Söz gelimi ben araba aldım. Bir yıl için 5.000 lira faiz ödeyeceğim. Ancak aynı zamanda da 700 lira dosya parası ödüyorum. Yani gerçek faiz yüküm 5700 liraya çıkıyor. Bu şartlarda banka benden gizli faiz almış olmuyor mu?
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı yeni Tüketici Kanunu tasarısına göre, bankaların yalnızca kredi kartlarından aldıkları, kredi kartı üyeliği, hesap iletişim, dosya masrafı, kendi paranızı çekerken ödediğiniz bankamatik parası gibi haksız paraların toplamı 9.2 milyar lirayı buluyormuş. Haksız yere alınan bu 9.2 milyar lira halkın belinin neden doğrulmadığı göstermiyor mu?
Kaldı ki, bankaların kredi kartlarından aldığı faizi, dünyanın hiçbir ülkesi almıyor.
Söz gelimi, geçenlerde bir devlet bankası tahvil çıkarmıştı. Yüzde 7.7 faiz oranı ile sattı. Yani banka aldığı paraya yüzde 7.7 faiz ödüyor. Buna karşılık aynı devlet bankası kredi kartı ile avans olarak tüketiciye verdiği krediden yüzde 28.08 faiz alıyor. Gecikme faizi olarak da yüzde 34.08 faiz alıyor... Yani aldığı parayı yüzde 350 yüzde 400 kârla satıyor. Düşünün ki sanayi sektöründe en yüksek kâr oranı yüzde 15 yüzde 20 iken, bankalar parayı yüzde 350 kârla satıyor. Bu, bir spekülatif kâr değil mi? Bu, tüketiciyi istismar değil mi? Bu, devletin vermiş olduğu imtiyazı kötüye kullanmak değil mi
Üstelik bu soygunu Merkez Bankası yaratıyor. Çünkü Banka ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26. maddesi, bankaların kredi kartı işlemlerinde azami ne kadar faiz alacaklarına Merkez ankası karar veriyor. 19 bankanın tamamı da azami orandan faiz alıyor.
MB milletin bankası değil mi? MB milli banka değil mi? Nasıl olur da bankalara spekülatif faiz alma yetkisi verir? Nasıl olur da tüketicinin istismarına altyapı hazırlar? Bunun hesabını gelecekte bugün bu konuda tam yetkili olan MB yöneticilerinden sormazlar mı?
Kar payı dağıtan 4 katılım bankasından ikisi de aynı faizi alıyor. Daha önemlisi dolar faizi avans kredilerinde yüzde 20.4 gecikme faizi olarak yüzde 25.68... Bu faizleri gören yabancı sermaye Türkiye’ye sıfırdan yatırım yapmak için para getirir mi? Elbette yalnızca spekülatif faiz alan bankaları satın almak ve borsada oynamak için yabancı sermaye gelecektir. Ciddi yatırım sermayesi gelmeyecektir. Bunun içindir ki bankaların yarısı yabancıya satıldı.
Hükümet kredilerden ve banka işlemlerinden alınan 31adet faiz dışı paraya sınır getiriyor... Ancak spekülatif faizler yerli yerinde duruyor. Bankaların maliyeti halkın sırtında kalıyor. Hükümet neden bu faize sınır getirmiyor? Borçlar Kanunu’nda faize sınır geldi ve fakat bankalar bunu da aşmasını bildiler.
Türkiye’de bankalar başarılı deniliyor.. Dünyada dolar ve euro faizleri yüzde 0 ile yüzde 5 arasında değişirken, Türkiye’de bankalar dolar avansı için yüzde 20.4 ve dolar gecikme faizi olarak da yüzde 26.40 faiz alırsa, bankalar yürüyecek ve fakat halk batacaktır.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı yeni Tüketici Kanunu tasarısına göre, bankaların yalnızca kredi kartlarından aldıkları, kredi kartı üyeliği, hesap iletişim, dosya masrafı, kendi paranızı çekerken ödediğiniz bankamatik parası gibi haksız paraların toplamı 9.2 milyar lirayı buluyormuş. Haksız yere alınan bu 9.2 milyar lira halkın belinin neden doğrulmadığı göstermiyor mu?
Kaldı ki, bankaların kredi kartlarından aldığı faizi, dünyanın hiçbir ülkesi almıyor.
Söz gelimi, geçenlerde bir devlet bankası tahvil çıkarmıştı. Yüzde 7.7 faiz oranı ile sattı. Yani banka aldığı paraya yüzde 7.7 faiz ödüyor. Buna karşılık aynı devlet bankası kredi kartı ile avans olarak tüketiciye verdiği krediden yüzde 28.08 faiz alıyor. Gecikme faizi olarak da yüzde 34.08 faiz alıyor... Yani aldığı parayı yüzde 350 yüzde 400 kârla satıyor. Düşünün ki sanayi sektöründe en yüksek kâr oranı yüzde 15 yüzde 20 iken, bankalar parayı yüzde 350 kârla satıyor. Bu, bir spekülatif kâr değil mi? Bu, tüketiciyi istismar değil mi? Bu, devletin vermiş olduğu imtiyazı kötüye kullanmak değil mi
Üstelik bu soygunu Merkez Bankası yaratıyor. Çünkü Banka ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26. maddesi, bankaların kredi kartı işlemlerinde azami ne kadar faiz alacaklarına Merkez ankası karar veriyor. 19 bankanın tamamı da azami orandan faiz alıyor.
MB milletin bankası değil mi? MB milli banka değil mi? Nasıl olur da bankalara spekülatif faiz alma yetkisi verir? Nasıl olur da tüketicinin istismarına altyapı hazırlar? Bunun hesabını gelecekte bugün bu konuda tam yetkili olan MB yöneticilerinden sormazlar mı?
Kar payı dağıtan 4 katılım bankasından ikisi de aynı faizi alıyor. Daha önemlisi dolar faizi avans kredilerinde yüzde 20.4 gecikme faizi olarak yüzde 25.68... Bu faizleri gören yabancı sermaye Türkiye’ye sıfırdan yatırım yapmak için para getirir mi? Elbette yalnızca spekülatif faiz alan bankaları satın almak ve borsada oynamak için yabancı sermaye gelecektir. Ciddi yatırım sermayesi gelmeyecektir. Bunun içindir ki bankaların yarısı yabancıya satıldı.
Hükümet kredilerden ve banka işlemlerinden alınan 31adet faiz dışı paraya sınır getiriyor... Ancak spekülatif faizler yerli yerinde duruyor. Bankaların maliyeti halkın sırtında kalıyor. Hükümet neden bu faize sınır getirmiyor? Borçlar Kanunu’nda faize sınır geldi ve fakat bankalar bunu da aşmasını bildiler.
Türkiye’de bankalar başarılı deniliyor.. Dünyada dolar ve euro faizleri yüzde 0 ile yüzde 5 arasında değişirken, Türkiye’de bankalar dolar avansı için yüzde 20.4 ve dolar gecikme faizi olarak da yüzde 26.40 faiz alırsa, bankalar yürüyecek ve fakat halk batacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder