2 Temmuz 2013 Salı

Akademisyenler zenginlere mi hizmet ediyor? Süleyman Yaşar

Paul Krugman
Bazı ekonomistler günümüz ekonomik koşullarında istihdam artışını savunurken bazıları faizlerin yükseltilmesini savunuyor. Böylece bu tartışma sınıfsal bir nitelik kazanıyor. Çünkü Nobel ödüllü ünlü iktisatçı Paul Krugman önceki gün New York Times'daki köşesinden, "Büyüme ve istihdam artışını savunan ekonomik doktrinin etkilerini sınıf ve eşitsizlik kavramından soyutlayarak anlayamayız" diyor. Ve ekonomik durgunluk dönemlerinde kemer sıkma politikalarının üst sınıfların referanslarına uygun olduğunu ileri sürüyor. Hatta bu kemer sıkma politikalarını toplumdaki yüzde 1'lik mega zenginlerin sorunlarını çözmek için onlara hizmet eden akademisyenlerin hazırladığını ileri sürüyor. 


Peki Krugman bu düşüncelerini hangi verilere dayanarak dile getiriyor? Amerikan ekonomisinin son beş yıllık verileri incelendiğinde 2007'de ABD'de 7 milyon işsiz vardı. Ve bu işsizlerin 1.2 milyonu altı aydan fazla süreyle işsiz kalıyordu. Oysa şimdi 12 milyon işsiz var. Ve bu işsizlerin 4.6 milyonu altı aydan fazla süreyle işsiz durumda. İşte bu işsizlik rakamlarını yorumlayan Krugman uzun dönemli işsizliğin ekonomik durgunluğun bir parçası olduğunu ileri sürüyor. O halde işsizliği azaltmanın çaresi düşük faiz ve ekonomiyi canlandırıcı politikalardan geçiyor. 

Peki neden ekonomiyi canlandırıcı politikalar tehlikeli bulunuyor? Çünkü medyada akademisyenler düşük faiz ve bütçe açığının tehlikeli olduğunu söyleyip bu fikri yaygınlaştırıyor. Bütçe açığının kapatılmasını öneriyorlar. Fakat bu öneriyi yapan akademisyenler, bütçe açığının fakir ve orta sınıfların refahını çoğaltan sağlık ve eğitim harcamalarının azaltılarak kapatılmasını istiyor. Oysa zenginlerden ilave vergi alınarak bütçe açığının kapatılmasını hiç akıllarına getirmiyorlar. Tabi bu akademisyen önerileri dikkatli incelendiğinde, önerinin, toplumun yüzde 1'lik kısmını oluşturan mega zenginlerin çıkarlarını kolladığını bize gösteriyor. 

O halde ne yapmalı? İşte Krugman, hükümetlere seslenip, "Vergi cennetlerinde aradığınız kaynak var, fakirlere yapılan harcamaları keseceğinize vergi cennetlerinde tutulan bir kısmı kayıt dışı, bir kısmı kara para olan bu kaynakları vergilendirin" diyor.

Peki niye anlattık bütün bunları? Çünkü Krugman'ın tespitleri Türkiye'de de geçerli. Bazıları mega zenginlerin sözcülüğünü yapıyor. İşte bu nedenle Başbakan Erdoğan'ın fakirlere yönelik kamu harcama tasarımına karşı çıkıyorlar. Onun, sıfır reel faiz talebini komik buluyorlar. Hemen belirtmekte fayda var, Erdoğan Merkez Bankası'na bile yüksek faizlerin indirilmesi gerektiğini söylediği halde sözünü dinletemedi. Oysa zamanında mega zenginlerin isteklerini yapmak yerine Başbakan Erdoğan'ın sözlerini dinleselerdi, dün açıklanan mart ayı ihracatı geçen yılın üzerinde olurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder