29 Ocak 2013 Salı

Hürrem'in gizli mektupları-www.aktuel.com.tr


Topkapı Sarayı’ndaki “Padişahın Evi” sergisi, Harem hayatının bilinmeyenlerini ilk elden kaynaklarla ve objelerle ışığa çıkarıyor. Bunlar içinde en ilginçleri ise hanım sultanların kimi zaman sevda ve özlemlerini aktardıkları, kimi zaman da kocalarını şikâyet ettikleri özel mektuplar.

Hürrem'in gizli mektupları
"Bu çirkin yüzümü ayaklarına sürdüğüm, canımın içi sultanım hazretleri…" Topkapı Sarayı şu günlerde çok değişik bir sergiye ev sahipliği yapıyor.

13 Haziran'da kapılarını açan "Padişahın Evi: Topkapı Sarayı Harem-i Hümayunu" sergisi dünyada bir ilki gerçekleştirerek Osmanlı Haremi'nin bilinmeyen hayatını Harem'in kendi içinden obje ve belgelerle günümüze taşıyor. Sergi padişahın evini ve orada yaşayanların mahremiyetlerini birinci elden eserlerle ortaya koyarken, eşsiz bir hiyerarşiyle yönetilen bir kurum olan Harem'in bilinmeyenlerinide gözler önüne seriyor. Sergi, Harem mimarisini, harem hizmetlilerinin, haremağalarının ve cariyelerin teşkilatını, padişah kadınları, kızları ve oğullarının Harem'deki yaşamları, eğitim ve
ilişkilerini, eğlence ve geleneklerini doğrudan Harem'den alınmış 300'ü aşkın obje, resim, belge ve özel mektupla tanıtma amacında. "Burası padişahın evidir. Harem'in inceleneceği birinci derece kaynak içindeki malzeme ve belgelerdir" diyen Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya göre padişahların anneleri, eşleri, kızları, oğulları ve cariyelerine ait objelerle yüzlerce yıldır spekülasyonlarla, uydurma ya da kulaktan dolma bilgilerle gündeme gelen Harem hayatı böylelikle ilk elden ortaya konuluyor. Saray ailesinin mahremiyetini ortaya koyan sergideki en ilginç bölümlerden birini ise hanım sultanların yazdıkları mektuplar oluşturuyor. Hürrem Sultan'ın eşi Kanuni Sultan Süleyman'a sevgi ifadelerini, Fatma Sultan'ın babası Yavuz Sultan Selim'e kocasını şikâyetlerini, Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa'nın Gülnuş Emetullah Sultan'a Prut Savaşı'nın gidişatını, Bezm-i Alem Valide Sultan'ın oğlu Sultan Abdülmecid'e Ilıca'da geçirdiği günlerini, Sultan II. Mahmud'un Başkadını Nevfidan Kadınefendi'nin Hac ziyaretini, II. Ahmed'in kızı Esma Sultan'ın izdivacına karar verilişini anlatan mektuplarsa bilinmeyen Harem hayatına dair ilginç tüyolar veriyor. İşte onlardan örnekler...

Hürrem Sultan'dan Kanuni'ye sevgi ve özlem ifadeleri
Hürrem Sultan, Topkapı Sarayı'ndaki sergide günışığına çıkan mektubunda son derece duygusal ifadeler kullanıyor: "İki gözüm sultanım hazretle Ben aciz kulunuzu sorarsanız canım sultanım, ne gecem gece, ne de gündüzüm gündüzdür. Sizin gibi bir padişahtan ayrı kalmak, beni mahvetmiştir. Vallahi ayrılık acısından yanıp bitmişim. Vallahi dünyada tek dileğim size tekrar kavuşabilmektir. Yoksa benim ızdırabımı anlatmaya ne söz kâfidir ne de kalem.
"BEN ZATEN SİZDEN UZAK OLMAKLA PERİŞANIM SULTANIM"
Hürrem Sultan'ın mektubunun sadeleştirilmiş tam metni
Bu çirkin yüzümü ayaklarına sürdüğüm, canımın içi sultanım hazretleri,ri, canım paresi
sultanım hazretlerinin mübarek hak-ı pay-i şeriflerine (ayağının tozuna) bu çirkin yüzümü sürmekten sonra benim can-ı azizim, devletim, saadetim sultanım çok şükür Hakk Teala'ya ki mübarek mektub-u şerifiniz gelip gözleri nur, gönülleri sürur sahibi kıldı." İyi bir söz ustası olduğu anlaşılan Hürrem Sultan, mektubunda padişaha hislerini uygun bir lisan ile aktarırken samimi ifadeler kullanmaktan da çekinmiyor. "Padişahın yokluğunda ne gecesinin gece, ne gündüzünün gündüz" olduğunu, "Aziz bir padişahın sohbetinden ayrı düşmenin firakından gece ve gündüz niyaz" ettiğini, "Halinin ne dil ile ikrar ne de kalem ile tahrir (yazılamayacağını) olunamayacağını" dile getiriyor. Kanuni'ye hitaben bir eş olarak "Padişah tarafından unutulmaktan" korktuğunu, "mektubuna ziyadesiyle sevindiğini" bildiriyor. Mektubunda samimi ve özel hislerinin dışında birtakım faaliyetlerine de yer veren Hürrem Sultan, Ayasofya Camii görevlileri için padişahların saltanatla geçtiği alay yolu üzerinde Ayasofya meydanında yaptırmakta olduğu hamamla ilgili olarak Kanuni'nin verdiği hükme sevindiğini de belirtiyor. Altı bin akçe harcadığı bu iş için padişahın kendisine verdiği destekten mutlu olduğunu dile getiriyor. Fatma Sultan'dan acı şikâyetler Mektubunda Kanuni'ye oğulları hakkında da bilgi de veren Hürrem Sultan, oğlu Cihangir'in omzundaki yaranın iyileşmeye başladığını belirtiyor.

Padişah'ın zafer haberlerini duymaktan dolayı mutluluğunu belirtiyor, "kılıcının üstün, düşmanlarının kahrolması" için duada bulunuyor. Hürrem Sultan seferde bulunan Kanuni'ye yazdığı mektubun son kısmında selam ve hürmetlerine yer verirken en sona ilave ettiği iki satırla da Pargalı Damat İbrahim Paşa'yı da unutmuyor ve şöyle yazıyor: "Paşa'ya selam ederiz." Çok şükürler olsun Allah'a ki mübarek mektubunuz bize ulaştı. Ulaştı ki gözlerimiz nurla, gönüllerimiz sevinçle doldu. Hakk'tan, sizi bir daha benden hiç ayırmamasını dilerim. Rabbim yeniden sizi görebilmeyi nasip etsin. Benim canımın paresi, ömrümün hasılı, devletli sultanım; mektubunuzda sağlığınızın iyi olduğundan da bahsetmişsiniz. Allah'ıma binlerce şükürler olsun. Rabbim seni
hatalardan, kusurlardan saklasın. Ben aciz kulunuzu sorarsanız canım sultanım, ne gecem gece, ne de gündüzüm gündüzdür. Sizin gibi bir padişahtan ayrı kalmak, beni mahvetmiştir. Vallahi ayrılık acısından yanıp bitmişim. Vallahi dünyada tek dileğim size tekrar kavuşabilmektir. Yoksa benim ızdırabımı anlatmaya ne söz kâfidir ne de kalem. Bir daha görmek nasip olur mu ki sizi? Bir kere daha sürebilsem yüzümü ayağınıza keşke. Beni unutmanızdan korkarım devletli sultanım. Eğer beni unutursanız biliniz ki o gün ben ölürüm. Tek ihtiyacım olan şey beni hatırlamanızdır sultanım. Kimselere nazar etmeyiniz. Ben zaten sizden uzak olmakla perişanım. Yanmışım bu derdin ağırlığıyla. Ne olur bu kulunuzu daha fazla yakmayın. Ah benim canımın parçası devletli sultanım, sayenizde yaptırmakta olduğum hamam konusunda emirler göndermişsiniz. Vallahi o kadar sevindim ki, bilemezsiniz. Ancak elimdeki tüm paramı bu işe harcadım. Kendime ait harçlık bile kalmadı. Fakat tek muradım bu işin tamamlanmasıdır. Bundan başka çocuklarınızı sorarsanız, çok iyilerdir. Sizin eteğinizi öpmeyi dilerler. Cihangir oğlunuzun omzundaki rahatsızlık da iyileşti çok şükür. Yine de dualarınızı eksik etmeyiniz. İnşallah sultanımın kılıcı daima galip gelir ve düşmanlarını kahreder. Bunun dışında tüm kullarınız size selam ederler sultanım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder