29 Ocak 2013 Salı

Saraydaki sırlı aşk-Hasan Hüseyin Kemal


Evli oldukları halde yedi sene ayrı yastıklarda uyudular ama sarayın ruhu bile duymadı.

Saraydaki sırlı aşk
"Hakikaten Ahmet Paşa çok hoş bir adamdı. Yaşından daha genç görünüyordu, heybetliydi, yiğitti. O kısacık anın ardından ikimiz de iradesizce bakışlarımızı birbirimizden kaçırdık. Lakin hafızamda kazınan cemalini izlemeye devam ediyordum. Nasıl böyle aniden tesir etmişti derunuma bilemedim fakat yüreğimden peydahlanan sıcak bir hissin bedenime yayılarak ruhumu ısıttığını hissediyordum."
Ahmet Paşa, Esmahan Kaya Sultan'ın ilk görüşte aşık olduğu adam değildi. Onun beş yıllık kocasıydı ama evliliklerinden bu yana bir yastığa hiç mi hiç baş koymamışlardı. Onların yaşadıkları muamma dolu, hüzünle biten bir aşk hikayesiydi. "Sultan'ın Rüyası" adıyla Mine Sultan Ünver tarafından romanlaştırılan bu gerçek tarihi hikayenin perde arkasını sizler için araladık. Aşk belki her yerde aşktı ama bir taraf Hanım Sultan, diğer taraf Paşa olunca başka türlü yaşanıyordu.
Siyaseten evlilik
17. Yüzyıl Osmanlısı'nda geçen zarif olduğu kadar gizemli bir aşk hikâyesinin başkahramanlarından olan Esmahan Kaya Sultan, Sultan Ahmet ve Mahpeyker Kösem Sultan'ın torunu, IV. Murat'ın kızıydı. Melek Ahmet Paşa ise Devlet-i Ali'nin sadrazamlığına kadar yükselmiş değerli bir devlet adamıydı. "Alınyazınla sulh ederek, ezelde kabul ettiğine razı gelip kaderini sev…" diyerek her zaman kaderine razı gelmiş zarif, ince ruhlu bir hünkar kızıydı Esmahan Kaya Sultan. IV. Murat'ın harem halkınca pek sevilen güzeller güzeli kızı Esmahan Kaya, Sultan İbrahim tarafından, devlet kademelerinde pek çok önemli görevde bulunmuş Melek Ahmet Paşa'yla siyaseten evlendirilmişti. Melek Ahmet Paşa, henüz çocuk yaştayken Sultan Ahmet'in sevgisini kazanmış, Melek adını da Hünkar'dan almış Enderun'un en zeki talebelerinden biriydi. Esmehan Kaya Sultan, düğün gecesi babası yaşında Melek Ahmet Paşa'yı görünce ürkmüş ve Paşa'yı huzurunda istememişti. Melek Ahmet Paşa da aslında mutlu olacağı bir yuva kurmak isterken, hanedanlığa damat olmaktan memnun değildi. Düğün gecesini müteakip 7 yıl boyunca elleri zevcesinin ellerine değmedi ve birbirlerinden ayrı yaşadılar. O sıralar Devlet-i Ali, dış ve iç sorunlarla meşgulken bir taraftan da padişahlara naibelik etmiş Mahpeyker Kösem Sultan ile yeni Hünkar IV. Mehmet'in annesi Hatice Turhan Sultan arasında kıyasıya bir rekabet vardı. Bu gaileler arasında kimse Kaya Sultan'la Melek Ahmet Paşa'nın birbirinden ayrı yaşadığını fark etmemişti. Zaten Melek Ahmet Paşa sıklıkla tayin olunduğu vilayetlerde ikamet ediyordu. Esmahan Kaya Sultan ise usul gereği hanım sultan olduğu için İstanbul'dan dışarı çıkamıyordu. 

Beşinci yılda ilk görüşte aşk
Ayrı yaşadılar, görüşmediler ama bu evliliğin mukadderatında gecikmeli de olsa aşk yazılmıştı. Evliliklerinin beşinci yılında büyük İstanbul depreminin ardından Melek Ahmet Paşa zevcesine Topkapı Sarayı çıkışında tesadüf ederek aşık oldu ve sevdanın gizemli aleviyle yanmaya başladı. Esmahan Kaya Sultan da depremin ardından çıkan yangınla hasar gören Süleymaniye Camii'nin tamiratını büyükannesi Mahpeyker Kösem Sultan'ın isteğiyle takip ettiği sıra Melek Ahmet Paşa'yı görüp sevdalandı. Zaten birbirleriyle evli oldukları için kavuşmalarında bir sorun yok diye düşünülebilir ama yine de bir sorun vardı. Her ikisi de aşklarının karşılıklı olduğundan habersiz acı çekiyorlardı. Esmahan Kaya Sultan düğün gecesi reddettiği Ahmet Paşa'yı Süleymaniye'de gördüğünde "Hakikaten Ahmet Paşa çok hoş bir adamdı. Yaşından daha genç görünüyordu, heybetliydi, yiğitti. O kısacık anın ardından ikimizde iradesizce bakışlarımızı birbirimizden kaçırdık. Lakin hafızamda kazınan cemalini izlemeye devam ediyordum.Nasıl böyle aniden tesir etmişti derunuma bilemedim fakat yüreğimden peydahlanan sıcaklık bir hissin bedenime yayılarak ruhumu ısıttığını hissediyordum."diyecekti.

Rüyalarla gelen hazin son
Nihayet yedinci senenin sonunda Mahpeyker Kösem Sultan bir divan toplantısının ardından Melek Ahmet Paşa'yı sorguya çekti. Maksadı pek sevdiği torunu Kaya Sultan'ın çocuğu olmamasının nedenini öğrenmekti. Valide Sultan'ın celalinden ürken Melek Ahmet Paşa gerçeği söyleyince Mahpeyker Kösem Sultan emretti ve birbirine sevdalı, evli çift aynı çatı altında yaşamaya başladı.. Ancak üstün devlet hizmetlerinin ardından sadrazamlığa tayin olunan Melek Ahmet Paşa kalyon vakası dolayısıyla başarısız bulunarak, Osmanlı'nın gerilemeye başladığı o senelerde gerektiği gibi idare edemediği için azlolunmuştu. Paşa İstanbul'dan uzaklaştırılınca iki sevdalı arasına yine mesafeler girdi. Öte yandan gönlü temiz Kaya Sultan'a ilham olunan rüyalar, bu sırlı rüyaları iyiye yorumlayan Evliya Çelebi, Melek Ahmet Paşa ve diğerlerinin aksine hüzünlü bir sona işaret ediyordu. Kaya Sultan rüyasını "Dedem Ahmet Han beni elimden tutmuş cennette gezdiriyordu. Aynı rüyayı dün gece yine gördüm. Yeni Sultan Mustafa, dedeme benim için muradına erip gelsin dedi ve dedem ellerini yüzüme sürdüğünde kan içinde kaldım" diyerek anlatıyordu. Paşa bu rüyaların hayra işaret olmadığını başından beri hissetmişti. Lakin Van Valiliği sırasında birinci çocuklarını erken doğum nedeniyle kaybetmişlerdi. Melek Ahmet Paşa başlarına gelenlerin iktidarda olduğu dönemde yaptığı yanlışların bedeli olarak görüyordu. Bir daha acı yaşamamak için günahlarının kefareti olsun diye neyi var neyi yoksa hayır karşılığında mezata, açık artırmaya çıkarmıştı. Fakat Esmahan Kaya Sultan ikinci doğumunda rüyasının gerçek aynasına yansımasıyla öbür aleme göç ediverdi. Bu değişik aşk hikâyesi ise uzun süre tarihin tozlu rafları arasında kaldı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder