16 Mart 2012 Cuma

Şeyh Said İngiliz ajanı mıydı?-MUSTAFA AKYOL


Aslında isyanın kaynağı "dış"ta değil "iç"tedir. En büyük sebep de, Ankara'nın Kurtuluş Savaşı'ndaki "Müslüman kardeşliği" temasını bırakarak birden bire laikçi ve Türkçü kesilmesidir. Kırılma noktası, Şeyh Said isyanından on ay önce Ankara'da alınan iki karardır: Medreselerin yasaklanması ve Hilafet'in kaldırılması...
  • Şeyh Said İngiliz ajanı mıydı? -
Biz Türkler "milli eğitimimiz" boyunca "Şeyh Said'i İngilizlerin kışkırttığı"nı okur dururuz. Bu, bize yine devlet tarafından belletilen "iç düşmanları kullanan dış mihraklar" ezberinin "kurucu efsane"sidir. Gelgelelim, bu efsanenin pek bir temeli yoktur. Çünkü gerçekte Şeyh Said'in İngilizler adına hareket ettiğini, onlardan aktif destek aldığını gösteren hiçbir delil yoktur elde. Dr. Yaşar Kalafat'ın isyan hakkındaki kitabında belirttiği gibi " bu konuda çeşitli iddialar ortaya atılmışsa da İngiltere'nin isyandaki yeri hakkında belgelere dayalı kesin bilgiler ortaya konulamamaktadır." (Şark Meselesi Işığında Şeyh Sait Olayı, s. 179)  Devrin şahin başvekili İsmet İnönü de "Şeyh Sait isyanını doğrudan doğruya İngilizlerin hazırladığı veya meydana çıkardığı hakkında kesin deliller bulunamamıştır" itirafında bulunur. (İnönü, Hatıralar, 2. Kitap, s. 202)
Aslında isyanın kaynağı "dış"ta değil "iç"tedir. En büyük sebep de, Ankara'nın Kurtuluş Savaşı'ndaki "Müslüman kardeşliği" temasını bırakarak birden bire laikçi ve Türkçü kesilmesidir. Kırılma noktası, Şeyh Said isyanından on ay önce Ankara'da alınan iki karardır: Medreselerin yasaklanması ve Hilafetin kaldırılması...
Hilafetin kaldırılması, sadece Türkiye'deki değil Musul'daki Kürtleri de küstürmüş ve koparmıştır. Atatürk Araştırma Merkezi Asli Üyesi Prof. Dr. Ömer Kürkçüoğlu şöyle yazar: "Halifeliğin kaldırılmış olması, Kürtlerin ayaklanmasında önemli rol oynadığı gibi, Kürt unsurunun çoğunlukta bulunduğu Musul üzerindeki Türk iddiasını da zayıflatmıştır. Milliyetçi düşünceye yabancı olan Musul Kürtleri'nin, Türkiye'yi Irak'a tercih ettikleri söylenebiliyorsa, bunun başlıca nedeni, Halife'ye yani İslam'a olan bağlılıklarıydı. Musul sorununun çözüme kavuşturulmamış olduğu bir sırada Halifeliğin kaldırılması... Türkiye'nin Musul tezine manevi bir darbe indirmişti.
İngiltere'nin Musul'daki bir görevlisi, Halifeliğin kaldırıldığı yolundaki haberleri hayretle karşılayıp, inanmakta güçlük çektiklerini yazmaktadır. Bu İngiliz görevlisi, o zaman kadar 'Kürdistan'ı patlamaya hazır bir volkan gibi kaynaştıran Türk propagandasının, Kürtler'in Halifeye kesin bağlılığına dayandırıldığını, Türklerin kendi bindikleri dalı kesmelerinin ise, İngiltere için inanılmayacak kadar mükemmel bir şey olduğunu' belirtmektedir. " (Türk-İngiliz İlişkileri, AÜ SBF Yayınları, 1978, s. 290-291)  Şeyh Said'i ve isyanını işte bu çerçevede anlamak gerek. İsyancılar, şiddete başvurup kan dökerek yanlış bir iş yapmışlardı elbette, ama "İngiliz ajanı" filan değillerdi.  Ve olay, "iç düşmanları kullanan dış mihraklar" meselesi değil, "Jakobence politikalarla kendini halkını küstüren Ankara" meselesiydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder