.jpg)
Madem hazırdın ne diye Mavi Marmara'yı uluslararası sularda basıp onca insanın canına kıydın!
Neyse!
Bu soru o gazete için de Peres için de zordur!
Ne sorulur, ne cevap alınır!
Dönelim geriye...
1946'daki Beyoğlu'na..
İstanbul casuslar kenti halini almıştı.
Bölgeyi ilgilendiren bütün oluşumların temeli burada atılıyordu! Uluslararası ilişkilerin kavşağında oturan Reuven Shiloah da o yıl İstanbul'a geldi. Tam bir yıl sonra Mısır Apartmanı'na taşındı.
Yalnız değildi! Birlikte yürüyeceği yol arkadaşı Ben Gurion yanındaydı. İsrail Devleti kurulmadan önce bütün iç ve dış ilişkiler o apartmandan yürütüldü! Bu iki arkadaş hem İsrail'i, hem MOSSAD'ı orada kurdu! Ancak orada yapılan görüşmeler hiçbir zaman bilinmedi!
ARAP COĞRAFYASINI tamamen etkileyecek olan ve 7 savaşa yol açacak bir DEVLET, İstiklal Caddesi'nde kuruluyor ancak Türkler hiçbir şey bilmiyordu!
Ya da birileri bunları bizden gizliyordu!
İsrail, İNGİLTERE'nin projesidir! İngilizler bir ülkeyi kontrol etmek için daha doğrusu diz çöktürmek için seçtikleri gruplara sınırsız destek verir. Sermaye onların istediği ailelerin etrafında şekillenir!
Ardından paranın gücü devreye girer ve bürokrasi bu seçilmiş patronların hizmetine girer!
Devlet BARONLARA çalışınca ülkeyi yönetenler DARBEDEN bile haber alamaz hale gelir! Türkiye'de yakın zamana kadar olan biten buydu!
Peki İsrail neden kuruldu?
Bizler İsrail'i putlaştırırız! Her taşın altında onları ararız! Dünyanın her devletinde anlaşılamayan bir güçleri olduğunu kabul ederiz! Hatta bu yüzden PERES'le röportaj yapan gazeteye yakın bazı isimler Mavi Marmara saldırısı sonrası "İsrail'e kafa tutmak akıl karı mı?" diye sormuştur!
Oysa her şey algıydı! Araplar'ın başına bir bela gerekliydi! Bu bela onların tanıdığı ve hiç anlaşamayacağı biri olmalıydı! EN uygun aday YAHUDİLER'di!
Öyle de oldu! İngiliz aklı "Araplar bizi düşman belleyip bizimle uğraşacaklarına oturup orada birbirlerini yesinler" diye İsrail'i sezaryenle dünyaya getirdi! Yanına da FİLİSTİN'i koydu! Artık bölgeye barış ve huzurun gelme şansı yoktu!
Büyük kan davası başlamıştı!
Daha sonra Amerika'nın da dahil olduğu plana göre Filistinliler'e karınlarını doyuracak kadar ekmek verip, İsrail'in üzerine salıyorlardı! Bütün Arap dünyası bunu sadece izliyor ama kimse Filistin'in refahı ve kalkınması için adım atmıyordu!
Perde arkasında bir el savaşı körüklüyor, Araplar da düşman olarak BATI'YI değil İsrail'i görüyordu! Dünyaya gelen bir Filistinli çocuğun ömrü İsrail'den düşecek olan rokete bağlıydı!
Denklem böyleydi!
Araplar, İngiliz ve Amerikan egemenliğine boyun eğdikleri için sessiz kalıyor, Filistin'in efsane ismi Arafat ise nereden geldiği belli olmayan milyar doları bırakarak dünyadan göç ediyordu!
Herkes susarken petrolü ve gazı olan İRAN, Müslüman aleminin savunuculuğuna soyunuyordu! İsrail'e ateş püskürüyor "Ve sonun geldi" tehdidini savuruyordu!
Türkiye ise denklemin hiçbir yerinde yoktu! İsrail, Beyoğlu'nda kurulurken, bu kararı veren güçler bize de "Sizin istikametiniz BATI... Arkanıza bakmayın" emri veriyordu! Tarihle ve dinle bütün bağlarımız kopuyor, kendi bölgemize yabancı oluyorduk!
Böylece bizi hem ENERJİ havzasından uzaklaştırıyorlar hem de kimsenin bozamayacağı bir oyunu sahneye koyuyorlardı! Batı'ya giderek bir şey elde edemiyor, Doğu'yu unuttuğumuz içinde ne yapacağımızı bilemiyorduk! Ee durum böyle olunca da darbeler, ekonomik krizler, koalisyonlar, yolsuzluklar, IMF'ler, şirket batırmalar, muhtıralar hiç eksik olmuyordu!
60 yıl böyle geldi geçti!
Türkiye, ne uzadı ne kısaldı!
İçeride birbirimizi yemekten başımızı kaldırıp bakamadık! Bırakın oyun kurmayı, piyondan öteye bir rol alamadık!
Ama hayat gerçeği getirip kapımızın önüne bıraktı!
İngiltere ve Amerika kurdukları oyunun içine hapsoldular! İsrail'in saldırganlığı bütün tepkilerin Amerika'ya dönmesine yol açtı!
İngiltere perde arkasında kalırken bütün eleştirileri Washington göğüslemek zorunda kaldı! Amerikan düşmanlığı TAVAN yaptı!
Zaten bölgede işler pek istedikleri gibi gitmiyordu!
Enerji trafiğinde sorun vardı! İsrail bunu tek başına karşılayamıyordu! Hem İran, hem Türkiye karşısındaydı! Amerika tarihi bir seçim yapmak zorunda kaldı!
60 yıl az zaman değildi! İsrail'in "kullanma" süresi bitmişti! Türkiye olmadan oyun kurulmuyor, bölgede rahat adım atılmıyordu! Çünkü hiçbir güç Tahran ve Ankara'yı aynı anda karşı cepheye koyamazdı!
İşte OBAMA'nın ziyaretinin anlamı buydu! Birinci elden İsrail'e teşekkür edildi! "Yaptıklarınız unutulmayacak" denildi! Ve Peres'in sırtı sıvazlanıp "Artık usulca bir köşede oturup yaşayın. Sesinizi de fazla çıkarmayın" talimatı verildi!
Bunu nereden mi çıkarıyorum?
Bakın bir ipte iki cambaz olmaz!
Eğer Türkiye BÜYÜK olacaksa ki olacak! Burada İsrail'e yer yok!
Senaryoyu kim yazarsa yazsın, yok!
Hatta yönetmen akrabası bile olsa, yok!
İki kere iki dört!
Bu nedenle İsrail'in güvenliği de Türkiye'den sorulacak! Zaten PERES, bu nedenle, "Türkiye bize asırlardır koruma ve barınma sağladı" diyor!
Yani tarih tekerrür edecek!
Ermeniler gibi, Araplar gibi, Kürtler gibi Yahudiler de Türk kalkanının arkasına sığınacak! Zamanla İsrail kaynaklı haberler azalacak! Devlet Başkanları bile gelse sayfalarda küçük haber olarak yer alacak!
Bir de bakacaksınız bir süre sonra "acele gel" dediklerinde buradan kalkıp giden gazete bulamayacaklar!
Biliyorum bunlara inanmak istemiyorsunuz!
Değişim zordur!
Hemen anlaşılmaz!
Daha önce söylemiştim! Bizi sevdikleri için değil mecbur oldukları için kapımızdalar!
Bu mecburiyet Ankara'ya BÜYÜK TÜRKİYE'yi kurduracak!
Ben değil, PERES söylüyor:
"Geçmiş ölüdür!"
Adam yeni dengeyi nasıl anlatsın başka!
Lafın tamamı deliye söylenir!
NOT: Yakında Esad gidince, İsrail Türkiye ile sınır komşusu olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder