11 Mart 2013 Pazartesi

Fransa'da cumhuriyet düşmanı diye yüz binlerce Vendéeli katledilmişti-Erhan Afyoncu


Kan ve gözyaşı ihtilali olan Fransız İhtilali sırasında cumhuriyet düşmanı diye milyonlarca Fransız katledilmişti.
Fransız İhtilali özgürlükle özdeşleştirilmiş bir ihtilaldir ancak gerçek bunun tam tersidir. İhtilal günlerinde milyonlarca Fransız cumhuriyet düşmanı diye en vahşi şekillerde öldürülmüştür. 
Türkiye'nin tek Afrika tarihçisi olmasının yanı sıra Fransa tarihi konusunda da araştırmaları olan nadir tarihçilerimizden Prof. Dr. Ahmet Kavas, "İki Din Arasında Fransa" isimli eserinde Vendée soykırımını teferruatlı olarak anlatır. 

Cumhuriyet düşmanları 

1789 Fransız İhtilali'nden sonra ihtilalin getirdiği uygulamalara karşı çıkan, kendi dini düşüncelerinden vazgeçmeyen milyonlarca Fransız cumhuriyet düşmanı diye öldürüldü. Tarihe ilk soykırım diye geçen asıl katliam ise Vendée bölgesinde gerçekleşmişti. 
12 bin kilometrekare genişliğinde yüz ölçümü olan Vendée'nin ihtilal öncesinde adı Aşağı Poitou idi. Köylülerin başkaldırısı olarak ortaya çıkan ilk hadiselerin ardından buraya Vendée Askeri Bölgesi denilmişti. 
İhtilal komitesinin din adamları için hazırlattığı yasaya piskopos ve papazları yemin ettirme girişimi Fransa'nın kuzeyindeki Vendée'de büyük yankı uyandırdı. Vendéeliler ihtilalcilerin kilise uygulamalarına karşı çıktılar. Ancak bunun üzerine cumhuriyet düşmanı damgasını yediler. Artık yok edilmesi gereken cumhuriyet düşmanı haydutlardı. 
Katolikliğe sıkıca bağlı olan ve geçimlerini topraktan sağladıkları için arazilerinden kopmak istemeyen Vendéeliler sadakatle bağlı oldukları kralın idam edilmesiyle birlikte iyice gerginleşmişlerdi. 24 Şubat 1793 tarihinde ülke genelinden 300 bin gönüllü asker alınması kararı Vendéliler'in başkaldırması için geri dönülmez bir süreci başlattı. 4 Mart 1793'te isyan ettiler. Birinci Vendée Savaşı olarak da bilinen bu ilk savaş 23 Aralık 1793'te bitti. Her türlü zulme ve baskıya rağmen Vendéeliler boğun eğmediler. En ufak bir fırsat bulduklarında savaşı devam ettirdiler. 1832'ye kadar İhtilalciler'le dört defa daha savaştılar. 

Mezarlık yeri 

Cumhuriyet Orduları komutanlarından François Joseph Westermann Fransız İhtilali'nin ardından kurulan Kamu Güvenliği Komitesi'ne Vendée'den 23 Ekim 1793 tarihli şu mektubu göndermişti: "Artık Vendée yok, kadınlarıyla ve çocuklarıyla kılıçlarımız altında öldüler. Onları Savernay'ın meralarına ve ormanlarına gömdüm. Bana verilen emirleri yerine getirerek çocukları atların ayakları altında ezdim, bir daha haydutlar doğurmasınlar diye kadınları katlettim. Hepsini yok ettiğim için bana kötülük yapmak üzere yaklaşabilecek bir esirim bile yok." 
İhtilalciler'in katliamları sonucu bütün Vendée, millî mezarlığa dönüştürüldü. Vendéeliler'i öldürmek için giyotin, suda boğma, kurşun, süngü, kılıç, tüfek dipçikleri kullanıldıysa da bu savaş aletlerinin hazineye belli bir külfet getirdiğini düşündüler. En etkili silah zehir olmalıydı ve hem de az masraflıydı. Vendéeliler'in yiyecekleri, içecekleri zehirlendi, köylülerin sığınacağı ormanlar yakıldı. 

Vendée soykırımı 

Vendée-Vengée şeklinde yer etti ki, intikam alınmış Vendée demekti. Vendée bölgesinde 200 binden fazla insan öldürülmüştü. Bir bölge insanına karşı yapılan bu toplu kıyım Avrupa'da işlenen ilk génocide, yani soykırım olarak tarihe geçti. Bu katliamda hayatını kaybedenlerin cesetleri, 1814 yılında çıkarılarak düzenlenen dini törenlerle kilise bahçelerine ve mezarlıklara gömüldü. 

Katliamdan kaçan Fransızlar Osmanlı'ya sığınmak istedi 

Fransa'daki özgürlük maskesi altındaki katliamlar sırasında canlarını ve mallarını İhtilal ordularının saldırısından korumak için yüz binlerce Fransız köylüsü ve zanaatkâr İngiltere, Avusturya, Rusya, Amerika ve Prusya'ya sığınmıştı. Ancak hâlâ milyonlarca insanının canı ve malı tehlikedeydi. Viyana'da bulunan Osmanlı elçisine yardım isteyen bir mektup geldi. Katliamdan kurtulmak isteyen Fransızlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'daki topraklarının herhangi bir bölgesine, Mora yarımadasına veya Girit'e yerleşmek için izin istiyorlardı. 
Osmanlı padişahı kendilerini kabul edecek olursa derhal Tuna üzerinden ve Venedik körfezinden geçerek bir taraftan büyük bir katliamdan kurtulacaklar diğer taraftan da Osmanlı İmparatorluğu'na birçok alanda hizmet etme sözü veriyorlardı. 

Elime geçen bütün Vendéeliler'i boğazladım 

İhtilalciler, Vendéeliler'i cumhuriyet düşmanı yok edilmesi gereken haydutlar olarak görüyordu. İhtilalciler'in Vendée hakkındaki bazı görüşleri şunlardı: 
'Vendée'yi yıkınız! Böylece, Avusturyalılar geri püskürtülecek, İngilizler artık Dunkerque şehrinin hayalini kurmayacaklar, Rhin Prusyalılar'a verilmeyecek.' (Ekim 1793) 
1792-1795 yılları arasındaki Kurucu Meclis (Convention): 'Hürriyet askerleri, Vendée'nin haydutlarının tamamen yok edilmesi lazım' diye ilan etmişti. 
Rouger adlı general yardımcısının raporu: 'Elimizin altına geçen esir, yaralı ve hastanelerdeki yaralılardan kim varsa herkesi kurşuna diziyoruz.' 
Duquesnoy'un raporu: 'Elime geçen bütün ahaliyi boğazladım.' 
'Yurtseverler ekmek bulamıyorlar. Bu ip kaçkınları yok olmalılar ve yurtseverlerin ekmeklerini yemesinler. Mahkûmlar cumhuriyeti yıkmak isteyen ip kaçkınlarıdır: Ölmeliler.' 
Vendéeliler'in yurtsever ve cumhuriyetçi olma şanları dahi yoktu. Çünkü 'Kamu güvenliği için bir yurtseverin ölmesi abartılacak bir şey değildir. Zaten orada bir tane yurtsever kalmadı. Çünkü bu savaş esnasında her Vendéeli az veya çok bu savaşa iştirak etti.' 

Fransız İhtilali'nin kanlı yüzü 

1789 Fransız İhtilali denilince aklımıza özgürlük, eşitlik ve milliyetçilik gelir. Ancak ihtilal dönemi vahşetten başka bir şey değildir. Bir milyondan fazla insan ihtilal sırasında öldürülmüştü. 

Nüfusun yüzde 5'i katledildi 

14 Temmuz 1789'da Fransa'da ihtilal süreci tamamlanmış ve krallık yıkılarak cumhuriyet rejimi kurulmuştu. Kral XVI. Louis 21 Ocak 1793'te idam edildi. Ancak dökülen kan kralınkiyle sınırlı kalmadı. İhtilal sırasında Fransa nüfusunun yüzde 5'inden fazla bir kısmı öldürülmüştü. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder