1 Nisan 2013 Pazartesi

Suikast-Yavuz Bahadıroğlu


Bir suikast Birinci Dünya Savaşı’nın bahanesini oluşturmuş, dünya kana bulanmış, milyonlarca insan ölmüş, yüzbinlerce ocak sönmüştü… Atatürk’ün ölümüyle İsmet Paşa cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturup “Milli Şef” olmuştu… Otopsi yapılmadan defnedilmesi ise hâlâ kuşkulu bulunuyor.

Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü yolunda hâlâ süren iddialar, kamu vicdanının yapılan açıklamalardan tatmin olmadığını gösteriyor. Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis’in uçağı, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopteri düşürüldü. Hâlâ yüzlerce fail-i meçhul var. Bu durumda “Başbakan Erdoğan’a on yılda yüz suikast girişiminde bulunulduğu” şeklindeki açıklama, ciddiye alınmalıdır. Geçmişimizde de pek çok suikast var… Meselâ Sultan I. Murad, Sırp ordularının korkunç bozgunuyla sonuçlanan Birinci Kosova Savaşı sonunda, bir suikast sonucu şehit edildi. Sırp Kralı Lazar’ın damadı Miloş Obroneviç (Kabiloviç) padişahın huzuruna çıktığı sırada, göğsünde sakladığı hançeri çekip Padişah’ın göğsüne sapladı (15 Haziran 1389). 63 yaşındaydı. Venedik Cumhuriyeti’nin, Fatih Sultan Mehmed’e tam on dört başarısız suikast tertiplediğini eski tarihlerimiz yazıyor. Venedik casusları on dört suikast teşebbüsünde ıskalamışlar, ancak on beşincisinde başarıya ulaşmışlar… Yahudi asıllı Maestro Iacopo isimli Yahudi doktora Fatih’i zehirletmişler. Kesin olmamakla birlikte, bazı tarihlerimizde böyle bir kayıt var.   Iacopo İstanbul’a gelmiş.


Hekimlikteki mahareti ve yardımseverliğiyle şöhret olmuş. Bir süre sonra Müslüman olduğunu ilân edip, adını Yakup olarak değiştirmiştir. Zaman içinde de Fatih’in özel hekimleri arasına girmeyi başarmış. Nihayet Gebze yakınlarındaki Hünkâr Çayırı’nda (eski Tekfur Çayırı) emeline nail olmuş. O tarihte Fatih 49 yaşındaydı (31 Mayıs 1481). Osmanlı tarihinde bir isyan sonucu öldürülen ilk padişah Sultan II. Osman’dır. Yeniçeri ile bozuşmuş, çıkar isyan sonucu tahttan indirilmiş, Sadrazam Davud Paşa tarafından önce Yedikule Zindanı’na atılmış, ardından boğdurulmuştur (20 Mayıs 1622).

Henüz on sekiz yaşındaydı. Yerine Sultan İbrahim’i getirdiler, ama yeniçeri generallerinin (Ağalar) istekleri bitmiyordu. Sonunda Padişah’ın sinirleri bozuldu. Bu durumda mecburen tahttan indirdiler ve o tarihte henüz 11 yaşında bulunan IV. Murad’ı padişah yaptılar. Sultan İbrahim ise hapse atıldı. Fakat yeniçeri ağaları Sultan IV. Murad’ı sürekli tehdit altında tutuyor, herhangi bir isteklerini reddedince “Sultan İbrahim’i isteriz” diye sokağa dökülüyorlardı… Valide Kösem Sultan ve devlet ileri gelenleri Sultan İbrahim’i “alternatif” olmaktan çıkarmak için 18 Ağustos 1648’de boğdurttular.

Yıl 1800’le geldi. Tahtta Sultan III. Selim vardı. Kabakçı Mustafa İsyanı olarak tarihimize geçen isyan patladı. III. Selim 1807 Mayısında tahttan indirildi. Yerine IV. Mustafa geldi. Bu kez eski Padişah yanlıları, Alemdâr Mustafa Paşa önderliğinde Rusçuk’ta örgütlendiler. Bir orduyla birlikte İstanbul’a gelerek, Sultan Selim’i tekrar tahta çıkarmak istediler. 28 Temmuz 1808’de eski Padişah III. Selim, IV. Mustafa’nın emriyle öldürüldü. Fakat bu iş IV. Mustafa’ya da yaramadı: Bir süre sonra kendisi de aynı akıbete uğradı. Sultan II. Mahmud da onu öldürttü (17 Kasım 1808). Tarih 1870’lere geldi.

Tahtta Sultan Abdülaziz oturuyordu. Önce tahttan indirildi. Fer’iye Sarayı’ndaki bir odaya hapsedildi. Fakat tekrar tahta geçmesinden ve hesap sormasından korkuluyordu. Derin bir suikast plânlandı. 4 Haziran 1876 sabahında, hapsedildiği odada bilekleri makasla kesilmek suretiyle katledildi. 46 yaşındaydı. 21 Temmuz 1905 günü de Sultan II. Abdülhamid’e karşı, Hamidiye Camii önünde, Ermeni Devrimci Federasyonu tarafından bir suikast girişiminde bulunuldu. Arabasının yanına bırakılan patlayıcı yüklü bir araba patlatıldı. 26 kişi öldü, kimi ağır 58 kişi yaralandı. Padişah bu suikasttan kılpayı kurtuldu. Cumhuriyet tarihinde de pek çok suikast ve öldürme olayı var. Bir gün de onları konuşuruz inşallah. Hepimizi “Allah korusun” diyelim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder