ve aynı zamanda halife olan sultanını
simgeler. Kubbe Osmanlı’nın hiyerarsik yönetim anlayısını ve düzenini yansıtır. Bu anlayıs ve temsil
izni gayrimüslimlere verilmemistir. Sarayda sultan mekanları da kubbelidir; Arz Odası, Has Oda,
Divan ile harem’de sultana ait odalar vb.
Terziler Sinagogu
Tofre Begadim - Schneider Tempel Sinagogu
Tofre Begadim veya Schneider Tempel, -Terziler Sinagogu- sanat merkezine ve sergi salonuna
dönüstürülmüstür. Salon tüm sanatçılara açıktır. Terziler Sinagogu’nu insa ettirenler terzi
Yahudilerdir. Ancak terzilik dısında, tekstil ve hazır giyim ithalatı, giyim ürünleri üretimi ve satısı
Yahudiler arasında yaygın mesleklerdir. İstanbul Yahudilerinin bazıları 19. yüzyılın ortalarında
Avusturya'dan gelmis Askenaz tekstilciler ve terzilerdir, ki bir bölümünün magazaları ve markaları
oldukça meshurdur.25 Rusya’dan gelen Yahudiler de terzilikle ilgilenmislerdir. Giyim meslegindeki
Yahudiler batılılasan Osmanlı mparatorlugu için modern tarzda erkek ve kadın giysisi ile kumas
ithal ederler. Dericilik de Yahudilerin ugrastıgı zor bir is koludur.
Schneider Tempel 19. yüzyılın geç döneminde insa edilmistir. Sinagogların mimari biçimiyle ilgili
yerlesmis bir kural yoktur. Yahudiler hangi kültür içinde yasıyorlarsa o kültürün mimari biçimlerini
uyarlamıslardır. Türkiye’deki sinagoglar daha çok bazilikal tiptedir.26 Dıs kapının üstündeki On Emir tabletlerine kiliselerde de rastlanır. Sveti Stefan Kilisesi'nin ikonostasionunun üstündeki kitap gibi.
Tanzimat Fermanı’ndan önce yapılan ve Bizans Dönemi’nden kalan sinagogların ve kiliselerin dıs
duvarlarında göze çarpan sekilde dinsel simge görülmez. Gayrimüslim ibadethaneleri için bu tür bir
sınırlama olmakla birlikte, anılan yasak yalnızca yapıların dısı için geçerlidir. Sinagogların veya
kiliselerin iç tezyinatına ve düzenlemesine karısılmamıstır. Dıssal oldugu için, kiliselere çan kulesi
yapılmasına ve çan çalınmasına izin verilmemistir. Yahudiler içinde yasadıkları ve parçası oldukları
toplumla kaynasmaya özen gösterdiklerinden dini varlıklarını ve kimliklerini görünür biçimde
sergilemezler. Benzer sekilde bir sinagogun, evin veya isyerinin giris kapısının sag pervazına ayet
parçaları yazılı Mezuza asmak Tevrat emridir (Tesniye: Bap 6). Bu uygulama Türkiye’de,
sinagogların giris kapıları dısında, yaygın degildir.
Kamondo Merdivenleri
Camondolar Avrupa’da çesitli kolları bulunan önemli bir Portekiz kökenli ailedir. En önemli bireyi
banker Avraham Salomon de Camondo’dur. Servetleri Rotschildler ile karsılastırılabilecek
Camondolar Osmanlı’da çok önemli bir banker ailedir. Avraham kardesiyle birlikte bir finans
kurulusu, I. Camondo ve Sürekası Bankası'nı kurmustur. Kırım Savası’nda Osmanlı Devleti’ne borç
vermistir. Avraham’ın etkisi ve gücü kısmen sahip oldugu mülklerden kaynaklanmaktaydı. Avraham
Salomon de Camondo Hasköy’de Türkçe, Fransızca ve İbranice ögretilen Batı anlamında bir okul
kurmustur. Camondo ailesi zenginligini Osmanlı Yahudi cemaatlerini egitmeye ve korumaya
adamıstır. Kamondo Merdivenleri Bankalar Caddesi’ni - Voyvoda Caddesi- Karaköy’ün üst
kısımlarına baglar. Merdivenler buraya gelen halkın çabuk ve kolayca yukarıya çıkabilmesi,
Avraham Salomon de Camondo ile aile bireylerinin Schneider Tempel Sinagogu’nun hemen yanı
basındaki malikanelerine çıkmasında kolaylık saglaması için yaptırılmıstır. Kıvrımlı biçimdeki
merdivenlerin yapısı ilginçtir. Avraham Salomon de Camondo Paris’e göç ettikten birkaç yıl sonra,
1873’de ölmüs, vasiyeti üzerine Hasköy Musevi Mezarlıgı’ndaki anıt mezarına gömülmüstür.
Camondo ailesinden günümüzde kimse yoktur. II. Savas sırasındaki soykırımda ailenin bireyleri
Auschwitz toplama kampında yok edilmislerdir.27
Zülfaris Sinagogu
500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi
Zülfaris (Zülf-ü Arus) Sinagogu’nun 17. yüzyılda var oldugu biliniyor. Zülüf perçem demektir. Adı
zülüfden gelen ve gelin perçemi anlamındaki Zülfaris Sinagogu’nun bulundugu sokagın adı Perçemli
Sokak’tır. Sürekli açık tutulamayan sinagog 500. Yıl kutlamaları çerçevesinde müze olarak
yapılandırılmıstır. 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi Sefaradların göç serüvenlerini,
Avrupa’daki Türk diplomatların Yahudileri toplama kamplarından ve muhakkak bir ölümden
kurtarmak için gösterdigi çabaları, Yahudilerin ülkeye entelektüel etkilerini, katkılarını, geçmisteki
hayatlarını ve günümüzdeki yasantılarını yansıtan bir müzedir. Ana salonda Sefaradların göçü, göç
yolları, Osmanlı mparatorlugu’nda yerlestikleri bölgeler, Türkiye Yahudilerinin dinsel ve kültürel
mirasları, toplumla etkilesimleri, devlet ve kamu hayatındaki rolleri, sosyal ve kültürel hayata
katkıları anlatılmaktadır. Üst katta, fotograflarla geçmisten insan ve yasam görüntüleri yer alırken, alt kattaki etnografya bölümünde dogum, sünnet, çeyiz, dügün gibi konular ziyaretçilere
sunulmaktadır.28
Galata yogun bir Musevi ve Yahudi yerlesim bölgesiydi. Galata’nın limana yakınlıgı ve Karaköy’ün
limanda olması nedeniyle ticaretle ugrasan İstanbul’da yerlesik Avrupalılar, Hıristiyanlar ve
Yahudiler bu bölgede yogunlasmıstı. Her yıl Eylül ayının ilk Pazar günü Yahudi Kültürü Avrupa
Günü’dür. Avrupa’da yaklasık kırk ülkede aynı günde yapılan kutlamaların amacı Yahudi kültürünün toplumun genis bölümünce tanınmasını saglamaktır. Gün içinde Galata’da müzik ve sanat gösterileri düzenlenir, törenler yapılır. Galata’daki sinagoglar o gün herkese açıktır.
Dipnotlar
1 Yarcan, Şükrü. 2009. Balat ve Galata’da Yahudi Kültürü Üzerine Bir Gezi. İçinde, Bilgili, Ahmet Emre.
(Derleyen.). İstanbul Kültür – İstanbul Turizm. İstanbul: İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayını, ss.
325 – 340.
2 Balat ve Galata’da Yahudi Kültürü Üzerine Bir Gezi yazısı anılan iki bölgedeki Yahudi kültürüne ait tüm
yapı ve alanları içermemektedir.
3 Yazıyı hazırlama sürecinde bilgisine basvurdugum sayın Naim A. Güleryüz’e ilgisi için tesekkür ederim.
Olası hataların sorumlulugu yalnızca bana aittir.
4 Juhasz, Esther. (Editor). 1990. Sephardi Jews in The Ottoman Empire. The Jerusalem Publishing House.
Jerusalem.
5 Altabev, Mary. 2003. Judeo-Spanish in the Turkish Social Context. The Isis Press. Istanbul.
6 Sarhon, Karen Gerson. 2003. Judeo-Espanyol Dil ve Kültürü. TÜS AD, Türk Sanayicileri ve sadamları
Dernegi, Görüs Dergisi. Türkiye Yahudileri, 500 Yıllık Geçmis. ss. 24-25. Eylül-Ekim. Özel Sayı: 56.
7 Parry, Aaron. 2005. Talmud nedir? Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.S. İstanbul.
8 Yaron, Yosef. (Compiled by). 2003. An Introduction to Karaite Judaism: History, Theology, Practice, and
Custom. Al-Qirqisani Center. New York.
9 Sevilla-Sharon, Moshe. 1982. Türkiye Yahudileri, Tarihsel Bakıs. Kudüs İbrani Üniversitesi. Jerusalem.
10 Bali, Rıfat. N. 2003. Aliya: Bir Toplu Göçün Öyküsü (1946-1949). letisim Yayınları. İstanbul.
11 Türkiye Yahudilerinin nüfusu gün geçtikçe azalmaktadır. Türkiye Yahudilerinin yaklasık 400-500’ü
Askenazdır. 130-140 kisi talya kökenli Musevi, bir bölümü Dogu Musevisi, kalanı Sefaraddır. Karaimlerin
sayısı 40-50 kisidir. (Kaynak: www.musevicemaati.com yetkilileri.)
Al-Qirqisani Center Türkiye Karaimlerinin sayısını, yaklasık 1000 kisi olarak vermektedir. (Yaron, Yosef.
(Compiled by). 2003. An Introduction to Karaite Judaism: History, Theology, Practice, and Custom. Al-
Qirqisani Center. New York.) Ancak lan Karmi, hiçbir dönemde İstanbul’daki Karaimlerin sayısının 1000
kisiyi asmadıgını belirtmektedir. (Karmi, lan. 1992. Jewish Sites of Istanbul, A Guide Book. The Isis Press.
Istanbul.)
12 Levi, Avner. 1992. Türkiye Cumhuriyeti’nde Yahudiler. letisim Yayınları. İstanbul.
13 Sinagogların anlatımında sayın Naim A. Güleryüz’ün kitaplarından ve Dünden Bugüne İstanbul
Ansiklopedisi için yazdıgı makalelerden yararlandım. Kitaplarından ve makalelerinden yararlanmam
konusunda gösterdigi anlayıs için kendisine tesekkür ederim.
14 nalcık, Halil. 1998. İstanbul: An Islamic City. çinde, nalcık, Halil. Essays in Ottoman History. ss. 250-
271. Eren Yayıncılık Ltd. İstanbul.
15 Tradigo, Alfredo. 2006. Icons and Saints of the Eastern Orthodox Church. The J. Paul Getty Museum. Los
Angeles.
16 Galante, Abraham. 2000. Sabetay Sevi ve Sabetaycıların Gelenekleri. Zvi-Geyik Yayınları. stanbul.
17 Karmi, lan. 1992. Jewish Sites of Istanbul, A Guide Book. The Isis Press. Istanbul.
18 Güleryüz, Naim. A. 1992. stanbul Sinagogları. Ajans Class Reklamcılık, Yayıncılık, Organizasyon ve
Pazarlama. İstanbul.
19 Kaçan, Lütfi. 2004. Kitab-ı Mukaddes ve slam Geleneginde Ahid Sandıgı. Ataç Yayınları. İstanbul.
20 Freud, Sigmund. 2002. Musa ve Tektanrıcılık: Üç Deneme. çinde, Freud, Sigmund. Dinin Kökenleri. ss.
225-328. Payel Yayınevi. İstanbul.
21 Metinde kullanılan Musevilik ve Yahudilik ile ilgili kavramlar için bakınız: Alalu, Suzan., Arditi, Klara.,
Asayas, Eda., Basmacı, Teri., Ender, Fani., Haleva, Beki., Maya, Dalya., Pardo, Ninet ve Yanarocak, Sara.
(Hazırlayanlar). 1996. Yahudilikte Kavram ve Degerler. Gözlem Gazetecilik ve Yayın A.S. İstanbul.
22 Frayman, Erdal., Grosman, Mose ve Schild, Robert. 2000. Yüksekkaldırım’da Yüz Yıllık Bir Sinagog:
Askenazlar. Tiryaki Yayınları. İstanbul.
23 Koestler, Arthur. 1999. Onüçüncü Kabile. Hazar mparatorlugu ve Mirası. Say Yayınları. İstanbul.
24 Saner, Turgut. 1998. 19. Yüzyıl İstanbul Mimarlıgında Oryantalizm. Pera Turizm ve Ticaret A.S. İstanbul.
25 Bali, Rıfat. N. 2008. Mayer Magazası ve Georg Mayer. çinde, Mayer, Georg. Türk Çarsısı, Sark’ta
Ticaretin Püf Noktaları. ss.IX-XXXIX. Kitabevi. İstanbul.
26 Türkiye sinagogları konusunda kaynaklar:
Güleryüz, Naim. A. 1992. İstanbul Sinagogları. Ajans Class Reklamcılık, Yayıncılık, Organizasyon ve
Pazarlama. İstanbul.
Güleryüz, Naim A. ve Keribar, zzet. 2008. İstanbul Sinagogları. Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.S.
İstanbul.
Güleryüz, Naim A. ve Keribar, zzet. 2008. Trakya ve Anadolu Sinagogları. Gözlem Gazetecilik Basın ve
Yayın A.S. İstanbul.
Halperin, Don. A. 1986. The Old Synagogues of Turkey. Wyndham Hall Press, Inc. Indiana.
Karmi, lan. 1992. Jewish Sites of Istanbul, A Guide Book. The Isis Press. Istanbul
27 Seni, Nora. 2008. Seni Unutursam İstanbul. ( kinci Ayrım, ss. 91-149). Kitap Yayınevi. İstanbul.
28 Güleryüz, Naim. A. (Küratör). 2004. 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi. Gözlem Gazetecilik Basın ve
Yayın A.S. İstanbul.
Kaynakça
Alalu, Suzan., Arditi, Klara., Asayas, Eda., Basmacı, Teri., Ender, Fani., Haleva, Beki., Maya, Dalya., Pardo,
Ninet ve Yanarocak, Sara. (Hazırlayanlar). 1996. Yahudilikte Kavram ve Degerler. Gözlem Gazetecilik ve
Yayın A.S. İstanbul.
Altabev, Mary. 2003. Judeo-Spanish in the Turkish Social Context. The Isis Press. Istanbul.
Bali, Rıfat. N. 2003. Aliya: Bir Toplu Göçün Öyküsü (1946-1949). letisim Yayınları. İstanbul.
Bali, Rıfat. N. 2008. Mayer Magazası ve Georg Mayer. çinde, Mayer, Georg. Türk Çarsısı, Sark’ta Ticaretin
Püf Noktaları. ss. IX-XXXIX. Kitabevi. İstanbul.
Frayman, Erdal., Grosman, Mose ve Schild, Robert. 2000. Yüksekkaldırım’da Yüz Yıllık Bir Sinagog:
Askenazlar. Tiryaki Yayınları. İstanbul.
Freud, Sigmund. 2002. Dinin Kökenleri. Payel Yayınevi. İstanbul.
Galante, Abraham. 2000. Sabetay Sevi ve Sabetaycıların Gelenekleri. Zvi-Geyik Yayınları. İstanbul.
Güleryüz, Naim. A. 1992. İstanbul Sinagogları. Ajans Class Reklamcılık, Yayıncılık, Organizasyon ve
Pazarlama. İstanbul.
Güleryüz, Naim. A. (Küratör). 2004. 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi. Gözlem Gazetecilik Basın ve
Yayın A.S. İstanbul.
Güleryüz, Naim A. ve Keribar, zzet. 2008. İstanbul Sinagogları. Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.S.
İstanbul.
Güleryüz, Naim A. ve Keribar, zzet. 2008. Trakya ve Anadolu Sinagogları. Gözlem Gazetecilik Basın ve
Yayın A.S. İstanbul.
Halperin, Don. A. 1986. The Old Synagogues of Turkey. Wyndham Hall Press, Inc. Indiana.
nalcık, Halil. 1998. Essays in Ottoman History. Eren Yayıncılık Ltd. stanbul.
Juhasz, Esther. (Editor). 1990. Sephardi Jews in The Ottoman Empire. The Jerusalem Publishing House.
Jerusalem.
Kaçan, Lütfi. 2004. Kitab-ı Mukaddes ve slam Geleneginde Ahid Sandıgı. Ataç Yayınları. İstanbul.
Karmi, lan. 1992. Jewish Sites of Istanbul, A Guide Book. The Isis Press. Istanbul.
Koestler, Arthur. 1999. Onüçüncü Kabile, Hazar mparatorlugu ve Mirası. Say Yayınları. İstanbul.
Levi, Avner. 1992. Türkiye Cumhuriyeti’nde Yahudiler. letisim Yayınları. İstanbul.
Mayer, Georg. 2008. Türk Çarsısı, Sark’ta Ticaretin Püf Noktaları. Kitabevi. İstanbul.
Parry, Aaron. 2005. Talmud nedir? Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.S. İstanbul.
Saner, Turgut. 1998. 19. Yüzyıl İstanbul Mimarlıgında Oryantalizm. Pera Turizm ve Ticaret A.S. İstanbul.
Sevilla-Sharon, Moshe. 1982. Türkiye Yahudileri, Tarihsel Bakıs. Kudüs İbrani Üniversitesi. Jerusalem.
Sarhon, Karen Gerson. 2003. Judeo-Espanyol Dil ve Kültürü. TÜS AD, Türk Sanayicileri ve sadamları
Dernegi, Görüs Dergisi. Türkiye Yahudileri, 500 Yıllık Geçmis. ss. 24-25. Eylül-Ekim. Özel Sayı: 56.
Seni, Nora. 2008. Seni Unutursam İstanbul. Kitap Yayınevi. İstanbul.
Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı. 1994/1995. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. Kültür
Bakanlıgı ve Tarih Vakfı ortak yayını. İstanbul.
Tradigo, Alfredo. 2006. Icons and Saints of the Eastern Orthodox Church. The J. Paul Getty Museum. Los
Angeles.
TÜS AD, Türk Sanayicileri ve sadamları Dernegi, 2003. Görüs Dergisi. Türkiye Yahudileri, 500 Yıllık
Geçmis. Eylül-Ekim. Özel Sayı: 56.
Yaron, Yosef. (Compiled by). 2003. An Introduction to Karaite Judaism: History, Theology, Practice, and
Custom. Al-Qirqisani Center. New York.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder