.jpg)
Birkaç gündür dostlarımızdan gelen sorulara cevap vermeyi düşünüyordum. Bugün MUHALEFETİyazacaktım. CHP ve MHP liderlerinin ne yaptığını, ne yapamadığını, neyi gördüğünü, neleri ıskaladığını toparlayacaktım. Konu uzun ve derin olmasına rağmen iştahla okunur diye aklımdan geçiriyordum. Çünkü Türkiye kabuğunu değiştirirken iki kitle partisinin içinde bulunduğu ACİZ durumun bir açıklaması olmalıydı.
Bu flaş gelişme bir anda dünya medyasının dehlizlerinde yankılandı...
Papa'nın bıraktığı görülmüş bir şey değildi!
Türkiye'ye 2006'da ANLAMSIZ bir ziyaret gerçekleştiren Papa 16. Benedikt'in istifasının arka planında ne vardı?
Papa'nın "İlerleyen yaşım nedeniyle görevimi yürütecek gücüm kalmadı" açıklaması ne kadar gerçekçiydi! Öyle ya 18 yaşındaki birini PAPAyapmıyorlardı!
*Acaba bunun Türkiye ile ilgisi var mıydı?
*Papa neden Şubat'ı çıkaramıyordu?
*Yüksek tepelerde esen fırtına neleri barındırıyordu?
Soru çok...
Gelin adım adım gidip Ankara'ya çıkalım...
Haydi!
Papa 16. Benedikt, yani Joseph Ratzinger, bir ALMAN'dı... İkinci Dünya Savaşı sırasında askerdi.
Koyu bir muhafazakardı! Katı bir Kardinaldi. Papa II.
Jan Pol tarafından Roma'ya davet edildi. Kısa zamanda çok iyi ilişki kurup sıkı dost oldular. Benedikt 24 yıl boyunca Katolik Kilisesi içinde eski ENGİZİSYON kurumunun benzeri olan Dinsel Öğretiler Kurulu'nun başkanlığını yürüttü. Bu kurul, hangi kardinalin önünün açılacağına, kimin bekletileceğine, kimin diskalifiye edileceğine karar veriyordu. Yani kilit bir görevin başındaydı! Benedikt, Mehmet Ali Ağca'nın Papa'yı vurmasından sonra oluşturulan SORUŞTURMA komisyonunun da başındaydı! Bu soruşturma DIŞARIDA çok kişiyi rahatsız etmişti!
Neyse... Katı ve tutucu olan Benedikt, 19 Nisan 2005 günü San Pietro Meydanı'na bakan balkonda "Habemus Papam" diye duyuruldu. İsmi açıklandı!
78 yaşındaki yeni Papa BENEDİKT'ti!
Dan Brown'un kitaplarında ismini geçirdiği SİSTİNE ŞAPEL'inden yükselen BEYAZ DUMAN tüm Katolik alemine yeni Papa'nın seçildiğini ilan etti.
St. Pietro Katedrali'nin de ÇANLARI aralıksız çalmaya başladı...
Papa II. Jan Pol'ün yakın dostu artık onun koltuğunu koruyordu!
Eski komünist ülkeleri Avrupa Birliği'ne alarak sınırları genişleten II. Jan Pol'den sonra Müslümanlar'ı hiç sevmeyen, bunu da açıkça söyleyen Benedikt artık görev başındaydı!
Jan Pol'ün aksine açık ve netti!
Avrupa Birliği'nin bir MEDENİYET PROJESİ olduğunu belirtip "Burada Türkler'e asla yer yok" dedi!
Söylenmese de Papa Türkler'den nefret ediyordu! Şimdi gelelim hikayemize...
Yani "Papa neden gitti?" sorusunun yazılmayacak kısmına!
Benedikt, çok ahlakçı ve aşırı muhafazakardı. Ama Kilise onun gibi değildi. Dünyanın çeşitli noktalarındaki yüz kızartıcı olaylar VATİKAN'ın başını ağrıtıyordu...
Dünya kadar şikayetlere Vatikan'ın özel mahkemeleri baktığı için dışarı taşan bir şey olmuyordu! Ancak son dönemde Katolik din adamlarıyla ilgili davalar ÖZEL MAHKEMELERİN eline geçti. Yani artık bir din görevlisi ceza alacaksa bu sivil mahkeme tarafından belirleniyordu! İşte Vatikan için sancılı dönem o zaman başladı! Çünkü dünyanın çeşitli yerlerinden Vatikan'a TECAVÜZ şikayetleri yağıyordu. Herkesin değişik bir hikayesi vardı.
GİZLİ BİR EL bütün şikayetleri organize edip mahkeme salonlarına taşıyordu! Kilise, TAZMİNAT vermekten bıkıp usanmıştı! Davaların ardı arkası kesilmiyordu. Sıkıntının en çok yaşandığı ülke AVUSTURYA'ydı! Hoş bu yelpaze Brezilya'ya kadar yayılıyordu! Ahlakçı Papa Benedikt, daha önceleri "Bu utanç tablosunu kapatalım" demiş olsa da o gizli el bu dosyaları kapatmıyordu!
835 milyon dolar tazminat ödense de şikayetler bitecek gibi değildi!
Benedikt operasyonun kendisine karşı yapıldığını anlayacak kadar AKILLI bir isimdi...
Direnmemesi gerektiğini gördü!
Bu nedenle Vatikan Devlet Başkanlığı'ndan istifa etti, ruhani liderlikten ise çekildi! Dediğim gibi dayanması mümkün değildi!
Peki neden?
Anlatalım...
Papa Benedikt sadece bir din adamı değildi! Siyasi ve ekonomik yönü ağır basıyordu! Özellikle ARAP BAHARI ile rejimin değiştiği ülkelerle çok yakından ilgileniyordu! Söylenmese de DEV PATRONLARA bağlı rejimleri ayakta tutan isimleri destekliyordu!
Mesela Mübarek gibi, Bin Ali gibi...
Ancak Arap Baharı bölgeyi vurunca bir şok yaşasa da geri çekilmedi! Bölgedeki halk hareketi kısa zamanda sonuç alacakken VATİKAN'ın parası ve adamları bu sonucun alınmasının önüne geçti!
Mısır'daki acıklı tablonun arkasında PAPA vardı!
Bölgede "Ne yapacağını bilemeyen halk yığınlarını yöneten" Vatikan'dır!
Birçok illegal oluşumla yakın temasları olduğu için öne çıkıp göze batmıyorlardı! Kendilerini gizlemeyi bildikleri için olayların içinde fark edilmezlerdi! Ama hep vardılar!
İşte Vatikan'ın bu hamleleri bölgede hem Obama ile hem Yeni Ankara ile karşı karşıya gelmesine neden oldu!
Güçlü bir İslam coğrafyası istemeyen PAPA Türkiye'nin ayağa kalkmasına ve lider bir ülke olarak fırlamasına asla razı değildi! Desteğini Avrupa ve Amerika'daki bir koldan alıyordu! Tunus'ta başlayan Arap Baharı'nın kesilmesi için elinden geleni yaptı!
Türkiye'nin merkezinde olacağı yeni bir dünyanın kurulmasının önüne geçmek için çırpındı! Gizli bir HAÇLI seferi düzenledi.
Ama olmadı! Gücü yetmedi...
Arap Baharı'nı geciktirse de kendisinin gitmesini geciktiremedi!
Şimdi ne olacak?
Olacak olan şu: Nasıl ABD Başkanlığı'na siyahi isim geldiyse Vatikan'daki o koltuğa da Amerikalı bir din adamı oturacak!
Yani yeni PAPA Amerikalı olacak! En kötü ihtimal Benedikt'in izlediği rotanın tersine giden biri olacak!
Hesap bu!
Bu aynı zamanda Obama ve Erdoğan'nın Avrupa ile bölgedeki mücadelesinin dışa vurumu!
Yeni Papa Amerikalı olursa işler daha kolay çözülecek!
Olmazsa, savaşa devam!
Bekleyelim görelim...
Şimdi düşünme sırası Vatikan'da...
Anlaşılan PAPA'zı buldular!
NOT:
Tunus devrik lideri Zeynel Abidin Bin Ali'nin kardeşi Salih Bin Ali, 2010 Mayıs ve 2011 Ocak ayında 2 kez Vatikan'da Papa 16.
Benedikt'le görüştü.
Mısır devrik lideri Hüsnü Mübarek'in yardımcısı Ömer Süleyman da, 2010 Aralık ve 2011 Temmuz'da 2 kez Vatikan'da Papa16.
Benedikt'le bir araya geldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder