23 Şubat 2013 Cumartesi

Türkiye'nin gündemindeki iki önemli konu: Kıbrıs ve Diyarbakır'da meydana gelen uçak kazası.Avni Özgürel


Türkiye'nin gündemindeki iki önemli konu: Kıbrıs ve Diyarbakır'da meydana gelen uçak kazası. Kaderin cilvesi; 1959'da da Kıbrıs ve bir uçak kazasını aynı cümle içinde anmak zorunda kalmıştık.
Türk toplumu açısından acılarla geçen uzun bir dönemin ardından Başbakan Adnan Menderes adanın devlet statüsünü belirleyecek bir dizi müzakerenin ardından, Yunanistan Başbakanı Konstantin Karamanlis'le anlaşma sağlamıştı. Türk ve Yunan başbakanları 5 Şubat 1959'da Zürih'te bir araya gelmişler, Dışişleri Bakanları Fatin Rüştü Zorlu ve Evangelos Averof'un da katıldıkları toplantılar sonunda 11 Şubat günü Zürih Anlaşması diye anılan belgeyi imzalamışlardı. İki başbakan gerçek manada dosttular. Öyle ki Karamanlis "Sadece senin hatırın için" diyerek Menderes'in ısrarlı olduğu noktalarda geri adım atmıştı.
Karamanlis'in saati
Bir parantez açalım: Bu anlaşmanın imzalandığı gün Menderes ve Karamanlis hatıra olarak saatlerini değiştirmişlerdi. Menderes'in idama giderken dahi bu saati kolundan çıkarmadığı biliniyor. Karamanlis yakın dostunun hayatını kurtarmak için Ankara nezdinde girişimlerde bulundu, ABD ve İngiltere'yi harekete geçirdi. Menderes'in Yunanistan'a sürgün gönderilmesini önerdi. 27 Mayıs darbecileri Menderes'in Karamanlis'le dostluğunu bildikleri için ihtilal sabahı Başbakanı'n Eskişehir hava üssünden bir uçakla Yunanistan'a kaçacağına inanmıştı.
Kaldığımız yerden devam edersek; Yunanistan'la Türkiye'nin anlaşmaları Kıbrıs Cumhuriyeti'ne hayat vermek için yetmiyordu. Mutabakatın İngiltere tarafından da onaylanması gerekiyordu. Menderes 19 Şubat'ta başlayacak son zirve için Cenevre'de hazırlıklarını yapıp 17 Şubat'ta THY'nin tahsis ettiği uçakla Londra'ya uçtu.
Yoğun sis vardı
Londra için yadırganmayacak tek şeydi neredeyse sis. O gün de 
İngiltere'nin başkentine gelecek uçaklar Londra Havaalanı yerine 40 kilometre uzaktaki Gatwick Meydanı'na yönlendiriliyordu. Kaptan pilot Münir Özbek'in yönetimindeki SEV adlı Wiscount tipi pervaneli uçağa da iniş için Gatwick gösterildi. Ve orada sorun yok görünüyordu. Ama meydana yaklaşıldıkça sis görüş mesafesini düşürdü. Alan yakınındaki Surrey Jordanwoods ormanı üzerine gelindiğinde görüş mesafesi 500 metreye inmişti. Kaptan buna rağmen inme kararı verdi.
Havaalanı yakınlarındaki çiftliklerde çalışan İngilizler THY uçağının çok alçaktan ve adeta üzerlerine geldiğini görünce kendilerini yere attıklarını hatırlıyorlar. O irtifaya indikten sonra Wiscount'un 3.5 kilometre uzaktaki piste ulaşmasının imkânsız olduğunu düşünecek kadar gözlem sahibiydi hepsi. Nitekim uçak biraz sonra büyük bir gürültüyle yere çarptı. Köylüler ormandaki ağaçlar arasından bir alev topunun yükseldiğini gördüler. Ve hepsi kazazedeleri kurtarabilme ümidiyle seferber oldular. Olay yerine yetiştiklerinde manzara dehşet vericiydi. Uçak ikiye bölünüp ters dönmüştü ve cesetler etrafa yayılmıştı. Kımıldayan ve oradan uzaklaşmaya çalışan birkaç kişiyi bırakıp enkaza daldılar. Kendinden geçmiş yolculardan birkaçını emniyet kemerlerini keserek dışarı taşıdılar. Menderes'i kurtaran, yardım için kaza yerine gelen bir karıkoca oldu: Bailey çifti. Menderes'i ağaçların arasında üstü başı kan içinde buldular. 
'Ben Türkiye'nin başbakanıyım'
Çarpmadan sonra Menderes'in ayağı uçağın yarılan tabanına sıkışmış, Sakarya Milletvekili Rıfat Kadızade zar zor kurtarıp Başbakan'ın dışarı çıkmasını sağlamıştı. 
Bailey'ler Menderes'e kim olduğunu sordu. İngilizce karşılık verdi: "Ben Türkiye'nin başbakanıyım. Uçakta çok kişi var. Beni bırakın ve onlara yardım edin." 
Antony Bailey hastabakıcı olan karısını Menderes'in yanında bırakıp diğer kazazedeleri kurtarmak için çalışan çiftçilere katıldı. 
Menderes köy evinde
Bailey'ler Menderes ve iki kazazedeyi arabalarına bindirip evlerine götürdü. Ve durumdan güvenlik makamlarını haberdar ettiler. Ambulansların gelmesi iki saat sürdü. O zaman zarfında Menderes'in ilk tedavisi Mrs. Bailey tarafından yapılmıştı. 
Gece boyu devam eden kurtarma çalışmaları sonucu Menderes dahil 10 kişinin kazadan sağ çıktığı belli oldu. Özel Kalem Müdür Yardımcısı Şefik Fenmen, Sakarya Milletvekili Rıfat Kadızade, Çanakkale Milletvekili Emin Kalafat, Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Melih Esenbel, Afyon Milletvekili Arif Demirer, koruma polisi Kazım Nefes, hostes Yurdanur Yelkovan, makinist Kemal Itık ve kabin memuru Türkay Erkay yaralı olarak kurtulmuşlardı.
14 kişi hayatını kaybetti
Devlet Bakanı Server Somuncuoğlu, Özel Kalem Müdürü Muzaffer Ersü, Eskişehir Milletvekili Kemal Zeytinoğlu'nun da aralarında olduğu 14 kişi hayatını kaybetmişti.
Türkiye Londra'dan gelen haberle şok oldu. Menderes'in hayatta olup olmadığı bilinmiyordu. Hayatta, yaralı denildiğinde de buna çoğu kişi inanmadı. Ta Menderes'in kaldırıldığı London Clinic'te teybe kaydedilen sesi BBC'nin yardımıyla iki gün sonra Ankara, İstanbul ve İzmir radyolarından yayımlanana kadar.
Kıbrıs'ta resmi yas ilan edilmişti ve herkes kazadan dolayı anlaşma için bir süre daha bekleneceği kaygısını taşıyordu. Ama Menderes'in talimatıyla zirve planlanan günde başladı. Türk heyetine Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu başkanlık ediyordu. 
Zürih'te problemlerin ağırlıklı bölümü çözümlendiği için çekişme yaşanmadı. Türkiye, İngiltere ve Yunanistan anlaşmayı imzaladılar. Menderes mutabakat tutanağını hastanede imzaladı.
Ve yurda dönüş
Başbakan Adnan Menderes hastaneden mart başında taburcu oldu. Yine THY'nin tahsis ettiği bir uçakla Türkiye'ye döndü.
Menderes İstanbul Havaalanı'nda mahşeri bir kalabalık tarafından karşılandı. Bu sevgi seli onu öylesine etkilemişti ki uçaktan inerken 
ağlıyordu. O gün istanbul'a her geldiğinde kaldığı Park Otel'e izdihamdan dolayı dört saatte ulaşabildi. Yol boyunca aracı durduruldu, kurbanlar kesildi. Bir hafta sonra trenle Ankara'ya döndüğünde onu 1959'un gergin siyasi ortamında kıyasıya çekiştiği CHP'nin lideri İsmet İnönü karşıladı.
Adnan Menderes bu uçak kazasından mucizevi bir şekilde kurtuluşunu daha sonra aklından hiç çıkarmadı ve bunu her zaman manevi bir işaret olarak kabul etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder